'Sen neden S&P'nin kuyruğuna takılıyorsun'

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP Denizli İl Başkanlığı'nın 4'üncü olağan kongresine katıldı. Denizli Geleneksel Türk Sporları Kompleksi'ndeki kongrede konuşan Erdoğan, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Konuşmasına, ''eğitim hayatlarını tamamlayarak bugün karne alan bütün çocuklarımızı kutluyorum'' diyerek başlayan Erdoğan, CHP'nin 4+4+4 düzenlemesinin esastan iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruyu eleştirdi.

Erdoğan, ''Bugün karneler alındı. 4 4 4'le ilgili olarak anamuhalefet partisi önce 'bizim de buna desteğimiz var; meslek okulları niçin mahrum olsun' derken Anayasa Mahkemesi'ne usulden müracaatı reddetmesine karşı bu defa esastan tekrar Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor olduğu gün bugün. Çok anlamlıdır bu. Bunlar, sözlerinde samimi değil. Akşam başka sabah başka. Dik durmak başka birşey. İşte biz bu yola çıktığımızda hep dik durduk. Mümkün olduğunda dikleşmedik ve dikleşmeyeceğiz. Ülkemiz için hangi çözüm olursa olsun biz sahibini sormayız; çözümüne bakarız ve o çözümle yola devam ederiz'' diye konuştu.

Denizli'de bugün açılışı yapılacak eserleri anlatan Erdoğan, ''Denizli'yi artık Büyükşehir Belediyesi statüsüne kavuşturuyoruz. 2012 seçimlerine Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak girecek. Denizli'de hiçbir yerleşim yeri Büyükşehir olduktan sonra mağduriyet yaşamayacak. Tam tersine Denizli'nin en uzak köylerine kadar kaliteli, yaygın ve çok daha güzel hizmetler gidecek. Şimdiden Denizli'nin Büyükşehir olmasını tebrik ediyor; hayırlı olsun diyorum'' dedi.
 

'Şu an her yerde Türkiye'den övgüyle söz ediliyor'

Geçen ay açıklanan yeni teşvik paketinin Denizli sanayisini yakından ilgilendirdiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bölgesel destekten sektör bazlı desteğe geçiyoruz. Eğer yatırımcı Denizli'de yatırım yaparsa o yatırımcıyı her alanda en güçlü destekleyeceğiz. Türkiye ekonomide çok kararlı şekilde yoluna devam ediyor''. Haftabaşında İstanbul'da gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu toplantılarında ele alınan konulara değinen Erdoğan, ''3 gün boyunca küresel ekonominin nabzı İstanbul'da attı. Yabancı ülke temsilcilerinin övgülerine, hayranlıklarına şahit olduk. Dünya Ekonomik Forumu'nda Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olmaktan, bu ülkenin bir vatandaşı, hizmetkarı olmaktan gurur duydum, onur duydum, şeref duydum. Çünkü şu an her yerde Türkiye'den övgüyle söz ediliyor. Bütün dünyada Türkiye ekonomisi dikkatle ve takdirle takip ediliyor. Türkiye'deki büyümeyi, gelişmeyi, ilerlemeyi kalkınmayı kendisine örnek alan pek çok ülke var. Allah'a hamdolsun Türkiye büyüyor. Türkiye istikrarla, güvenle geleceğe doğru yürüyor'' dedi.
 

'Halep oradaysa arşın burada'

Küresel ekonomik krize rağmen Türkiye'nin Çin'den sonra dünyada en hızlı büyüyen ikinci ülke olduğunu kaydeden Erdoğan, Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. Halep oradaysa arşın burada'' dedi. 2002'de 36 milyar dolar olan ihracatın 2011 sonu itibarıyla ihracat rakamlarının 135 milyar dolara çıktığını hatırlatan Erdoğan, son rakamlara göre 140 milyar dolarlık ihracat yapıldığını söyledi. İktidara geldiklerinde IMF'ye olan borcu 23 buçuk milyar dolarlık borcun şimdi 1,7 milyar dolara kadar düşürüldüğünü anlattı. Merkez Bankası rezervinin de 91 milyar dolara çıktığını kaydeden Erdoğan, ''Onlar borçlandı biz ödedik. Onlar tüketti biz doldurduk. Şu anda döviz rezervimiz, kasalarımız hamdolsun böyle ve daha da iyi olacak. Hedef, inşallah bu yıl sonuna kadar Merkez Bankamızın döviz rezervini 100 milyar dolara çıkarmak. Reel yatırımda Türkiye, bizden önce yılda 1 milyar doları geçemiyordu. Geçen yıl, yıllık uluslararası yatırım 16 milyar dolara çıktı'' diye konuştu.

'Sen neden onların kuyruğuna takılıp gidiyorsun'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun büyüme rakamlarına ilişkin eleştirilerine tepki gösteren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Şimdi birileri çıkıyor. CHP Genel Başkanı... 'Bu rakamlar yanlış. Türkiye dünyada en hızlı büyüyen ikinci ülke değil' diyor. Bunların isminin başında hesap uzmanı sıfatı var ama bunlar gösterge okumayı dahi maalesef bilmiyorlar. Yahu Türkiye'ye bu haksızlığı uluslararası bazı kredi kuruluşları zaten yapıyor. Sen neden onların kuyruğuna takılıp gidiyorsun. Sen neden o art niyetli kredi derecelendirme kuruluşlarının dilini üslubunu kullanıyorsun.''

'Sayın Kılıçdaroğlu herhalde Yunanistan ekonomisini kurtardı'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, ''Yunanistan ekonomisi Türkiye ekonomisinden daha iyi durumda'' açıklamasını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Kendi diliyle onu şurada vuruyorum. Daha geçen yıl seçim propagandalarında 'Yunanistan ekonomisini de biz kurtaracağız' açıklama yapmamış mıydı? Hatta Yunanistan'ın bir gazetesi, bununla dalga geçti. 'Dayan Yorgo Kılıçdaroğlu geliyor' diye başlık attı. Hale bakın. Sayın Kılıçdaroğlu herhalde Yunanistan ekonomisini kurtardı ama demek ki bizim bundan haberimiz yok. Bu Türkiye'ye haksızlıktır. Bu, Türkiye'nin işverenine, sanayicisine, ihracatçısına, esnafına, çiftçisine, işçi ve memuruna haksızlıktır. En uzak ülkelerden ekonomi uzmanları Türkiye'yle ilgili takdirlerini ifade ederken, anamuhalefet partisi genel başkanının kendi ülkesine bu haksızlığı yapması en hafif tabiriyle yazıktır.''

 

'Komşumuzun dinine, diline ırkına bakmayız'

Avrupa Birliği'nin Yunanistan'a ''ayakta kalması için'' 100 milyar Avro para aktardığını hatırlatan Erdoğan, ''Kalamıyor, bak şimdi yeniden seçime gidiyor. Biz komşumuz olan Yunanistan'ın yaşadığı zorlukları biliyoruz. Yunanistan'ın yaşadığı zorluklara, içinden geçtiği zor döneme asla ve asla duyarsız kalmayız, kalamayız. Biz, 'komşusu açken tok yatan bizden değildir' emrine muhatap bir medeniyetin mensuplarıyız. Komşumuzun dinine, diline ırkına bakmayız. Komşuluk hakkına biz riayet ederiz. İçinden geçtiği bu zor dönemde Yunanistan'la her konuda dayanışma içindeyiz; olmaya da devam ederiz'' ifadelerini kullandı.

Kongrede Başbakan Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, AKP Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit ve milletvekilleri eşlik ediyor.

'Zalimlerin yanında yer alanlar da zalim olur'

Erdoğan, Suriye'de çok büyük acıların, çok büyük dramların yaşandığını ifade ederek, ''Suriye halkı, Suriye'deki kardeşlerimiz bebek demeden, çocuk demeden, kadın, yaşlı demeden devlet destekli kanlı çeteler tarafından tanklarla, toplarla vurularak, hatta boğazlanarak katlediliyor. Bakın 30 yıl önce, 1982'de bu eli kanlı diktatörün babası da aynı şeyi yapmıştı. Baba Esed o zaman Hama'da 30 bin kardeşimizi katletmişti. Şimdi de evlat yine o yolda, şu anda rakam 15 binin üzerinde. Geçen günü işte duydunuz, 108 kişiyi katlettiler, 50'si çocuktu'' dedi.

Dün Hama'da yeni katliam yapıldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''Türkiye'de bu zalimin yanında yer alanlar var. Zalimlerin yanında yer alanlar da zalim olur. Zulüm ile abad olunmaz. 'Ama işte sizin onlarla çok iyi günleriniz vardı', doğrudur, vardı, ailece görüşüyorduk. Ama çizgiden kopulduğu anda biz babamız olsa bırakırız. Çünkü biz hakkı ayağa kaldırmaya memuruz, zulmü değil. Onun için daima karşısındayız. Bugün yine Hama'da, Hama ile birlikte Sureyi'nin diğer kentlerinde yapılan katliamı sessiz, tepkisiz, umursamaz şekilde seyredenler akan kanın kendi ellerine, kendi yüzlerine, kendi vicdanlarına sıçrayacağını görmelidir, bilmelidir. Kim olursa olsun biz Türkiye olarak bunun takipçisiyiz. Sonuna kadar takip edeceğiz. Hiç kimse kenara çekilip de elini kolunu bağlayıp oturamaz. Devlet destekli milislerin gözü dönmüş katliamları karşısında artık hiç kimse sessiz duramaz. İşte dün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bizim daha önce söylediğimizi artık açıkladı. 'Bu bir barbarlıktır' diyor. Aynen öyle, barbarlıktır. Dünyanın farklı bölgelerinde işlenen insanlık suçlarına, Müslümanlara karşı yapılan zulümlere haklı olarak duyarlılık gösterenler Suriye konusunda niçin aynı duyarlılığı ortaya koymuyorlar? Suriye'de öldürülenler insan değil mi? Orada katledilenler Müslüman değil mi? Katilin kimliği çok mu önemli sizin için? Çetnikler öldürünce suç oluyor da, Şebbia öldürünce suç olmuyor mu? İsrail öldürünce suç oluyor da Esed öldürünce suç olmuyor mu? Saddam Halepçe'de katliam yaparken, Kaddafi Sirte'de katliam yaparken suç oluyor da Beşşar Esed Hama'da katliam yapınca suç olmuyor mu?''

Kendilerinin ''Suriye yönetimi zaman kazanmaya çalışıyor, Suriye yönetimi katliamlar için zamana oynuyor'' dediklerinde uyarılarını hiç kimsenin dikkate almadığını söyleyen Erdoğan, ''Uyarılarımızda ne kadar haklı olduğumuz işte bugün ortaya çıktı. Buradan, Denizli'den Suriye yönetiminin Esed destekli milislerin Hama'da yaptıkları katliamı bir kez daha lanetliyorum, bir kez daha şiddetle kınıyorum. Suriye'de hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Suriyeli kardeşlerime, akrabalarımıza bir kez daha Türkiye'nin selamlarını iletiyor, Allah yar ve yardımcıları olsun diyorum'' diye konuştu.

'Gençler, Çanakkale'ye gitmenizi tavsiye ediyorum'

Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin çok zor süreçlerden geçtiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, Avrupa'nın küresel ekonomik krizin ağır etkisini yaşadığını, Ortadoğu'da on yıllardır devam eden istikrarsızlığın bugün aynı şekilde, arkasında acılar bırakarak devam ettiğini kaydetti. Erdoğan, ''Böyle bir süreçte böyle bir bölgede, biz Türkiye'yi bir güven adası, bir istikrar adası olarak muhafaza ediyor ve bölgemizdeki tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'yi her alanda büyütüyoruz'' dedi.

Atılan sloganlar üzerine konuşmasına ara veren Erdoğan ''Durmuyoruz, ilerliyoruz ve hep beraberiz. Gençler şunu hiç unutmayın bizleri bir ve beraber kılan belli makamlarda oturmak değildir. Sizlerin aranızda olmak da bir ve beraber olmak değil midir? Biz, Aşık Veysel gibi 'Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' demedik mi, gidiyoruz gündüz gece'' ifadelerini kullandı. Çanakkale Şehitliği'ninde, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi'ni açtıklarını anımsatan Erdoğan, ''Gençler, Çanakkale'ye gitmenizi, diğer şehitliklerimize gitmenizi, oraları ziyaret etmenizi, oralara bir Fatiha okumanızı sizlere tavsiye ediyorum'' diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti: ''Denizlili gençler, merhum Mehmet Akif'in Çanakkale şehitleri için yazdığı şu dörtlüğü burada hepinize hatırlatmak istiyorum. Diyor ki Mehmet Akif, 'Gök kubbenin altında yatar al kan içinde, ey yolcu, şu topraklar için can veren erler, Hakk'ın bu veli kulları taş türbeye girmez, Gufrana bürünmüş yalnız Fatiha bekler.' Evet, Çanakkale şehitlerimiz sizlerden Fatiha bekliyor. Hadi buyurun bakalım önce Fatihalarınızı bir okuyun. Türkiye'nin dört bir yanına yayılmış şehitlerimiz sizlerden Fatiha bekliyor. Yemen'deki, Kudüs'teki, Kosova'daki, Ürdün'dek, Medine'deki, Avustralya'daki, dört kıtadaki şehitlerimiz sizlerden Fatiha bekliyor. Sizlerden rica ediyorum, gidin o şehitliklere, gidin Çanakkale'ye, hem açılışını yaptığımız o merkezi ziyaret edin hem de orada lütfen mezar taşlarını, şahideleri okuyun. Çanakkale'de bizim nasıl tek bir millet olduğumuzu göreceksiniz. Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, Dumlupınar'da bizim nasıl birbirimizle kardeş olduğumuzu göreceksiniz. O şehitliklerde, Diyarbakırlı ile Edirneli'nin, Vanlı ile Denizlili Mehmetler'in nasıl al kanlar içinde koyun koyuna yattıklarını göreceksiniz.''

'Birliğimiz, kardeşliğimizi her türlü siyasi çıkarın çok ama çok üzerindedir'

''Biz 780 bin kilometre kare üzerinde biriz, beraberiz, kardeşiz'' diyen Erdoğan, ''Aramıza nifak sokmak isteyenlere aldanmayacağız'' dedi. Erdoğan şöyle devam etti: ''Bu topraklarda fitne yeşermez, bu topraklarda fitne yeşertmeye çalışanlara aldanmayacağız. Bakın sadece terör noktasında değil, her ne vesileyle olursa olsun, her ne bahaneyle her ne gerekçeyle olursa olsun bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara asla fırsat tanımayacağız. Şehitlerimiz her türlü siyasi çıkarın çok ama çok üzerindedir, annelerin yüreği her türlü siyasi çıkarın üzerindedir. Birliğimiz, kardeşliğimizi her türlü siyasi çıkarın çok ama çok üzerindedir. Nereden gelirse gelsin fitneye, dedikoduya, fesada itibar etmeyeceğiz. Bölgemizin çok zor bir süreçten geçtiği şu dönemde kardeşliğimize, birliğimize, dirliğimize kastedenleri aramıza yaklaştırmayacağız. Biz üzerimizde milletin emanetini taşıyoruz. Biz, 75 milyonun emanetini taşıyoruz, millet bize yetki verdi. Biz millet adına, milletimizle birlikte o yetkiyi kullanıyoruz. Biz sadece ve sadece milletimizle yürüyoruz. Bundan sonra da milletimizle yürümeye devam edeceğiz. Yeter ki siz arkamızda olun. Biz Türkiye'yi büyütmeye, şehitlerimizin emaneti olan Türkiye'yi yüceltmeye devam edeceğiz.''

Denizli'de yeni bir sürece girdiklerini belirten Erdoğan, il kongresini tamamlayıp, yerel seçimlerin hazırlığına başladıklarını söyledi.