Turizmde 2010 hedefleri masaya yatırıldı

Bu yıl ilk kez basına açık yapılan, Belek'te bir otelde düzenlenen geniş katılımlı çalışma toplantısında, bakanlık yetkilileri, kent yöneticileri, sektör temsilcileri, belediye başkanları, turizmcilerle Kültür ve Turizm Bakanlığının 10 ülkedeki tanıtım müşavirleri, 2009 değerlendirmesi ve 2010 yılı hedeflerine ilişkin görüş alışverişinde bulundu.

Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı, bakanlığın Türkiye'nin tanıtımını yapmak, daha çok turist getirmek için çalışma yaptığını belirterek, 2009'da dünyadaki ekonomik kriz, tüketim ve seyahat alışkanlıklarındaki değişimin sektörü çok etkilediğini hatırlattı.
Ekonomik kriz nedeniyle bakanlık olarak Türk turizminde 2008'e göre yüzde 10'luk düşüş ya da başa baş bitirme hedefi ortaya koyduklarını, Dünya Turizm Örgütünün de dünya turizminde yüzde 6'lık düşüşü öngördüğünü dile getiren Taşbaşı, bu öngörülere karşın Türkiye'nin artış kaydettiğini belirtti.

Taşbaşı, ''Bu yılın 9 aylık sürecinde İspanya, İtalya, Yunanistan'da yüzde 8'lik düşüş söz konusu. Bizde ise ortalama yüzde 1.4 artış vardı. Antalya yüzde 4'lük düşüşle sezonu kapattı. Kasım ayında Antalya'daki bu düşüş biraz daha aşağı çekilecek ve gelen ziyaretçi sayısı artacaktır'' dedi.

''İsrail'de yeniden düşüşe geçtik"

Bu yıl Dünya Turizm Örgütünün turizmde, Türkiye ve Hırvatistan'ı çok başarılı bulduğunu vurgulayan Taşbaşı, ''Ülkemiz turizmde bu yıl çok önemli bir başarı elde etti. Yurt dışında müsteşarlarımıza 'Nasıl becerdiniz?' diye soruyorlar. Önemli bir atağın ve mevziye sahip olmanın imkanıdır bu'' diye konuştu.

Dünya ekonomisinde 2010'un 6'ncı ayından itibaren düzelme oluşabileceğinin öngörüldüğünü, bu öngörüye göre, tüketici eğilimleri artışının iyi değerlendirilerek ve Türkiye'nin aynı kriz stratejisini devam ettirerek daha çok çalışma, tanıtım ve pazarlama yapılması gerekliliğinin ortaya çıktığını anlatan Taşbaşı, şöyle konuştu:

''Tur operatörleri sene başında ciddi felaket tellallığı yaptılar. Bu bizi de olumsuz yönde etkiledi. Bu tür korku verici demeçlerden etkilenmememiz gerektiğini anladık. Türk turizmi için Avrupa pazarında ummadığımız ülkeler İspanya, Fransa, Orta Doğu pazarında ciddi yükselme var. 'One Minute'den sonra İsrail'de yaşanan düşüşe karşın da pazarda çok ciddi çalışmalar yapıldı ve artış kaydedildi. Yaşananlar nedeniyle İsrail pazarında yüzde 40'a varan eksilme söz konusu oldu. Tam durumu düzeltmiştik ama son krizle birlikte yeniden düşüşe geçtik.''

Türkiye'nin istenilen ziyaretçi sayısına henüz ulaşamadığını ancak son yıllardaki artışın da herkesin yüzünü güldürdüğünü ifade eden Genel Müdür, yabancı turistlerin en çok ilgisini çeken kentlerin başında Antalya, İstanbul, Kapadokya ve Muğla'nın geldiğini söyledi.
 

Antalya'nın önemi

Taşbaşı, Antalya'nın kendileri için ön planda olduğunu, son yıllarda İspanya, Fransa, Arap ülkelerinden kente gelen turist sayısı artışının da kültür varlıkların korunması ve ön plana çıkarılması ihtiyacını ortaya koyduğunu söyledi. Antalya Müzesinin de Türkiye'nin en önemli arkeolojik müzelerinden biri olmasına rağmen kataloglarda yer almadığını belirten Taşbaşı, yeni sezonda tur operatörlerine müze ve kentin kültür alanlarının tanıtımını kataloglarına koyma şartı ile tur şartı koşacaklarını bildirdi.

Türk insanının da ülkesinde ucuz tatil yapabilmesinin özendirilmesi amacıyla genel müdürlük ve sektör iş birliğiyle bu yıl iç pazarda erken rezervasyon kampanyası yaptıklarını hatırlatan Taşbaşı, ''Kampanya ile Türk insanına tatil yapması olanağı sağlandı. İç pazarda yaklaşık 400-500 bine olan yerli turist kapasitesini bu yıl 800-900 bine çektik'' dedi.

Cumhur Güven Taşbaşı, Tanıtma Genel Müdürlüğü bünyesinde Sağlık Turizmi ve Spor Turizmi adı altında iki ayrı platform kurduğunu belirterek, bu iki alanda da çalışmaları hızlandırdıklarını söyledi.
 

Kaçak içkiden ölüm sıkıntısı

Bu yıl Antalya'nın Kemer ilçesinde bir otelde kaçak içki nedeniyle 3 Alman öğrencinin yaşamını yitirdiğini, bakanlık olarak tedbirler alarak sektörün olumsuz etkilenmemesi için yoğun çaba sarf ettiklerini anlatan Taşbaşı, şöyle konuştu:

''Kaçak içkiden Alman öğrencilerin ölümü olayı nedeniyle 3 ay uğraşmak zorunda kaldık. Olayın yaşandığı dönemde turizm sektörü de bize çok destek oldu. Bir iki çürük elma, bütün elmaların çürükmüş gibi gözükmesine neden oluyor. Her şeyi para, her şeyi kar üzerine kurarsanız bir yerden çatırdar. Bu olumsuzlukların yaşanmaması için uzun süreli çalışmayı birlikte yapacağımıza inanıyorum. Bu tür olaylarda turizmcilerin de daha fazla gayret içerisinde olmasını istiyoruz.''
 

AKTOB Başkanı Çorabatır

AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır da, Türk turizminin tanıtımda kazandığı ivmeye karşın, 2010 ve gelecek yıllarda devlet ve sektör iş birliğiyle yeni strateji planlanması gerektiğini belirterek, sektörde değişim kavramını tartışmaya açmak istediklerini söyledi.
Çorabatır, yılda 26 milyon kişiyi ağırlayan 22 milyar dolar gelir kaydeden turizm sektöründe artık kalıplaşmış tanıtım stratejilerinin dışına çıkılması ve kentlerin cazibe yaratacak farklı özellikleriyle yaşam şekillerini yansıtan yeni destinasyonlara yer verilmesi gerektiğini ifade etti.

Bölgesel ve ülkelere göre yeni bir tanıtım stratejisi oluşturulması, deniz, kum, güneş, futbol turizminin, Akdeniz çanağında sahip olunan tarihin daha iyi pazarlanıp, anlatılması gerektiğine işaret eden Çorabatır, güncel turizm envanterinin oluşturulması, Türkiye ile ilgili kanıksanan görüntülerin dışına çıkılarak yurt dışı pazarlarında yeni reklam stratejileri oluşturulması gerektiğini vurguladı.
 

Tanıtım bütçesinin artırılması

Kültür ve Turizm Bakanlığının 5 yıldır kısıtlı bütçeye karşın çok önemli tanıtım faaliyetleri yürüttüğünü, Tanıtma Genel Müdürlüğünün de büyük işler başardığını vurgulayan Çorabatır, 2010 için yeni strateji belirlenmesi ve tanıtım bütçesinin artırılması amacıyla sektör birlikleri olarak her platformda çağrı yapacaklarını söyledi.

Ekonomik kriz nedeniyle daralan pazarda tatil tercihlerinin de değiştiğini dile getiren Çorabatır, ''Pazardan pay almamız çok zorlaşacak. Turizmimizde strateji değiştirerek, bu alanlara girmeliyiz. Değişimde bütçe çok önemli. Bakanlığın genel bütçedeki payı artırılmalı. Türkiye'de altın yumurtlayan sektör ve yatırımcısının daha fazla desteklenmesi lazım'' diye konuştu.

Sektör temsilcilerinin de kendi faaliyetlerini yeniden gözden geçirmesi ve birlik içerisinde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Çorabatır, sektöre, ''Turizm birlikleri ve kuruluşlarında bölünmüşlük var. Tanıtım için marka gücümüzü ve cebimizi, bakanlık ve sektör olarak diğer sektörlerin de katkısıyla birleştirmeliyiz. Bu güç, tanıtım ve yeni hedeflerde hep bütçesinden yakındığımız bakanlığa da katkı sağlayacaktır'' dedi.
 

İsrail'deki tanıtma müşavirinin değerlendirmesi

Toplantıya katılan Berlin, Moskova, Frankfurt, Viyana, Dubai, Amsterdam, Brüksel, Tel Aviv tanıtma müşavirleri de görev yaptıkları ülkelerde Türkiye'nin sahip olduğu turizm pazarı hakkında bilgiler verdiler.

Tel Aviv Tanıtma Müşaviri İnanç Özçakmak, 2007 ve 2008'de İsrailli turistlerin Türkiye, özellikle de Antalya'daki yoğun tatil tercihlerine karşın, 2009'da Gazze Şeridi'nin bombalanması ve bir İsrail takımının Türk Telekom ile oynadığı basketbol maçındaki olaylar ve sonrasında Türkiye'deki İsrail protestolarıyla nedeniyle martta turizmde yüzde 70'e varan düşüş meydana geldiğini söyledi.

Olayların ardından yoğun çalışma yürüttüklerini ve yeniden artış sağladıklarını, buna karşın siyasi gerginliğin de devam ettiğini dile getiren Özçakmak, ''İsrail ile Türkiye arasında bir boykot olacaksa, bu turizm konusunda olacaktır. Politika turizmden ayrılmalı'' dedi.

İsrailli turistlerin en büyük tatil tercihinin halen Antalya olduğunu ancak yaşanan gerginlikler nedeniyle bu ülke turistlerinin Yunan Adaları ve Doğu Avrupa'ya yönelmeye başladıklarını belirten Özçakmak, İsrail'deki özellikle sendikalar, televizyon ve gazeteciler üzerinden halka verilecek mesajlarla 2010 için halkın yeniden Türkiye'ye çekilmesini umduklarını vurguladı.

Özçakmak, 2007-2008'de Türkiye'ye yaklaşık 600 bin İsrailli turist geldiğine de dikkati çekti.