Sığınma hakkı için 'sahte babalık' düzenbazlığı

Ulusal bir yayın kuruluşu olan RBB yalnızca Berlin özelinde bu şekilde 700'e yakın vaka yer aldığını duyurdu. İçişleri Bakanlığı yetkilisi Ole Schröder, "Kayıtlara girmeyen böyle çok daha fazla örnek var" açıklamasını yaptı. Konu ile ilgili haberlerde örnek olarak aşırı sağcı olan neo-Nazi destekçisi bir adamın Vietnamlı bir kadının çocuğunun babası olduğunu iddia etmesi gösteriliyor. Vietnam, Afrika ve Doğu Avrupa kökenli hamile kadınlar arasında sığınma hakkı taleplerinin arttığı belirtiliyor.

Haberi yapan RBB, sahte babalık düzenbazlığı ile mücadele etmek için yeni bir yasa hazırlandığını da duyurdu. Haberde, bazı hamile kadınların, sahte babalara ve bürokratik işlemler için avukatlara, 5 bin euro'ya kadar ödeme yaptığı iddia ediliyor.Kayıt işlemleri sonunda bebek otomatik olarak Alman vatandaşı oluyor ve anne bu şekilde sığınma hakkı kazanıyor.

Alman yetkililer 'babalığı sorgulamamayı' tercih ediyor
Almanya'daki uygulamalar, ekonomik endişelerle göçmen konumuna düşenlere göre, sorunlu bölgelerden gelen mültecilerin sığınma hakkı almasını daha kolaylaştırıyor. Ancak buna rağmen yasal karmaşaları önlemek, pasaportsuz doğumları engellemek amacıyla şüpheli durumlarda dahi yetkililer "babalığı sorgulamamayı" tercih ediyor. Almanya 2015 sonrası çoğu Suriye, Irak ve Afganistan kökenli 800 bin göçmenin ülkeye ulaşması sonrası sığınma hakkı yasalarını sıkılaştırmaya başladı. Eylül ayındaki seçimler öncesi de göçmenler konusu önemli bir siyasi başlık durumunda.

Bazı bölgelerde yerel yetkililerin mültecilerin barınması ve entegasyonu konusunda özellikle sıkıntı çektiği belirtiliyor. Seçim anketlerine göre milliyetçi ve göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisi ilk kez Federal Parlamento'ya girecek desteği elde edebilir.
2016 yılında Türkiye ile Avrupa Birliği arasında varılan göçmen anlaşması ardından Balkan rotasının engellenmesi ile Almanya'ya ulaşarak sığınmaya başvuranların sayısının keskin bir şekilde azaldı. (BBC Türkçe)