Süleyman Soylu hakkında suç duyurusu
Diyarbakır Barosu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında "Görevi kötüye kullanma", "İftira atmak", "Suç işlemeye tahrik" ve "Hakaret etmek"ten suç duyurusunda bulundu.
Diyarbakır Barosu yönetimi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında suç duyurusunda bulundu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede Diyarbakır Barosu’nun kurulduğu günden bu yana adalet, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü için yürüttüğü çalışmalar neticesinde tüm dünyada saygın bir yer edindiği kaydedildi.
Mezopotamya Ajansı'nda yer alana habere göre Diyarbakır Barosu'nun ülkede meydana gelen hem insan hakları ihlalleri, hem de toplumsal meselelerde haktan ve hukuktan yana her zaman duyarlılık gösterdiği ve bu meselelerin çözümünde öncü rol üstlendiği de vurgulandı.
'İÇİŞLERİ BAKANI BİRDEN ÇOK SUÇ FİİLİ İŞLEMİŞTİR'
Dilekçede, Urfa Suruç'ta gerçekleşen ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran 4 sivil yurttaşın yaşamanı yitirdiği olaya ilişkin gerekli incelemelerde bulunmak üzere Diyarbakır’da bulunan meslek ve sivil toplum örgütlerinin, 17 Haziran 2018'de Suruç ilçesine gitmek istediği, ancak bunun resmi makamlarca engellendiği ifade edildi.
Bu engellemeden sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, 18 Haziran günü TRT Haber kanalında katıldığı bir programda kendilerini hedaf alan sözler sarf ettiğine dilekçede yer veren Baro, "Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın bir kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütüne yönelik bu değerlendirmeleri ile birden çok suç fiilini işlemiştir" denildi.
'SOYLU'NUN İTHAMLARI TAMAMEN GERÇEKDIŞIDIR'
İçişleri Bakanı Soylu’nun, katılmış olduğu televizyon programlarında yaptığı konuşmaların Baro'nun tüzel kişiliğinin ve tüm üyelerinin mağduriyetine sebep olduğu da vurgulandı.
Soylu'nun bu söylemlerinin TCK’nin 257. maddesinde düzenlenen “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturduğunun altı çizildi.
Dilekçede, Soylu'nun Diyarbakır Barosu’na yönelik ithamlarının tamamen gerçek dışı olduğunun tüm kamuoyu tarafından bilinmekte olduğu, bugüne kadar Baro hakkında yürütülen herhangi bir soruşturma bulunmadığı belirtilerek, Soylu'nun ithamlarının açıkça iftira suçu oluşturduğu vurgulandı.
'BENZER BİR SÜREÇ SONUNDA ELÇİ KATLEDİLMİŞTİR'
Soylu'nun konuşmasında hedef gösterdiği Diyarbakır Barosu ve üyelerinin, yıllardır yürütmüş oldukları demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin korunması mücadelesinde birçok defa hedef gösterildiği hatırlatılan dilekçede, "Kamuoyunun da çok iyi bildiği ve yakından takip ettiği üzere, benzer bir süreç sonunda Baro Başkanımız Tahir Elçi katledilmiştir. Dolayısıyla, aynı süreçlerin tekrar edilmemesi için objektif ve etkin bir soruşturma yapılmasını isteme gereği hasıl olmuştur" ifadelerine yer verildi.
Soylu'nun Baro’ya yönelik yaptığı açıklamalarla "Görevi kötüye kullanma", "İftira atmak", "Suç işlemeye tahrik" ve "Hakaret etmek" suçlarını ikişer kez işlediğine dikkat çeken dilekçede, Soylu hakkında bu suçlar yönünden soruşturma başlatılarak, kamu davası açılması istendi.
11 BARODAN DESTEK
Diyarbakır Barosu'nun İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından hedef gösterilmesine tepki gösteren 11 baronun başkanı ve yöneticisi destek için Diyarbakır'a geldi.
Diyarbakır Barosu, 28 Kasım 2015'te Sur'da Dört Ayaklı Minare önünde katledilen eski başkanları Tahir Elçi'nin faillerinin bulunmaması, soruşturma dosyasının hızlı ve etkin yürütülmemesini protesto etmek amacıyla Diyarbakır Adliyesi önünde eylem yaptı. Diyarbakır Barosu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendilerini hedef göstermesine tepki amacıyla üzerinde Elçi'nin fotoğrafının yer aldığı "İnsan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunmak için Tahir Elçi'yi aldığınız yerdeyiz" pankartını açtı.
Diyarbakır Barosu’na destek için Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, İstanbul Baro Başkan Yardımcısı Necmi Şimşek, Antalya Baro Başkanı Polat Balkan, Ankara Baro Başkanı Hakan Canduran, Bursa Baro Başkanı Gürkan Altun, Sakarya Baro Başkanı Zafer Kazan, Adana Baro Başkan Yardımcısı Sebahattin Gümüş, Şırnak Baro Başkan Yardımcısı Noşirevan Elçi, Adıyaman Baro Başkanı Mustafa Köroğlu, Batman Baro Başkanı Hamit Çakan, Van Baro Başkanı Murat Timur ve Urfa Baro Başkanı Ahmet Tüysüz ile İHD, TİHV ve Hak İnisiyatifi eyleme katıldı. Çok sayıda avukatın cüppeleriyle katıldığı eylemde ilk olarak Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen konuştu.
'KUTUPLAŞMANIN ATEŞİNE BENZİN DÖKMEKTEDİR'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendilerine yönelik sarf ettiği ithamlara karşı ve Tahir Elçi'nin faillerini bir kez daha sormak üzere birçok baronun destek ve dayanışmaları için burada olduğunu belirten Özmen, "Diyarbakır Barosu, tarihsel misyonu gereği her zaman için hukukun üstünlüğü ve insan hakları mücadelesi için çalışmış ve bu mücadeleyi yürütmüştür. Elbette ki siyasal iktidarlar ve hak ihlalinde bulunanlar bu mücadeleden rahatsız olabilirler. Ama Diyarbakır Barosu bu misyonu gereği insan hakları ve hukukun üstünlüğü, bu mücadelesi gereği ebediyen sürdürecektir" dedi.
Ardından konuşan Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan ise, üzerinden 2 yılı aşkın süre geçmesine rağmen failleri bulunmayan Elçi cinayeti soruşturmasını çok yakından takip ettiklerini belirtti. Sorumluluk mevkiinde bulunan siyasetçilerin ayrıştırıcı, ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı dilden uzak durmak yerine bunu kullanarak "kutuplaşmanın ateşine benzin dökmektedir" ifadesini kullanan Balkan, "Diyarbakır Barosu gibi köklü bir baroya; suçlama yöneltmekte, soruşturmakta, tutuklamakta ve mahkum etmektedir. Bunu bırakın hukukla, akıl ve vicdanla da açıklanacak bir tarafı yoktur. Diyarbakır Barosu yalnız değildir" dedi.
'SURUÇ'DA DELİLERİN KARATILMASI VAHEMETİ ARTIRMAKTADIR'
Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran ise Tahir Elçi'nin katledilişinin üzerinden 130 hafta geçmesine rağmen ortada failleri arayanın, soranın olmadığını, soruşturma dosyasının bomboş olduğunu söyleyerek, bunun takipçisi olacaklarını belirtti. Bu ülkenin içişleri Bakanı baroları ve avukatı töhmet altında bırakamayacağını vurgulayan Duran, "Kimse bu yetkiyi İçişleri Bakanı’na vermemiştir. Bu talihsiz açıklama baroları ve avukatları açık hedef haline getirmektedir. Ali Günday'ı Tahir Elçi'yi de hedef gösterdiler. Avukat ve boralara saldırının azmettireni hiç şüphesiz bu talihsiz açıklamayı yapanlar olarak hep algılayacağız, bileceğiz. Diyarbakır Barosu asla yalnız değildir. Savunma birdir, birliktir, bir olacaktır. Nefret dolu açıklamayı şiddetle kınıyoruz" diye kaydetti. İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Necmi Şimşek de Suruç ilçesinde 4 kişinin yaşamını yitirdiği olayın seçim öncesindeki kırılganlığı daha arttırdığına dikkat çekerek, "Olayın zamanlaması kadar olayın oluş biçiminin tüm yönleriyle toplumun bilgisinden kaçırılmak istenmesi ve bazı yönleriyle delillerin karartıldığı yönündeki izlenimlerin kamuoyuna akması olayın vahametini daha da artırmaktadır. Biz boralar ve avukatlar olayın siyasi yönü ile ilgili değiliz. Biz olayların sadece hukuki boyutuyla ilgiliyiz. Bizi hukuk dışına çıkaran açıklamalarınızı, suçlayan ifadeleri, bizi kriminalize eden suçlamaların asla hedefi olamayız. Bunu kabul edemeyiz" diye vurguladı.
‘DİYARBAKIR BAROSU BAŞKANI VE ÜYELERİNİN BAŞINA BİR ŞEY GELİRSE SORUMLU SOYLU'DUR’
Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun ise, Diyarbakır Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin yanında olmak için burada olduklarını söyleyerek, "Biz burada bugün hem katillerin, faillerin yakalanması ve yargılanması hak ettikleri cezaları almaları için buradayız. Bundan sonra bu ülkede acılar yaşanmasın, hukuk dışı uygulamalar olmasın, bu ülkede katliamlar olmasın diye buradayız" dedi.
Sakarya Barosu başkanı Zafer Kazan, düşünce ve ifade özgürlüğü adına zor günlerden geçtiklerin söyleyerek, "Ama bu ülkeyi yönetenler baştaki Süleyman Soylu kendisi çok özel bir yere sahiptir. Çok geniş bir ifade hürriyeti var. Tehdit edebiliyor, hedef gösterebiliyor, kin ve intikam duygularıyla toplumu kutuplaştırabiliyor. Oysa herkesten daha çok sevgi dili, barış dili, hukuk dilini kullanması gerekirken, bizleri hedef göstererek bu ülkenin hukukuna sahip çıkanları adeta linç kültürüne mahkum etmeye çalışıyor. Bakınız biz ne yapıyoruz. Onlar ne yapıyorlar. Biz hukuk diyoruz. Hukuk ne zaman suç oldu. Tehdit etmek ne zaman meşru olmuştur. Diyarbakır Barosu sadece tehdit edilmemiştir Sakarya Barosu da tehdit edilmiştir, Ankara Barosu tehdit edilmiştir. Hukuk diyen bütün avukatlar tehdit edilmiştir. Burada ilan ediyorum bu hedef gösterme ve tehdit sonrasında Diyarbakır Barosu Başkanı ve üyelerinin başına her herhangi bir şey gelirse baş sorumlu Süleyman Soylu'dur. Geçmişte hedef göstermedin acısını yaşamadık mı. Bu topraklar Tahir Elçi'nin katledildiği topraklar değil mi? Ne tekrar gösterip tekrar faili meçhullere yol açıyoruz. Bunu bir devlet görevlisi nasıl yapabilir. Bu adama sus diyecek biri yok mu? Bizi tehdit edenlere şunu soruyuz, bugün 130. hafta en Süleylan Soylu bırak tehdidi, bırak bizi hedef göstermeyi Tahir Elçi cinayetinde bir tane şüpheli var mı bize onu söyle."
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu