Tüberkülozlu süt skandalı

Amasya Gökhöyük Tarım İşletme Müdürlüğü’nde tüberküloz şüphesi bulunan hayvanlardan sağılan iki ton sütün Tarım Meslek Lisesi’ndeki öğrencilere içirildiği, tüberkülozlu hayvanlardan iki tanesinin ise işletmenin veterineri Kenan Demirtaş tarafından kesime gönderildiği ortaya çıktı. Müfettişler olayı araştırmak yerine yaşanan olumsuzluğu rapor eden veteriner hekim Kenan Demirtaş hakkında soruşturma başlatarak, Şanlıurfa Ceylanpınar Tarım İşletme Müdürlüğü’ne sürdü. Gökhöyük Tarım İşletme Müdürü Mustafa Kasap ise “Ben sağlıkçı değilim benim branşım farklı. Genel müdürlüğümüz bunlarla ilgili bir soruşturma yaptı. Ben de bu sütü içiyorum, tüberküloz olmadım” dedi.

Gökhöyük Tarım İşletmesi Müdürlüğü Hayvancılık Şefi Veteriner Hekim Kenan Demirtaş, sürüdeki 12 ineğin tüberküloz şüphesi olduğunu belirleyince, 26 Mart 2012’de Tarım İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne bir yazı yazarak durumu bildirdi. Ayrıca 2 inek tüberkülozlu olduğu gerekçesiyle 6 Nisan 2012’de zorunlu kesime sevk edildi. Hastalıklı hayvanların bir kısmının Şanlurfa Ceylanpınar Tarım İşletme Müdürlüğü’ne, bir kısmının da Malatya Suni Tohumlama Merkezi’ne gönderildiği belirtildi. Gökhöyük Tarım Meslek Lisesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı “okul sütü” projesi kapsamında Tarım İşletmesi Genel Müdürlüğü’nden 2 ton süt aldı. Gökhöyük Tarım İşletmesi Müdürlüğü Hayvancılık Şefi Veteriner Hekim Demirtaş, Tarım İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği şikâyet dilekçesinde defalarca durumu rapor ettiğini ancak olayın kapatıldığını, gelen müfettişlerin birçok kişiye soruşturma açması gerekirken olayı kapattığına dikkat çekti. Bunun üzerine soruşturma başlatan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Demirtaş’ın ifadesini aldı. Ancak soruşturmanın sonunda Demirtaş Şanlıurfa Ceylanpınar Tarım İşletme Müdürlüğü’ne sürgün edildi. Demirtaş, bunun üzerine yargıya başvurdu. Gelişmeleri öğrenen Eğitim-Sen Amasya Şube Başkanı Sedar Gül, bilgi edinme kanunu çerçevesinde tüberkülozlu sürüden öğrencilere iki ton süt içirilip içirilmediği hakkında bilgi istedi. Eğitim-Sen Amasya Şubesi’nin sorusuna verilen yanıtta, 2 ton süt sağıldığı doğrulanırken, hayvanlarda tüberküloz hastalığı olup olmadığı konusunda açıklama yapılmadı.

Ben de o sütü içiyorum tüberküloz olmadım

Konuyla ilgili görüştüğümüz Gökhöyük Tarım İşletme Müdürü Mustafa Kasap, “Genel müdürlüğümüz bunlarla ilgili bir soruşturma yaptı. Ben sağlıkçı değilim tarım makineleri bölümü mezunuyum, benim branşım farklı. Bizim teknik ekibimiz, alt kademedeki insanlar bunlarla ilgili gerekli çalışmaları yaptılar. Bu dosyayı gönderen arkadaşı da ben tahmin edebiliyorum. Kendisi zaten bizim işletmemizin çalışanıydı. Böyle bir şey varsa başta kendisi suçludur. Ben de bu sütü içiyorum, tüberküloz olmadım. Eğer böyle bir durum olsa ben çocuklarıma niçin içireyim” dedi.

Veteriner Hekim Serdar Özdemircioğlu, hayvanların gerekli hijyenin sağlanmaması, gerekli beslenme ve bakımlarını yapılmaması, hava kirliliği gibi nedenlerle bu hastalığa yakalandığını belirtti. Özdemircioğlu, “Tüberküloz; hayvanlarda akciğer, organ ve dokularda görülen kronik ve bulaşıcı bir hastalıktır. Bir sürü içerisinden birkaç hayvanın tüberkülozlu olduğu tespit edilirse sürünün tamamının karantina altına alınması gerekir, gerekli testler negatif çıkana kadar yapılmalıdır. Sürünün içerisindeki tüberkülozlu hayvan imha edilmesiyle tehlike geçmiş olmaz. Bırakın et, süt, hayvansal gıda ile insana bulaşmasını, solunum yolu ile bile insanlara bulaşabilir. Tüberküloz virüsü solunum yollarını, akciğeri ve yerleştiği organı iflas ettiriyor ve canlının ölümüne neden olabiliyor” diye konuştu.

Yönetmelik ne diyor?

Halk sağlığı açısından çok tehlikeli olması nedeniyle çıkarılan “Sığır Tüberkülozu Yönetmeliği”nin 8. maddesinin e fıkrasında “Enfekte bir sürüdeki ineklerden elde edilen sütler, uygun ısıl işlemden geçirilmek amacı dışında süt işleme tesislerine nakledilemez, çiğ süt olarak satışa sunulamaz” maddesi dikkat çekiyor.