Sanat öğrencileri gönüllü ders veriyor: "Bağımsız, özgür ve alternatif bir okul"

Gönüllü sanat öğrencilerinin ders verdiği ve etkinlikler düzenlediği Fikirtepe’deki Sanat Enstitüsü, üç öğrencinin ideallerini 14 metrekareye sığdırdığı kocaman bir mekân...

Sanat öğrencileri gönüllü ders veriyor:
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.02.2018 - 12:25

Marmara Üniversitesi Resim-iş Öğretmenliği öğrencileri tarafından 2015 yılında Eğitim Mahallesi’nde kurulan “Sanat Enstitüsü”, 14 metrekarelik bir sanat atölyesi. Aslıhan Mumcu, Araz Yazıcı ve Selin Yağmur Sönmez’in kurucusu olduğu bu mekanda çocuk ve yetişkinlere dersler veriliyor. Sanat Enstitüsü’nün 14 metrekarelik bir alanı ise sergi açmaya uygun olacak şekilde alternatif bir sanat galerisine dönüştürülmüş. Hem mahalleliyle hem de öğrencilerle çeşitli atölyeler düzenleyen Sanat Enstitüsü’nün kurucularıyla konuştuk.

Aslıhan Mumcu, Aras Yazıcı, Selin Yağmur Sönmez

Sanat Enstitüsü’nü tanıtır mısınız?

Aras Yazıcı: Atölye kurulurken, Marmara Üniversitesi Resim-İş Öğretmenliği bölümü üçüncü sınıf öğrencisiydik. En temelde burayı açma sebebimiz, çalışacak bir alan ihtiyacıydı. Çünkü okulda ve evde çalışma alanı sorunu yaşıyorduk. Öğrenciler için İstanbul koşullarında bağımsız bir çalışma alanı yaratmak birçok açıdan zorken bir de maddi sorunlar devreye giriyor. Ve önemli bir etken de manevi destek. Bu anlamda bize en büyük desteği veren hocamız H. Avni Öztopçu oldu. 1998 yılından beri okulda sürdürdüğü alternatif eğitime örnek olabilecek ders belgeliği çalışmaları bize örnek oldu ve bizi etkiledi. Ve daha idealist hedefler beraberinde geldi.

Enstitü ismi nereden çıktı?

Aslıhan Mumcu: Atölyenin adını “Sanat Enstitüsü” koyduk çünkü Köy Enstitüleri eğitim işleyişine saygı ve özlemimiz vardı. O şekilde bir işleyiş hedefliyorduk. Atölyeyi açtıktan sonra hem mahalleliyle hem de öğrencilerle etkileşime girdikçe burası bağımsız, özgür ve alternatif bir okul haline geldi. Kendi alanımızda uzmanlaşmak için oluşturduğumuz bu alternatif alanda direnç gösteriyoruz. İdeallerimiz ve isteklerimiz doğrultusunda baktığımızda bunu burası dışında hakkıyla yapabileceğimiz başka bir yer göremiyoruz. Hepimiz farklı kurumlarda çalıştık ve bunu deneyimledik. Burası ise özgür ve bağımsız bir alan. Akranlarımız başka şekillerde vakit geçirirken biz burada bulunuyoruz. İsteğimiz alanımızın hakiki insanları olabilmek. Her ne yapıyorsak onu sürdürmek, ilerletmek ve geliştirmek.

HARÇLIKLARDAN BİRİKENLER ENSTİTÜYE

Peki atölyenin giderlerini nasıl karşılıyorsunuz?

Selin Yağmur Sönmez: Garsonluk, anketörlük, animatörlük, tercümanlık, müşteri temsilciliği, satış danışmanlığı, görsel sanatlar öğretmenliği gibi birçok işte çalıştık. Çalışmadığımız zamanlar da oldu. Bu zamanlarda da atölyeyi harçlıklarımızla döndürmeye çalıştık. Lisans ve lisansüstü dönemlerinde KYK kredisi almamızın da katkısı oldu. Kendi biriktirdiğimiz parayı, atölyenin devamlılığı için harcamayı tercih ediyoruz. Yeni kıyafetler ve makyaj malzemeleri almak ya da kafelerde vakit öldürmek istemiyoruz. Kısacası burayı ayakta tutmak için elimizden geleni yapıyoruz.

Ne tür çalışmalar yaptınız şimdiye kadar?

Aras Yazıcı: Kurulumundan bu yana ağırlıklı olarak gönüllü çalışmalar yaptık. Önce mahallede oturan 3 özel eğitim öğrencisi atölyeyi keşfedip, bizimle tanışıp, atölyede resim yapmaya başladılar. Ardından bu birliktelik farklı üretimlerle şekillendi. Atölyenin öğrencisi oldular bir nevi. Resim, müzik, heykel, kitap okuma, okul derslerine yardım etme, tiyatroya, müzeye gitme gibi aktivitelerle devam etti. Hala beraber birçok şey yapıyoruz. Onların gelmesiyle birlikte mahallenin diğer çocukları da gelmeye başladılar. Ve bu çalışmaları düzene sokarak bu şekilde çocuklarla çalışmaya devam ettik. Bunlar dışında kendi kişisel ve ortaklaşa üretimlerimizi de yapmaya devam ediyoruz. 2015 yılında Yeldeğirmeni Mahallesi’ndeki Don Kişot İşgalevi’nde öğrenci çalışmalarından oluşan karma bir sergi açtık ve buranın bir bölümünü atölyeye dönüştürerek bir süre gönüllü desen dersleri verdik. Aynı yıl Boğa Heykeli’nin yanına ve Kadıköy’ün birçok farklı noktasına heykel yerleştirmeleri yaptık. 2016 yılında Sanat Enstitüsü’nde ödülsüz, kazananın olmadığı, katılımcıların jüri olup, değerlendirme yaptığı Sanat Yarışmaları düzenlemeye başladık. Erasmus öğrencilerinin de katılımıyla yarışmalar uluslararası bir boyut kazandı. Aynı dönemde atölyede yaş sınırı gözetmeksizin desen, resim, heykel, özgün baskı, fotoğraf, İngilizce, bilgisayar dersleri vermeye başladık.

Önümüzdeki dönem neler yapacaksınız?

Selin Yağmur Sönmez: 2017 yılında yetkin olduğumuz ve araştırdığımız konular hakkında sahip olduğumuz teorik ve pratik bilgileri katılımcılarla paylaşmak, kolektif ve eleştirel bir eğitim ortamı oluşturmak amacıyla sanat atölyeleri düzenlemeye başladık. Bu atölyede geçirdiğimiz 3 yıllık süreçte 14 metrekarelik alana birçok şey sığdırdık. 2018 yılında farklı disiplinlerde çalışan sanat öğrencilerine, çalışmalarını sergileyebilecekleri bir alan sağlamak amacıyla atölyenin 10 metrekarelik alanını sergi açmaya elverişli bir hale getirmeye karar verdik. Önümüzdeki dönemde burada yaptığımız tüm çalışmaları sürdürmeye ve geliştirmeye çalışacağız. Bu geliştirmelerin sonucunda daha büyük bir çalışma alanı yaratıp etki alanımızı genişletmeyi istiyoruz.

“TEMEL AMAÇ PARA OLMAMALI”

Eğitim Mahallesi’ni seçmenizin özel bir nedeni var mı?

Aslıhan Mumcu: Eğitim Mahallesi ismi olması tamamen bir tesadüftü, bizim için önemli olan tutacağımız yerin emlakçıdan değil sahibinden olması, Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsüne yakın olması ve bütçemizi zorlamamasıydı. Yeldeğirmeni dahil bir çok mahalleye baktık ancak bulduğumuz yerlerin kirası çok yüksekti ve emlakçıya kapora ödemek gerekiyordu. Öğrenci olduğumuz için sahibinden ve uygun fiyatlı bir yere ihtiyacımız vardı. Uzun bir süre sahibinden kiralık bir yer aradık, hayalimizde yaşlı ve tonton bir amcanın bize uygun fiyata bir yer vermesi vardı. Ardından Abdullah amcayla tanıştık, hayalimiz gerçek olmuştu (gülüşüyorlar). Tuttuktan sonra mahallenin isminin Eğitim olduğunu öğrendik ancak mahallenin ismi, mahallenin Osmanlı döneminde “Fikir Tepesi” olan Fikirtepe’de olması, atölyede yapıp ettiklerimiz ve yapmak istediklerimiz fazlasıyla özdeşleşti.

Sanat atölyelerinin ve galerilerin kentin merkezlerinde toplanmış olması hakkında ne düşünüyorsunuz, siz bu anlayışı kırmak amacındasınız sanırım?

Aras Yazıcı: Sanat atölyelerinin ve galerilerin kent merkezlerinde toplanmış olması, atölyeler arası etki alanının büyümesi ve paylaşım adına önemli. Fakat kent merkezlerine erişimi olmayanlar ve maddi sıkıntı yaşayanlar için sanat atölyeleri erişilebilir olmalı. Sanat sadece zenginlerin ve üst kesimden insanların erişebildiği bir şey olmamalı, halkın içine girebilmeli. Sanat her kesime hitap edebilmeli. Fakat sanat atölyelerinin ve galerilerin nerede olduğundan çok nasıl ve niçin olduğu, içinin ne kadar dolu olduğu önemli. Sadece para için çalışan, samimi olmayan, farklı gayelere hizmet eden alanlar olmamalı diye düşünüyoruz. Para kazanmak gerekiyor ama temel amaç bu olmamalı.

“MAHALLELİ BİZİ BAĞRINA BASTI”

Mahalle halkıyla ilişkiniz nasıl, beraber çalışıyor musunuz?

Aslıhan Mumcu: Mahalle halkıyla aramız çok iyi. Bizim burada üçüncü senemiz ve etkisi birçok açıdan önemli oldu. Mahalleli bizi kabullendi, sevdi ve alıştı. Ama onlar için sanat atölyesi fikri yeni ve ilginçti. Bunu kırmak bile çok önemli. Mahalleli bizi başta yadırgasa da tanıdıkça bağrına bastı. Mahalledeki esnaf, komşular ve burayı fark eden birçok insan bize destek oldu. Düzenlediğimiz atölyelerde bize sandalyelerini ödünç veren, çaya davet eden, kütüphanemize kitap bağışında bulunan ya da atölye tadilatında yardımcı olan esnaf ve komşularımız oldu. Bunlar da orada varlığımızı sürdürebilmemiz için bize önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Mahallede bizden ders almak isteyen komşularımız da oldu. Örneğin 65 yaşındaki Ayfer teyze bizden bilgisayar dersi, Yadigar abla yaptığı pastaları süslemek için şeker hamurundan figür yapmak için ders almak istedi. Ve biz de onları geri çevirmedik. Bilgi ve becerilerimizi paylaşırken biz de onlardan çok şey öğrendik. Farklı insanlarla tanışmak, onlarla çalışmak, üretmek, bir arada olmak ve paylaşmak bizim için çok önemli. Mahalleli ile çıkara dayalı olmayan bu ilişki, her kesimden, her düşünceden insanla tüm farklılıklara rağmen bir arada olabilmeyi, bunun mümkün olduğunu bize öğretti.

Sanat Enstitüsü Adres: Eğitim Mahallesi, Nahit Bey Sk. No:18, 34722 Kadıköy 

Kaynak: Gazete Kadıköy/ Erhan Demirtaş


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon