Şef Gürer Aykal İDSO'yu yönetti
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) geçen hafta Caddebostan Kültür Merkezi'nde şef Gürer Aykal yönetiminde bir konser verdi. Programda P. de Sarasate "Çingene Havaları", A.Dvorak "Slav Dansları" ve Ekrem Zeki Ün'ün "Keman Konçertosu" yer aldı. Konçertoyu Atilla Aldemir çaldı.
Orkestranın solisti, MSGSÜ Konservatuarı Prof. Çiğdem Yonat İyicil ve Almanya Detmold Yüksek Müzik Okulu Prof. Lukas David'in keman sınıfınlarından mezun olan, ardından Türkiye, Almanya ve Viyana’da verdiği sayısız konserle ses getiren Atilla Aldemir’di. Türk bestecilerine her programında yer vermeye özen gösteren, bestecilerimizin eserlerini tanıtmayı görev bilen Gürer Aykal, 1988'den beri Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın şefliğini, ayrıca Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın genel müzik direktörlüğünü ve daimi şefliğini yapmaktadır.
Konser, her şeyden önce Ekrem Zeki Ün’ün doğumunun 100. yıldönümünde keman konçertosunun tekrar icra ediliyor olması, eserin 1953 yılından bu yana ikinci kez gene İDSO tarafından seslendirilip, kayıt ediliyor olması dolayısıyla çok dikkat çekiciydi. Kendisi de keman virtüözü olan Ekrem Zeki Ün’ün bu eseri hem çeşitli Anadolu ezgilerini içinde barındırır, hem solo keman, hem de orkestrayı yüksek bir teknikle kullanır. Eserin solo keman partisi son derece zorlu yazılmış olduğundan virtüözite gerektiren, az yorumlanabilmiş, dünyadaki zor keman konçertolarından birisidir. Konserin diğer ilginç yanı; Gürer Aykal’ın İDSO’yu uzun aradan sonra yönetmesidir. İDSO’yla eserin ilk seslendirilişini de yapmış olan Gürer Aykal’la konser üzerine konuştuk;
İstanbul Şehir Senfoni Orkestrası adı altında da yönetmiştiniz, bağlarınız güçlü olmalı?
Öncelikle bu konseri değerli arkadaşlarım Gülden Turalı ve Sevin Berk'in anıları için yönettiğimi belirtmek isterim.Yaşamım boyunca orkestrasına bu denli bağlı, orkestrasına kendini adamış böyle üst düzey sanatçılar çok ama çok az gördüm.Yurt dışında uzun süre orkestra şefliği ve Genel Müzik Direktörlüğü yapmış olmam bu kanımı daha da pekiştirmiştir. Dileğim bu üst insanların diğer orkestracılar tarafından daha iyi tanınması.
İDSO benim ilk göz ağrım. Henüz Ankara Devlet Konsevatuvarında okurken 1969 yılında Şan Sinemasında konser vermişlerdi. O yıllarda orkestranın adı İstanbul Şehir Senfoni Orkestrası idi. Bu konseri yaşamım boyunca unutamam.Beni bu konsere çağıran yöneticilerin yüzlerini ak çıkardığımı sanıyorum.Ardından Mükerrem.Berk’in orkestrayı Kültür Bakanlığı’na bağlayan o unutulmaz atılımıyla İDSO adını alan orkestra bu kez beni İtalya’da şeflik okurken üç kez çağırıp konserler verdirtti.
Bu konçertoyu daha önce de yönettiniz mi?
Zannederim 23 yıl önce Demirhan Altuğ’nun rahatsızlanması üzerine konçertonun TV çekimi yapılması için İstanbul'a çağrıldım. Prof. Özer Sezgin'in girişimleriyle gerçekleşen bu çalışmamız bugün de izlenilebilir.
Atilla Aldemir eseri ilk kez mi seslendirdi?
Evet, 2010 yılında konçertoyu bu kez ülkemizin bir başka başarılı kemancısı Atilla Aldemir ile yapmak gurur verici. Atilla benim ayrıca çok beğendiğim, yorum gücüne hayran olduğum bir sanatçı. Onunla bir çok kez birlikte olduk. Birbirimizi anlamakta zorluk çekmiyoruz. Özellıkle İDSO yönetimine Türk eserlerine verdikleri önemden ötürü teşekkür ederim.
Konçertoyu çalarken verdiğiniz çok kısa aranın nedenini açıklar mısınız?
Konserde çok komik bir olay oldu. Sarasate'de “Allegro”ya henüz geçmiştik. Atilla'nın temposuna parmağındaki yüzük dayanamadı ve fırladı. Henüz yeni nişanlı olan Atilla şaşkınlıkla durdu ve yerden yüzüğünü alıp cebine koydu. Hemen “Allegro”dan başladık. Konser sonrası bol bol güldük… Başarı insanları mutlu kılıyor.
Orkestrayla uzun bir ayrılıktan sonra birlikte oldunuz. Bu konser arayı kapadı mı?
İDSO ile 18 yıl hiç birlikte olmadık.18 yıl önce verdiğim konserde Stravinski'nin dev yapıtı Bahar Ayini’ni yapmıştık. Bu İDSO’nun Bahar Ayini’ni ilk seslendirişiydi, daha bir çok bestecinin eserlerinin ilk çalınışını yapmıştık. Saygunlar, Şostakoviçler, Erkinler, Aksesler, Usmanbaşlar, Tüzünler… Orkestrayla provalara sanki geçen hafta onlarla konser vermiş gibi başladım. Elimden geldiği kadar istediğim tınıyı, istediğim sıcaklığı, istediğim ritim birliğini almaya çalıştım ve selamı birlikte vererek başarıyı paylaşmış olduk.
En Çok Okunan Haberler
- Kalben ödül gecesine 'erkek' olarak katıldı
- Önce kağıdı yırttı, sonra valizi çıkardı!
- İstanbul'un suç haritası belli oldu
- Parlamento sıkı yönetim kararını geçersiz saydı!
- Tapuda yeni dönem başlıyor!
- Devlet Bahçeli vekaletini akrabasına verdi
- Sucuk, peynir, börek ve zeytinyağında sahtecilik!
- Esad'a çağrı yaptı: 'Sırada Münbiç var...'
- TÜİK kasım ayı enflasyonunu açıkladı
- Suriye'de 'karşı saldırı' öncesi hareketlilik