"Tek olmaz, paket olur"
AKP ile CHP arasında, "Başörtüsü" sorununun çözümüne yönelik başlayan açıklamalar devam ediyor. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, başörtüsünün tek başına değil, içinde YÖK, seçim ve barajının düşürülmesi ve dokunulmazlıkların da olacağı bir paket halinde getirilebileceğini söyledi.
Anadol, TBMM'de düzenlediği basınla sohbet toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Gazetecilerin, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşmesinde başörtüsü konusunun gündeme geldiğinin hatırlatılması üzerine Anadol, belirtilmesi üzerine, Kılıçdaroğlu'nun, daha önce "Tek başına türbanı konuşmam" açıklamasını anımsattı.
Anadol, CHP'nin başörtüsü sorununa yönelik çalışmalarının olup olmadığına yönelik sorulara, siyasi değil, sosyolojik, ciddi bir çalışma olduğunu dile getirdi. Bunun, her türlü siyasi istismardan uzak bir ortamda açıklanacağını, çalışmanın devam ettiğini kaydeden Anadol, "Bunu tek madde halinde değil, paket halinde konuşuruz. Anayasa oylamasındaki samimiyetlerini gördük, hem 12 Eylül istismarı yapılıyor hem de YÖK'e ağızlarını açmadılar" dedi.
Anadol, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in CHP'nin önerisini açıklamasına yönelik sözlerinin sorulmasına üzerine şöyle dedi:"Çiçek, dokunulmazlık, baraj konusunda ne söylüyor? Tek maddeye indirgeyip, onun üzerinden tenis topu gibi o öyle, bu böyle dedi, bu aşamayı geçelim. Cemil Bey dokunulmazlık konusunda ne diyor, barajı indirecek mi? YÖK'ü kaldıracak mı? Türban da bunun içinde olur. Niye bir tanesini tartışıyoruz. Perakende yok, toptan. Başörtüsü konusunu tek madde değil, paket halinde konuşuruz."
"Cemaatin polisi, savcısı, hakimi olabilir"
Anadol, İlhan Kesici'nin CHP'den istifasının sorulması üzerine de, istifaya saygı duyduğunu söyledi. Kesici ile iyi ilişkileri olduğunu dile getiren Anadol, istifa kararını neye dayandırdığını öğrenmek istediğini belirtti.
Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın gözaltına alınmasına ilişkin soruyu ise Kemal Anadol, Avcı'nın yazdığı kitabın, siyasal anlamda ve toplumun içinde bulunduğu ortamda, olumsuz güvenlik koşulları içinde çok önem taşıdığını belirtirken, şöyle dedi:"Karşınızda Devletin polisi, devletin savcısı, devletin hakimi diye baktığımız kişiler bazen cemaatin polisi, savcısı, hakimi olabilir. Toplumda şu kuşku bir gerçek; Avcı bu kitabı yazmasaydı bunlar başına gelecek miydi? Ben vatandaş olarak, geleceğine inanmıyorum. Bir sürü insan aynı soruyu soruyor, tatmin olamıyor. Toplumda bu hava yaratıldıysa, uygulamalar bu şekle dönüştüyse Türkiye'de hukuk devletinden söz etmek mümkün değil. Bir polis devletinden söz etmek gerekebilir. Büyük bir ihtimal kitapta adı geçen emniyet görevlileri halen işbaşında ondan intikam almak isteyebilir, yanıt vermek isteyebilirler. İddiaların teker teker İçişleri Bakanı tarafından yanıtlandırılmasını istiyoruz. Kitaptaki iddialar gerçek dışıysa işlem o zaman yapılmalı. Büyük soru işaretleri ve ünlemlerle karşı karşıyayız."
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu