‘Tilki kümese bekçi olunca...’
Bodrum’un başucundaki betonlaşmaya direnen son koy... Kızılçam ağaçlarının ve endemik bitki türlerinin altında uyuyan binlerce yıllık medeniyetlerin yuvası... Birinci derecede arkeolojik sit alanı. Adalıyalı diyorlar adına... Ancak mavi yolculuğun en önemli koyu, onu korumakla yükümlü kişinin tehdidi altında...
Çevre Haftası nedeniyle Muğla’nın dört bir yanında gündemde aynı konu vardı. “Gökova Körfezi’nin geleceği ne olacak?” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Okluk Koyu’ndaki yazlık sarayına yönelik tepkiler sürerken, cennet güzellikteki körfezin diğer ucunda bir başka tehlike giderek gün yüzüne çıktı. Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un üzerinde otel yapmaya çalıştığı Bodrum’un bozulmayan tek koyu Adalıyalı...
Bakan Ersoy 2015 yılından bu yana koyda otel yapmak istiyor. Dile kolay 14 yıllık bir “çaba”... Üç şirketin otel yapmak için tahsis aldığı ancak geçen zaman içinde çevrecilerin ve denizcilerin tepkisi üzerine iki şirketin vazgeçtiği SİT alanı için, şimdi yalnızca Mehmet Ersoy’un şirketi diretiyor. Üstelik Ersoy yalnızca şirket sahibi değil aynı zamanda son bir yıldır Turizm Bakanı...
‘Tedirginiz’
Turizm Bakanı Ersoy, el değmemiş doğanın üzerinde 124 bin metrekare alanda 1000 yatak kapasiteli ultra lüks otel yapmak istiyor. Ve 14 yıldır, attığı her adımı mahkemeye taşıyan çevreciler ve denizciler ile mücadele ediyor.
Eşsiz güzellikteki doğal mirası gözü gibi koruyanlardan, Denizciler Derneği üyesi Rüştü Tezcan ile konuşuyorum; “Bugünlerde tedirginiz” diyor. “Çevre Bakanı’nın şirketi yakında ÇED raporunu açıklayacak. Adalıyalı’nın kendisi dahil her tarafı sit alanı. Planlarda yalnızca otelin yapılacağı alana Turizm lekesi konduruldu. Yani turizm alanı gösterildi. Mahkemeye başvurduk” diye ekliyor. Bodrum’un denize gömülen kızıl güneşi Tezcan’ın yüzünü gölgeliyor, “Ancak karşımızda artık bir bakan var. Mahkeme umarız hukukun gereğini yapar...”
Kamuoyunda sıkça ama yanlış bir bilgi olarak Kisebükü diye dillendirilen koyun adı Adalıyalı... Adalıyalı’nın hikâyesini herkes bir parçasından tutup anlatıyor. Hukuki süreç arapsaçına dönmüş ve çevreciler ile şirket arasında davalardan oluşan bir satranç oynanıyor...
Çevreciler ile denizciler bile yıllar boyunca, “tahsis verdiniz mi” diye Adalıyalı yerine Kisebükü’nü sormuşlar Kültür ve Turizm Bakanlığı’na... Bakanlık da her defasında “Kisebükü’nde tahsis yok” yanıtını vermiş. Nihayet duruma uyanan çevreciler bu kez; “Kisebükü-Adalıyalı’ya tahsis verdiniz mi” diye sorunca bakanlıktan “evet” yanıtını alabilmişler!
Hakimlerin değiştiği, bilirkişi raporlarının tekrar edildiği bir hukuki mücadele. Aslında gören gözler için mahkeme kararlarına bile gerek yok. Vicdanı olan kimse bu güzellikteki doğaya çivi çakamaz.
‘Mavi yolculuğun durağı’
Bırakın duygusal ve insani yaklaşımı, Adalıyalı’ya otel yapmak rasyonel de değil! Mavi yolculuğun ilk durağı olan koy, Bodrum’un betona gömülen koylarından sonra yemyeşil bir vaha gibi denizcilere kucak açıyor. Bakan Ersoy bu koy üzerine otel kondurduğunda Akdeniz çanağındaki sayısız lüks otelden birini kazandıracak Türkiye’ye... Oysa Adalıyalı olduğu hali ile bırakılırsa giderek tükenen ve dünyada turistlerin mumla aradığı bir çekim merkezi olmaya devam edecek... Üstelik sürdürülebilir turizm adına, dünyanın kültürel ve doğal mirasında bir hazine olarak varlığını koruyacak.
Çevre Haftası’nı, Ege’nin muhteşem doğasının geleceği ile ilgili endişeler, söylentiler içinde geride bıraktık. Gelin, Gökova Körfezi’ne açılan ilk kapı Adalıyalı’ya otel yapmayın... Bırakın çevresi gibi yemyeşil kalsın... Berrak sularında yaşam devam etsin. Turizm Bakanı, turizmi geliştirmek ve devamlılığını sağlamakla da yükümlü... İki şirket ısrarından vazgeçmişken gelin siz de bu koyun masalsı güzelliğine betonla kezzap atmayın..
“Tilkiyi kümese bekçi yapmışlar” hikâyesi gerçek olmasın...
14 YILLIK DAVA SÜRECİ NASIL İŞLEDİ 2005: Kültür ve Turizm Bakanlığı, Alakışla Limanı (Kissebükü) Adalıyalı ve Narlıyalı koylarını içine alan 2. derece doğal SİT bölgesinde 3 firmaya toplan 2.500 (1.000+1.000+500) yataklı 3 adet turizm tesisi yapması için devlet arazilerini tahsis ediyor. 1.000 yataklı otel için tahsisi yapılan firmalardan birisi Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a ait ETSGRUP/VOYAGE OTELLER grubu. 2006- 2007: Muğla İdare Mahkemesi’ne ve Danıştay’a tahsislerin iptaline ilişkin davalar açılıyor. Bodrumlular ve denizciler Mavi Yol’un eylemlerine destek veriyor. Konu yurtdışına da taşınıyor. Tahsislerin iptali için açılan imza kampanyasında 130.000 imza toplanıyor. 2007: Anayasa Mahkemesi Orman tahsislerini Anayasa’ya aykırı buluyor, bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığı yurt çapında orman alanlarına verdiği 53 tahsisi iptal ediyor. 2008: Kültür ve Turizm Bakanlığı Turizmi Teşvik Kanunu’na geçici madde ile 2013: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hazırladığı 1/25.000 ölçekli Revizyon Çevre düzeni İmar Planında Adalıyalı’da daha önce iptal edilen tahsislerin olduğu yere “turizm tesisi” (T1) işareti koyuyor. Çevreciler imar planının iptali davasını açıyor, dava halen sürüyor. 2014: Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık’tan ön izin işlemlerinin kaldığı yerden devamını, ön izin aşamasında yeni kurulacak şirket adına kesin tahsis işleminin yapılmasını istiyor. Yetkililer “uygun buluyor” ve ön izin kaldığı yerden devam ediyor. ÇED Yönetmeliği’nde 100 oda ve üzerindeki turizm tesislerine ÇED raporu alma zorunluluğu 2013’te yayımlanan yeni ÇED yönetmeliğinde 500 odaya çıkartılıyor. Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Adalıyalı mevkiinde yapılan inceleme sonucunda bölgenin 1. ve 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tesciline karar veriyor. Tahsis yapılan arazinin içinde 3 adet alan 1. derece sit alanı olarak tescillenmiş oluyor. Firmanın talebi üzerine Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 2. derece doğal Sit, I. ve III. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen Adalıyalı’daki bu yer için ÇED araştırmasına gerek görmeyerek “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı veriyor. Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi ve Denizciler Derneği bu kararı da mahkemeye taşıyor. AKP dahil 6 partinin yerel örgütleriyle 50 sivil toplum kuruluşunun desteklediği basın toplantısı düzenleniyor. İmza kampanyası başlatılıyor ve ünlülerle hazırlanan film ile Adalıyalı gündeme taşınıyor. 2015: 1/1000 ve 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı Muğla Valiliği’nce askıya çıkarılıyor. Bu plan çevreciler ve Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan davalar sonucu iptal ediliyor. Ancak firmanın talepleri bitmiyor, Turizm Bakanlığı ETS- Ersoy Otelcilik A.Ş ‘ye Adalıyalı’da ek olarak 25 bin metrekare daha arazi tahsis ediyor. 2018: Bu tahsis üzerine yeniden 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma amaçlı Nazım ve Uygulama planı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanıyor. Muğla Valiliği tarafından askıya çıkarılıyor. Çevre örgütleri, Denizciler Derneği ile planın iptali için dava açıyor. Muğla Valiliği tarafından ek tahsis yapılan 25 bin metrekare alanla ilgili 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği Teklifi askıya çıkarılıyor. Çevreciler bu planın iptali için de dava açıyor. 2019: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ersoy Otelcilik İnşaat Turizm AŞ. ‘nin talebi üzerine ADALIYALI ÇED sürecinin başlanmasına karar veriyor. |
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği