Sanatı sokağa taşımak

İstanbul’da Nişantaşı ya da Ankara Çankaya’da, yani kalburüstü semtlerde yan yana ve iç içe iki bina düşünün. Giriş katında bir sergi salonu, arkada yedi sanatçı atölyesi ve iki binada on altı da sosyal konut var.

Yayınlanma: 05.09.2021 - 04:00
Sanatı sokağa taşımak
Abone Ol google-news

Sanatçı atölyeleri sanatçılara belirli süreler için ücretsiz olarak verilirken bu lüks semtteki sosyal konutlar da dar gelirlilere ödeyebilecekleri uygun bir kirayla kiralanıyor. Böylece sanat ve sanatçı hapsedildiği dört duvar arasından çıkıp insanlara ulaşıyor. Dar gelirliler de kalmayı hayal bile edemeyecekleri lüks semtte uygun bir kira karşılığı oturuyorlar. Hem de sanatla, çağdaş görsel sanatlarla ve sanatçılarla iç içe yaşıyorlar. Ayrıca semt sadece zenginlerin yaşayabildiği yer olmaktan çıkıp semte sosyal çeşitlilik geliyor. Yoksul insanlara da rastlanabiliyor “lüküs hayat”ın içinde.

Azınlık tekelinden çıkıp “büyük insanlık”a da kucaklarını açıyor semt. Sanat halkla, zengin de yoksulla kucaklaşıyor. Güzel fikir değil mi? “Hemen İstanbul, Ankara ve İzmir belediye başkanlarına önerelim ve dünyaya türünün ilk ve tek örneği bir girişim yaptıralım” diyemiyorum çünkü sanatı halkla kucaklaştıran ve zengin semte sosyal çeşitliliği getiren proje 28 Ağustos’taki bir açılışla Brüksel’in kalburüstü belediyesi Ixelles/Elsene’de hayata geçirildi.

KENTSEL GELİŞİME ÖRNEK

Brüksel’de Avrupa semti olarak bilinen bölgede, Avrupa Parlamentosu’nun hemen arkasındaki Wiertz sokağındaki 21 ve 23 numaralardaki yeni kompleks, on altı sosyal konut birimi, yedi sanat atölyesi ve yeni bir sergi alanından oluşuyor. Kentsel gelişime örnek olağanüstü bir girişim. On altı ev, Konut Fonu tarafından, dairelerin genellikle çok pahalı olduğu bir mahallede uygun bir fiyata kiralanıyor. Bu şekilde sosyal çeşitlilik teşvik ediliyor. Belediyenin sanat atölyeleri ağı Kult XL Ateliers ve Brüksel Konut Fonu’nun ortak girişimi sanatın dört duvar arasından çıkarılıp sokağa taşınması ve dar gelirlilerin zengin mahallesinde de kalabilmesinin ilk karma örneğini gerçekleştirdi. 

Kult XL Ateliers’nin bir diğer amacı da daha önce yerleşim alanı olan ve sanatçıların atölyelerinin bulunduğu bu mekânları sanatçılara ve “AB mahalleyi ele geçirmeden önce” bir zamanlar orada yaşayan sıradan insanlara geri vermek.

SANATÇILARA DESTEK

Belediyenin yaratıcı “sosyal konut ve sanatçı atölyeleri karışımı” projesi sayesinde genellikle parasız olan sanatçılar ve düşük gelirli insanlar hayal bile edemeyecekleri rayiç bedeline güçleri yetmeyen mekânda birlikte oturuyorlar. Belediye, çağdaş sanatsal yaratıma, Avrupa Birliği ülkelerinden gelen sanatçılara altı ay, Belçikalılara bir yıl daha uzatılabilecek şekilde bir yıl ücretsiz kalacak ve çalışacak mekân sağlayarak destek oluyor. Belediye kültür servisi sanatçıları kaldıkları süre içinde Brüksel’deki diğer sanatçılar ve kültür dünyasının önemli isimleriyle tanıştırıyor. Bir tür “sanat ağı” oluşturmalarını sağlıyor. Yeni işbirlikleri ve projeler ile karma sergiler hedefleniyor. Sergi salonunda ise sanat atölyelerinde kalan sanatçıların sergileri açılabilecek. Ayrıca mahalleliye dönük kültürel etkinlikler yapılabilecek.

Sanat uzmanları, mahalle sakinleri ve Avrupa kurumlarıyla ilişkili kişilerden oluşan bir jüri, Kult XL Atölyeleri’nde ikamet etmek üzere çağdaş görsel sanatların fotoğraf, heykel, resim, film-video, performans gibi farklı alanlarından 10 sanatçıyı seçti. Finlandiya, Çek Cumhuriyeti ve Fransa’dan sanatçılara kısa dönemli rezidanslar verildi. 10 kişiden sadece ikisi Belçika’da doğup büyüdü. Belçikalı sanatçıların bazıları ise Fas ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti kökenli. 

Belediye, projeyi genişletmeyi ve farklı yerlerde toplam 20 sanatçı atölyesine ulaşmayı planlıyor. “Mümkün olduğunda” sosyal konutu da dahil ederek!

REÇETELİ MÜZE ZİYARETLERİ

2018 yılında Kanada’da başlanan uygulamadan esinlenen kültür ve turizmden sorumlu Brüksel Belediye Başkan Yardımcısı Delphine Houba, Brüksel’de doktorların, psikolojik sorunları olan hastalarına “müze reçetesi” yazmasına olanak sağladı. Brugmann Hastanesi’ndeki hastalar, doktorların uygun görmesi halinde Şehir Müzesi, Moda ve Dantel Müzesi, Kanalizasyon Müzesi, Mannekin-Pis’in Elbiseleri Müzesi ve Çağdaş Sanat Merkezi’ni ücretsiz ziyaret edebilecekler. Pilot uygulama yıl sonunda değerlendirilecek. Kanada’da doktorlar yılda 50 adet müze ziyareti reçetesi yazabiliyorlar. L’Echo gazetesine verdiği demeçte Houba, “Sanatın zihinsel ve fiziksel sağlığa iyi geldiği görüldü” dedi. 2018 yılında uygulama başlarken Kanadalı doktorlar spor gibi kültürel gezilerin de mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin oranını yükselttiğini belirmişlerdi.

Asıl yazı konumuza dönecek olursak belediyenin sosyal projesi sayesinde çulsuz sanatçılar ve Brüksel’in dar gelirlileri Avrupa Parlamentosu’na komşu oldu. Brüksel’deki gözde semtte sanatçılara ücretsiz sanat atölyeleri ve düşük gelirlilere uygun kiraya konut verme projesinden bizim belediye başkanları da esinlenir mi acaba? Delphine Houba’nın üç yıl sonra Kanada’dan esinlenerek reçeteyle müze ziyareti uygulaması başlatması gibi...

[email protected]


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler