‘Sen söyle'

Canan Tolon’un 1980’li yıllardan günümüze uzanan sanatsal birikimi İstanbul Modern’de izleyiciyle buluşuyor. Sanatçının çizimden fotoğrafa, resimden yerleştirmeye uzanan kendine özgü ifade ve teknik arayışını görünür kılan “Sen Söyle” adlı sergi önceki gün açıldı.

‘Sen söyle'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.09.2019 - 23:20

Araştırma alanlarının çeşitliliği ve düşünsel açılımının zenginliği açısından kuşağının en özgün ve yaratıcı sanatçılarından biri olan Canan Tolon, Türkiye’de ilk kez bir müze çatısı altında gerçekleşen kişisel sergisiyle sanatseverlerle buluşuyor. Sergi, Eczacıbaşı Topluluğu’nun sponsorluğunda düzenleniyor. “Sen Söyle”, 2 Şubat 2020’ye kadar ziyaret edilebilecek.

Küratörlüğünü İstanbul Modern Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu’nun üstlendiği serginin bir araya getirdiği bütünlük, sanatçının hem kendisini hem de günümüz insanını her açıdan etkileyen doğa ve çevre, mimarlık ve kültür hakkında yeniden düşünmemize olanak tanıyor. Tolon’un sanatındaki dönüşüm ve gelişimin ikonik örneklerini bir araya getiren sergi, aynı zamanda sanatçının sanat tarihinde yerini almış bazı yerleştirmelerinin yeniden üretimine de yer veriyor.

Doğa ve mimarlığın izleri
Canan Tolon’un çalışmalarının merkezini, kendisini sürekli yenileyen doğa ve bir kültürel girişim olarak mimarlığın bıraktığı izler oluşturuyor. Tolon, her iki varoluşun birbiri üzerindeki etkisi, birbirlerine gösterdikleri direnç ve karşılaşmalarından doğan çelişki ve sonuçlar etrafında düşünsel ve görsel bir dünya tasarlıyor.

Tolon’un yapıtları izleyiciyi gördüğü imgelerin gerçek mi yanılsama mı olduğu konusunda kararsız bırakırken, fotoğraf mı, resim mi sorusunu canlı tutan deneysel çalışmalarıyla da düşündürüyor. Çalışmalarında çim tohumu, su, kahve telvesi gibi doğal malzemeler kullanan, tuvallerine yerleştirdiği metal parçalarını açıkhava koşullarının etkisine bırakarak doğanın resimde canlanmasını sağlayan sanatçı, zamanın izlerini resimlerinin oluşumu için önemli bir başlangıç noktası olarak kurguluyor.
İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah ve İstanbul Modern Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu’nun katıldığı basın toplantısında Canan Tolon, sanat pratiği ve üretim süreçleri ışığında hazırlanan sergiye dair bilgi verdi.
İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı şöyle konuştu: “Tolon’un sanatındaki dönüşümlerin önemli örneklerini göreceğimiz sergide, izleyiciyle ilk kez buluşan yapıtların yanı sıra, sanatçının sanat tarihinde yerini almış ikonik yerleştirmeleri de yeniden üretildi. Sanat yapıtına farklı bir bakışla yaklaşmamıza neden olan deneysel çalışmalar gerçekleştiren Tolon, ‘Sen Söyle’ adlı sergisinde mimarlık ve kültür, doğa ve çevre üzerine yeniden düşünmemizi sağlıyor. Canan Tolon’un ‘Sen Söyle’ sergisinde 150’nin üzerinde yapıtını izleyicimizle buluşturuyoruz.”

‘İki kata yayılıyor’
Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah ise “Eczacıbaşı Topluluğu olarak, fırsat eşitliği konusunda belirlediğimiz hedefler doğrultusunda somut adımlar atıyor, süreçlerimizi iyileştirmeye gayret ediyoruz. Bir diğer çabamız da, kadın sanatçıların çağdaş sanat alanında üretimlerinin artmasına, Türkiye ve küresel sanat sahnesinde daha görünür olmalarına destek olmak. Bu kapsamda, İstanbul Modern bünyesinde başlatılan ‘Kadın Sanatçılar Destek Fonu’nun ilk kurumsal destekçilerinden biri olduk. Bu bağlamda, araştırma alanlarının çeşitliliği ve düşünsel açılımının zenginliği açısından kuşağının en özgün ve yaratıcı kadın sanatçılarından biri olan Canan Tolon’un sergisini desteklemekten büyük mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.
İstanbul Modern Genel Direktörü ve serginin küratörü Levent Çalıkoğlu da “İki kata yayılan geçici sergi salonlarımızı kendi başlarına birer yerleştirme gibi düşünüp düzenledik. Her iki katın da kendi içinde bir akışı, geçmiş ve şimdiki zaman ilişkisi düşünülerek kurgulandığını göreceksiniz” dedi.

‘Sanat izleyiciden bağımsız düşünülemez’

Sanatçı Canan Tolon, “Sen Söyle” isimli sergisini şu sözlerle anlattı:
“Bu sergiye ‘Sen Söyle’ adını verirken, sözün yalnızca benden gelmediğini, öykülemeyi izleyiciye bıraktığımı ifade etmek, başkalarının sözlerine de kulak verdiğimi vurgulamak istiyorum. Sergide yeni işlerin yanı sıra, 30 sene önce yaptıklarım da olduğundan, işlerime ister istemez belirli bir mesafeyle bakabiliyorum. Eski yapıtların yenilerle bir araya gelişi, beni de izleyiciyle bir anlamda aynı konuma koyuyor; yeni yapıtlar da böylece serbest çağrışıma daha açık oluyor. Görsel sanatta öykülemeyi reddeden soyut resim dahi öykülemeyi engelleyemez, çünkü sonuçta sanat yapıtını izleyiciden bağımsız bir şekilde düşünmek mümkün değildir.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon