Türk-İş'ten 'TEKEL eylemi için özel çalışma'

Çalışmanın girişinde Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'nun, ''Dünyaya Örnek Bir Mücadele'' başlıklı yazısına yer verildi. Kumlu, yazıda, Tekel işçileri hak arama mücadelesi için yollara düştüğünde, bu mücadelenin 78 gün süreceğinin ve Türk-İş Genel Merkezi önünün onbinlerce insan tarafından ziyaret edilecek bir Çadırkent'e dönüşeceğinin hiç kimsenin aklına gelmediğini belirtti. TEKEL işçilerinin mücadele boyunca Türkiye'ye ve dünyaya kendi kararlılıkları ile bezenmiş bir tablo sunduklarını ifade eden Kumlu, ülkenin dört bir yanının renklerini yansıtan bu tablonun, inanmışlığın enerjisiyle haktan, hukuktan, demokrasiden yana olan herkesi fazlasıyla etkilediğini vurguladı.

Türk-İş önünde kurulan ve her bölgenin kendi özelliklerini yansıtan Çadırkent'in, kısa zamanda yatağı, yorganı, kilimi, halısı, divanı, sandalyesi, masası, piknik tüpü, tenceresi, tavası, sobasıyla dört başı mahmur bir yerleşim alanı haline geldiğine işaret eden Kumlu, 78 gün boyunca ziyaretçisi hiç eksik olmayan Çadırkent'in, misafirlerini nezaketle ağırladığını, Türkiye'nin en sağından, en soluna kadar tüm siyasi renklere aynı coşku ve sevgiyle kapısını açtığını kaydetti. Kumlu, güne sloganla başlayan Çadırkent sakinlerinin, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle günler boyunca taleplerini haykırdığı belirtti.

'Üşüdüler, özlemden gözyaşı döktüler'

TEKEL işçilerinin kimi zaman üşüdüğünü, özlediğini kimi zaman özlemden göz yaşı döktüğünü ifade eden Kumlu, ''Mücadelenin başarılı olması için her yolun denendiği o süreçte, TEKEL işçisi canını dişine takarak, dünyaya örnek bir mücadele gerçekleştirdi'' dedi. TEKEL işçilerinin talebinin, Türkiye tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir coşku ve katılımla desteklendiğine işaret eden Kumlu, yapılan her türlü eyleme rağmen TEKEL işçilerine hak ettikleri kadronun verilmediğini dile getirdi. Kumlu, şunları kaydetti: ''Talep edilenin alınamamış olması, verilen mücadelenin başarısını gölgeleyemedi. Türkiye'deki güvencesiz çalışma koşullarına dikkat çeken bu eylemin en büyük başarısından biri insan onuruna yakışır iş kavramının bir daha hiç çıkmamak üzere Türkiye gündemine girmesi oluşturdu. Hükümetin, emek karşıtı politikalarının iyice açığa çıktığı bu süreçte, TEKEL işçileri toplumsal vicdanda kazandı, kaybeden ise hükümet oldu. TEKEL işçilerinin eylemi, hem emek ve meslek örgütleri hem de hükümetler için önemli dersler içerdi. Bu eylem, hükümetlere halkın gönlünde taht kurmanın yollarını da gösterdi.'' Kumlu, eylemi Türkiye'ye kazandıran TEKEL işçilerine, eyleme destek veren tüm kesimlere teşekkür etti.
 

Eylemin anlamı üzerine bir kitap

Öte yandan, TEKEL işçilerinin eyleminin anlamını sorgulamaya yönelik olarak ''TEKEL Direnişinin Işığında Gelenekselden Yeniye İşçi Sınıfı Hareketi'' isimli bir kitap yayımlandı. Gökhan Bulut tarafından derlenen kitap, TEKEL eyleminin anlaşılması ve göstergelerinin açığa kavuşturulmasına yönelik bir çalışma. Kitapta, TEKEL direnişini çeşitli yönleriyle ele alan 11 makale, Tek Gıda-İş yöneticileri ve TEKEL işçileriyle yapılan 8 röportaj ve 2009'un Kasım ayından 3 Nisan 2010'a kadar gün gün gelişmeleri içeren bir de günce yer alıyor. Kitapta makaleleri yayımlanan yazarlar, TEKEL eylemini değerlendirirken olması gerekeni betimlemeye değil, olanı anlamaya çalışarak işçi sınıfı mücadelesinin geleceğine ilişkin önermelerde bulunuyor.