Türker bebek Türkiye'de
Gazze'ye insani yardım götürüken İsrail'in operasyon düzenlediği Mavi Marmara'da bulunan Nilüfer Çetin, 1,5 yaşındaki oğlu Türker Kağan Çetin Türkiye'ye geldi.
''Gazze'' gemisinin çarkıçıbaşısı Tahsin Kul ile ''Mavi Marmara'' gemisinin baş makinisti Ekrem Çetin'in eşi Nilüfer Çetin ile 13 aylık oğlu Türker Kaan Çetin, THY'ye ait tarifeli uçakla saat 07.15'te Atatürk Havalimanı'na geldi.
Atatürk Havalimanı'ndaki işlemlerinin ardından bebeği Türker Kaan ile çıkış yapan Nilüfer Çetin, burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, eşi ve gemi personeli ile yolcuların hala orada olduğunu belirterek, ne zaman serbest bırakılacakları konusunda bilgisinin olmadığını söyledi.
Kendisinin bebeği dolayısıyla ilk gönderilenlerden biri olduğunu ifade eden Çetin, bilgisayarlar, cep telefonları ve özel eşyaları dahil her şeylerine el konulduğunu kaydetti.
Çatışma yaşanan yerin yakınında kamarada bulunduğunu belirten Çetin, ''Çatışmaların 30 santimetre yakınındaydı kamaram. Son derece kötü ve sert çatışmalar yaşandı. Şu an Mavi Marmara Gemisi'nin içi tamamen kan'' diye konuştu.
Çetin, çatışmada ağır yaralanan 3 kişinin helikopterlerle Aşdod Limanı'na götürüldüğünü, diğer yaralıların durumunun ise hafif olduğunu belirtti.
Önce taciz turları sonra saldırı
Ölenlerden ya da yaralılardan kaç tanesinin Türk veya diğer milletlere ait olduğunu bilmediğini kaydeden Çetin, saldırı anınını şöyle anlattı:
''Önce 25 kayıpla başladık, sonra bunlardan 11'inin ölü olarak ortaya çıktı. Yine de verilen hiçbir bilginin doğruluğundan emin olamıyoruz. Mavi Marmara Gemisi'nde olanların yarısına yakını kadındı. Çocuk olarak sadece benim ki vardı. Akşam saat 22.00 sıralarında İsrail gemilerinin önce taciz turlarına başladı. Telsizle kaptana uyarıda bulundular. 2 saat süren taciz turundan sonra gemiden uzaklaştılar. Saat 04.00 sıralarında gemilerin yeniden geldiği haberi ulaştı. Geri dönmeleriyle beraber birkaç dakika dönmemiz konusunda sesli uyarıda bulundular. Olumsuz cevap gelince taciz ateşine başladılar. Mavi Marmara yoluna devam edince taciz ateşi saldırı ateşine dönüştü. Daha sonra ses ve sis bombaları, ardından da gaz bombaları atıldı. Yukarıdan da helikopterlerle gemiye iniş başladı. Bu saldırı 90 milde gerçekleşen bir şey. İskele sancakta 20'şer tane olmak üzere 40'ya yakın zodyak bot vardı.''
Çetin, diğer gemilerde direniş olmadığı için personelin sorunsuz bir şekilde alındığını, ancak Mavi Marmara'nın felaketi yaşayan gemi olduğunu söyledi.
Orada bulunan bazı insanları evrak bahanesiyle gözaltına tuttuklarını anlatan Çetin, saldırıya aktif olarak katıldıklarını iddia ettikleri aktivistlerin de tutulmaya devam ettiğini ve bunlarında büyük kısmının ise yaralı olduğunu kaydetti.
İHH yetkililerinin de doğrudan tutuklandığını ifade eden Çetin, eşini de en son dün sabah uzaktan gördüğü, ancak konuşamadığını belirtti.
Kendisinin havalimanına getirildiği sırada geminin yavaş yavaş boşaltılmakta olduğunu kaydeden Çetin, ''Basın mensuplarından da yaralı olarak gördüğüm 2 kişi vardı'' dedi.
Çetin, dönmek istemediğini, eşiyle buluşmayı arzu ettiğini anlatarak, ''Buna rağmen bebeğimin hapishane koşullarına dayanamayacağını söyleyerek beni sınır dışı ettiler'' diye konuştu.
Saldırı anında bebeğini kamarada yatağın içinde muhafaza ettiğini, gaz maskesi ve can yeleği giydirdiğini vurgulayan Çetin, yaralılar dahil gemide bulanların büyük bir bölümünün kelepçeli olduğunu, daha sonra kadınların kelepçelerinin söküldüğünü söyledi.
"İsrailli milletvekili bize yardım etti"
Gemide bir de İsrailli kadın milletvekili olduğunu anlatan Çetin, ''Bize inanılmaz bir yardım gösterdi. Ülkesinden duyduğu utancı dile getirdi. Çıkışımıza kadar oğlumla bana yardım etti'' dedi.
Bebek konusunda hiçbir sorun yaşamadığını, ancak diğer konuların insanlık dışı olduğunu belirten Çetin, bebeğini pedagog eşliğinde normale döndürmeyi düşündüğünü söyledi.
Direniş olmadıkça İsrailli askerlerin sakin kalmaya gayret gösterdiklerini, ancak direniş halinde buna şiddetle karşılık verdiklerini ifade eden Çetin, şöyle devam etti:
''Böyle bir şeyin başımıza geleceği ihtimaller arasındaydı. Filistin'de onlarca bebek var. Orada kalsaydık oğlumla beraber o bebeklerle oynamayı düşünüyorduk. Yardımı onlara ulaştırmayı planlıyorduk. 'Bakın burada korkulacak bir şey yok ben bebekle gelebiliyorum' demek istemiştim. Böyle bir şeyin başımıza geleceğini bilsem yine de giderdim. Tekrar bir gemi kalksa ben yine oraya giderim.''
Gazze Gemisi'nin çarkçıbaşısı Tahsin Kul da her şeylerine el konulduğunu belirterek ''Aşırı şiddet kullandılar, dipçiklerle vurdular'' diye konuştu.
Saldırıyı anlattılar
Gazze'ye insani yardıma giderken İsrail saldırısı sonucu göz altına alındıktan sonra Türkiye'ye dönen Mutlu Tiryaki,''77 mildeyken bizi yakaladılar. Hücumbotlarla girdiler, sancak tarafından gemiye çıktılar. Biz güverteye çıktık ve güvertede elimizi kaldırdık. Bize karşı herhangi bir tepki, herhangi bir müdahale olmadı'' dedi.
THY'nin tarifeli uçağıyla Tel Aviv'den İstanbul Atatürk Havalimanına gelen ''Gazze'' gemisinin yolcularından Mutlu Tiryaki, burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin ilk önce iletişimlerini kestiğini belirterek, ''Bize saldırdılar. Biz de sivil olduğumuzu, herhangi bir şekilde silah taşımadığımızı, insani yardım taşıdığımızı belirttik. Zaten bir anda ne olduğunu anlamadık. Mavi Marmara gemisine operasyon başlamadan yaklaşık bir saat önce bizim gemimizle onların irtibatını kestiler. Yapılan uyarının ardından operasyon başladı'' şeklinde konuştu.
Tiryaki, bir soru üzerine, gemilerinin İsrail karasularına 68 mil uzaklıktayken operasyonun başladığını anlatarak, içinde bulundukları ''Gazze'' gemisinin 77 milde İsrail güçlerince ele geçirildiğini bildirdi.
Mavi Marmara gemisine operasyon yapıldığı anda kendilerine gelen direktif gereği kaçmaya başladıklarını da anlatan Tiryaki, olay anını şöyle anlattı:
''Bize kaçın dediler, biz de uzaklaşmaya başladık ve 77 mildeyken bizi yakaladılar. Hücumbotlarla girdiler sancak tarafından gemiye çıktılar. Biz güverteye çıktık ve güvertede elimizi kaldırdık. Bize karşı herhangi bir tepki, herhangi bir müdahale olmadı. Ama Mavi Marmara gemisinde gözlemlediğimiz kadarıyla rastgele bir ateş söz konusuydu.''
Tiryaki, Mavi Marmara gemisinin kaptanıyla en son konuştuklarında ''Bize rastgele ateş açıyorlar, kapıları kırarak içeri giriyorlar, haberiniz olsun'' şeklinde kendilerine bilgi verdiğini ifade ederek, bunun üzerine içinde bulundukları ''Gazze'' gemisiyle uzaklaşmaya çalıştıklarını kaydetti.
İsrail'de bulundukları ortama ilişkin de bilgi veren Tiryaki, orada dinlenme salonu gibi bir yerin olduğunu ve orada dinlendiklerini anlatarak, ''Bizi tek tek sorguya aldılar, daha sonra dışarıya çıkardılar, dışarıda çadırlar kurulmuştu, orada bize bir kağıt imzalattılar. Fotoğraflarımız çekildi ve bizi kameraya aldılar'' dedi.
Tiryaki, ''Gazze'' gemisinde toplam 18 kişi olduklarını da bildirdi. Atatürk Havalimanındaki işlemleri tamamlanan Mutlu Tiryaki, Bayram Kalyon ile Asım Emir daha sonra polis aracına bindirilerek havalimanından ayrıldılar.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!