"Türkiye, bir Kürt devleti için ebe mi?"

Jerusalem Post gazetesinde yayınlanan bir makalede, "Türkiye, bir Kürt devleti için ebe mi?" diye sorularak, "Ankara, şişeden kaçan Kürt cinine ister istemez yardım etti ve bu cini geri şişenin içine koymak Türkiye için çok zor olacak" savına yer verildi.

Tel Aviv Üniversitesi Moshe Dayan Merkezi Kürt Çalışmaları Programı'nın Başkanı Profesör Ofra Bengio, İsrail gazetesi Jerusalem Post'ta yayınlanan "Türkiye, Bir Kürt Devleti İçin Ebe mi?" başlıklı analizinde, "Ankara, şişeden kaçan Kürt cinine ister istemez yardım etti ve bu cini geri şişenin içine koymak Türkiye için çok zor olacak" görüşünü ileri sürerek, eğer Irak Kürdistan'da Kürt varlığını inşa eden bir ülke varsa bunun Türkiye olduğunu iddia etti.

Bengio, bu savın Ankara'nın geleneksel muhalefet görüşünde paradoksal gibi göründüğü belirterek, Ankara'nın Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne karşı yavaş bir şekilde değişen politikasının pragmatik nedenlere dayandığını yazdı.

Ofra Bengio, bir yandan Türkiye'nin, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin olası bulaşıcı etkisinden son derece kaygılı olduğunu ve bu nedenle Ankara'nın Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin herhangi bir politik ya da diplomatik kazanç elde etmesini engellemek için girişimlerinin olduğunu diğer yandan ise Ankara'nın en önemli ekonomik kazançlardan biri olarak ortaya çıkan bir varlıkla ilişkilerinin meyvesini toplamak için elinden gelenin en iyisini yaptığını öne sürdü.

"Ankara'nın, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nden beklentileri gerçekleşmedi"

Ankara ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki ilişkilerin gelişmesi için önemli olan ikinci amacın ise, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Türkiye'nin kendi Kürt problemini çözmeye yardım edebileceği umudu olduğunu savunan Profesör, "Ancak Ankara'nın, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin, tabanı Irak Kürdistan'da kurulan PKK'ye karşı savaşması ya da en azından baskı altına alması umudu gerçekleşmedi" dedi.

Bengio, üçüncü ve belki de en önemli nedenin ise, Türkiye'nin bölgedeki jeostratejik değişikliklere kendini uydurmaya ihtiyacı olduğunu ve bunun Ankara'nın "Düşmanımın düşmanı benim dostumdur" özdeyişine göre hareket etmeye ittiğini ileri sürerken, Suriye'deki devrimin de, Suriyeli Kürtler'in Pandora'nın kutusunu açtığı kaydetti