Trump yönetimi, Türkiye'ye yaptırım tasarısına karşı çıktı
ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin geçen günlerde Senato komisyonunda kabul edilen Türkiye’ye yaptırım tasarısında itiraz ettiği noktaları gösteren bir bilgi notu ABD basınında yer aldı.
ABD'de Başkan Donald Trump yönetiminin geçen günlerde Senato komisyonunda kabul edilen Türkiye’ye yaptırım tasarısında itiraz ettiği noktaları gösteren bir bilgi notu ABD basınında yer aldı. Dışişleri Bakanlığı’ndan Kongre’ye gönderilen bilgi notunda yönetimin yaptırım tasarısına itirazı ayrıntılı şekilde gerekçelendirildi.
Türkiye’ye Rusya’dan S-400 satın alması ve Barış Pınarı Harekatı sebebiyle bir dizi yaptırım uygulanmasını öngören tasarı 11 Aralık’ta Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda kabul edilmiş, tasarının tartışıldığı oturumda Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul, yaptırımların Türkiye’yi Rusya’ya daha da yaklaştıracağı endişesiyle düzenlemeye karşı çıkmıştı.
Trump yönetiminin Türkiye ile S-400 alımı dahil olmak üzere pek çok sorunlu konu başlığında görüşmeler devam ederken Ankara’ya sert yaptırım uygulanmasına sıcak bakmadığı biliniyordu. Daily Beast adlı haber sitesi konuyu “Trump Yönetimi Türkiye’yi Rusya Anlaşması Sebebiyle Cezalandıran Tasarıya Karşı Mücadele Ediyor” başlığıyla haberleştirdi. Haberde, “Amerika’nın Ulusal Güvenliğini Teşvik ve IŞİD’in Yeniden Canlanmasının Önlenmesi” adını taşıyan yaptırım tasarısının Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda ele alınması öncesinde Dışişleri Bakanlığı’nın senatörlere gönderdiği 7 sayfalık bilgi notu da yer aldı.
HANGİ MADDELER VAR
Amerika'nın Sesi'nde yer alan habere göre, bilgi notunda Trump yönetiminin, Türkiye’ye S-400 füze savunma sisteminden vazgeçmedikçe F-35 ve F-16 savaş uçaklarının ve parçalarının sevkiyatını yasaklayan, bazı silahların sevkiyatına sınırlama getiren, CAATSA’nın uygulanmasını öngören (Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası) ve Halkbank’a yönelik yaptırım da içeren tasarının hangi maddelerine hangi gerekçelerle karşı çıktığı anlatılıyor.
Trump yönetiminin itirazlarından biri, tasarının Türkiye’ye silah satışına kısıtlama getirilmesini öngören maddesine ilişkin.
Dışişleri Bakanlığı’nın bilgi notunda, tasarı kapsamında imkan verilen yaptırım muafiyetinin, Türkiye’ye silah satışının kısıtlanması, Türk hükümetinin uluslararası kuruluşlardan yararlanabileceği kredi imkanına itiraz edilmesi, CAATSA yaptırımlarının uygulanması, F-35 savaş uçaklarının transferinin yasaklanması, F-16 uçaklarının veya parçalarının sevkiyatının yasaklanması maddelerini de kapsaması gerektiği savunuldu.
"TÜRKİYE SİLAH TEDARİĞİNDE RUSYA'YA BAĞIMLI HALE GELEBİLİR"
“Trump yönetimi, bu maddenin NATO’yu zayıflatacağı, Türkiye’nin silah tedariğinde Rusya ya da diğer hasım ülkelere bağlı kalmasına yol açacağı ve bu iki sonucun da ABD’nin ulusal güvenlik çıkarına zarar vereceği görüşündedir” ifadeleri kullanıldı. Tasarıda yer alan bu maddenin savunma sektöründe istihdamı olumsuz etkileyebileceği belirtildi.
Tasarının aynı maddesine ilişkin, savunma sektöründe karşılıklı ticarete getirilen sınırlamaların “Türkiye’yi savunma ihtiyaçlarının karşılanmasında birincil kaynak olarak Rusya’yı görmeye itebileceği, bunun da NATO’nun kolektif savunmasına zarar verebileceği” vurgulandı. Bu maddenin “Türkiye’nin NATO’da dışlanmasına yol açacağı, bu durumun da tam da Rusya’nın suistimal etmek istediği söylemi besleyeceği” belirtildi.
TASARIDAKİ IMF MADDESİNE DE İTİRAZ EDİLDİ
Trump yönetiminin bir diğer itirazı da, Türk hükümetinin finansal kriz durumunda, IMF gibi uluslararası kuruluşlardan yararlanabileceği kredi imkanına itiraz edilmesini öngören maddeye yönelik.
Söz konusu bilgi notunda, “Türkiye’nin IMF’ten mali kurtarma paketi talep ettiği bir finansal krizin yaşanması halinde, tasarının 313. maddesi, küresel piyasaların ve ekonominin bütünlüğünü korumak için gereken kurtarma paketine karşı çıkılmasını öngörüyor. Bu ABD ekonomisi üzerinde de bir dalga etkisi yaratabilir. Yönetim, Dışişleri Bakanlığı’na ABD ekonomisi açısından bu gibi olası olumsuz sonuçların çözümlenmesi için esneklik tanımayan bir maddeye şiddetle karşı çıkmaktadır” denildi.
"DİPLOMASİ VE YATIRIMLAR SURİYE HAREKATINI ZATEN BÜYÜK ÖLÇÜDE DURDURDU"
Senato komisyonunda kabul edilen tasarıda yer alan ve Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’nın eleştirildiği “Suriye’de İstikrarın Teşvik Edilmesi” başlıklı bölümün gereksiz olduğu, “Trump yönetiminin Başkan Yardımcısı Mike Pence’in başkanlığında yürütülen diplomasi ve Türkiye’ye uygulanan yaptırımlar aracılığıyla harekatın büyük ölçüde durdurulduğu” vurgulandı.
“MALİYE BAKANLIĞI ZATEN UYGUN GÖRÜRSE HALKBANK'A YAPTIRIM UYGULAMA YETKİSİNE SAHİP"
Dışişleri Bakanlığı’nın senatörler için hazırladığı bilgi notunda Halkbank’a yönelik yaptırım çağrısına da itiraz edildi. “Bu yaptırımların gereksiz olduğu çünkü ABD Maliye Bakanlığı’nın uygun gördüğü takdirde Halkbank’a yaptırım uygulama yetkisine halihazırda sahip olduğu” vurgulandı.
“Türkiye’nin ABD’nin çeşitli savunma sistemleri ve bazı savunma ihracatı kalemlerinde tedarik zincirinin bir parçası olduğu, tasarının ABD’nin askeri açıdan teyakkuz durumunu doğrudan etkileyeceği, bazı kritik savunma programlarını geciktirebileceği ve bu projelerin Savunma Bakanlığı’na maliyetinde yüz milyonlarca dolar artışa yol açabileceği” ifade edildi. “Dışişleri Bakanlığı Transatlantik müttefiklerimizle uyum içinde olmayan bir tasarıya destek vermemektedir” denildi.
"SERT VİZE KISITLAMALARI PROBLEMLİ"
Yaptırım tasarısında aralarında Maliye Bakanı’nın da bulunduğu bazı üst düzey Türk yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören maddeye de itiraz yer aldı. “Üst düzey Türk yetkililerin, olağan istisnalar olmaksızın sert vize kısıtlamalarına tabi tutulması son derece problemlidir. Bu kısıtlama isteğe bağlı olmalı ve benzeri kısıtlamaları kapsayan başka tasarılarda olduğu gibi ‘ulusal çıkar’ bağlamında uygulanabilecek özel bir muafiyet imkanı sağlamalıdır” ifadeleri kullanıldı.
11 Aralık’ta Senato Dış İlişkiler Komisyonu tarafından kabul edilen yaptırım tasarısını komisyonun başkanı olan Cumhuriyetçi Senatör Jim Risch ve Demokrat Senatör Bob Menendez sunmuştu.
Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Jim Risch VOA Türkçe’ye verdiği röportajda S-400 konusunda artık zamanın daraldığını belirtmiş, yaptırımları Türkiye’nin Rusya’nın yörüngesine daha da yaklaştıracağı endişeleri için de Türkiye’nin Rusya’dan uzaklaştırılması fırsatının artık kaçırıldığı mesajını vermişti.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza