TGC'nin kurucularından Cihat Baban anıldı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), gazetecilik ve başyazarlık sürecinde birçok gazete çıkarmış, defalarca parlementoya girmiş ve Basın, Yayın ve Turizm, Kültür bakanlıklarında bulunmuş, gazetecilik ve siyaseti bir arada sürdürebilmiş kurucularından Cihat Baban (26 Eylül 1911-28 Eylül 1984)'ı doğumunun 100'üncü yılı nedeniyle dün TGC Basın Müzesi'nde düzenlediği panelle andı.
TGC Başkanı, Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç'in yönettiği panelde kıdemli gazeteciler Hakkı Devrim gazete sahibi, Altan Öymen milletvekili ve bakan yanlarına ağırlık vererek ustaları Cihat Baban’dan öğrendiklerini dönemin koşulları içinde anlattılar. TGC önceki başkanı Nail Güreli ise gazete ve dergi arşivlerine dayanarak Baban hakkındaki gazetecilerin yorumları ile Baban’ın basın hakkındaki değerlendirmelerini katılımcılarla paylaştı. Erinç; “Ustamız Cihat Baban’ın gazeteciliği bugünün ticarete dayalı, eğlence sektörüyle birlikte değerlendirilmeye başlanan gazeteciliğinin içinde bulunduğu yanlışlara dikkat çekiyor” dedi.
Biyografisi okunurken geçen hafta Doğan Grubu'ndan kovulduğunu ekleyen Hakkı Devrim; “ Biz Cihat Baban’a abi derdik Aydın Doğan hep patronumuz oldu” diyerek; Baban’ın titiz, disiplinli, dobra, sevecen, mesleğinin sahici ustası gazete sahipliğinden öğrendiklerini özlemle anlattı. Baban’ın gazeteciliği ile siyasi hayatını tarihsel süreç içinde değerlendiren Altan Öymen Demokrat parti döneminde haber özgürlüğünü getirmeye çalışan “İspat hakkı” teklifi sırasında taraf olarak hükümetin tepkisini göze aldığını hatırlattı. Öymen kardeşi Örsan’ın gazeteci olmasının da Cihat Baban’ın teşvikkarlığının bir örneği olduğunu belirterek; “Ustamız Ahmet Kabaklı’dan Haldun Taner’e gazetelerinde farklı görüşlere yer verirdi” dedi. Nail Güreli ise; “Arşivler, Gürsel ve Evren dönemlerinde bakanlıkta yapmış olan Baban’ın gazetecilikle politikayı bir arada yürütmüş, Sedat Simavi gibi her zaman arayış içinde önemli bir sima olduğunu gösteriyor” dedi.
Güreli, meslek hayatının 50.yılında Son Havadis Gazetesi’nde başyazarken “Yankı” da çıkan Cihat Baban röportajından bölümler okuyarak ustanın o dönem basınını nasıl değerlendirdiğini aktardı, bugüne göndermeler de yaptı.
Bunlardan bir kaçı;
Yankı: Basın hayatınızın ellinci yılındasınız. Bu zaman içinde muhabirlikten başyazarlığa kadar basının her kademesinde emeği geçmiş bir kmse olarak basının dünü ile bugününü kıyaslar mısınız?
Baban: “Türk basınını iki aşamada ele almak mümkündür.İlk safha Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, İkinci dünya Savaşı’na kadar olan devredir, diğeri de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki devredir.
Birinci safhanın özelliği gazetelerde başyazarlarla fıkra yazarlarının odak olmak üzere bu gazetelerin fikir gazeteleri olmaları idi. Bu gazetelrin içinde Tasvir, Tevhit, Vatan, Tanin, Vakit, İkdam gibi isimler vardı.
İkinci Dünya Savaşından sonra sermaye gazeteciliği başlatıldı. Büyük makinalr getirtildi. Fikrin önüne pazarlamanın istekleri çıktı…”
Yankı: Demokrasimizin yerleşmesi süreci ve uğradığı kesintilerde basının sorumluluğu nedir?
Baban: “Gerçek anlamı ile demokrasiye 1946’dan sonra adım atıldı. O günden bugüne demokrasinin uğradığı inkitalarda basının çok büyük rolü olduğu kanaatindeyim. Taze bir demokrasiye itina gösterilmesi gerekirken politika mücadeleleri bu gibi düşünceleri aşarak gazeteleri çok sert hareket etmeye mecbur etmiştir. Bu savın aksi de doğrudur, yani gazeteler heyecan ticareti ve tiraj kaygusu ile sertleştikçe politik hava da sertleşmiştir, basın “aman demokrasi fidanı kurumasın .”gibi bir endişe duymamıştır…”
Fotoğraf: Zeynep Altay
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev