Üç İstanbul
Bir tarafta acı, bir tarafta felsefe ve spor... İstanbul’da 24 saatte 3 farklı manzara vardı
<video:330679>
İstanbul’da düzenlenen terör operasyonu kapsamında Bağcılar’daki bir evde polisler tarafından vurularak öldürülen Günay Özarslan’ın cenazesi 3. günde de güvenlik gerekçesiyle toprağa verilemedi. Gazi Mahallesi Cemevi morgunda tutulan Özarslan’ın cenazesi için Gazi Mahallesi’nde toplanan gruba, polis biber gazı ve basınçlı suyla müdahale etti. Polisin cemevi bahçesine kadar attığı biber gazından HDP İstanbul milletvekilleri Turgut Öker ve Ali Kenanoğlu da etkilenirken, 2’si gazeteci olmak olmak üzere çok sayıda kişi yaralandı. Özarslan’ın avukatı Ebru Timtik de ev sahiplerinin “Öldürmeyin ben onu ikna ederim” sözlerine karşı polisin salona girerek Özarslan’ı infaz ettiğini savundu.
Filozof Kuyruğu!.. Bir kapitalizm ürünü: IŞİD
Türkler kazandı... 49 ülkeden 1858 yüzücü kulaç attı
Polisten kasıtlı gaz
Polisten kasıtlı gaz IŞİD, DHKP-C ve PKK’ye yönelik cuma günü sabaha doğru gerçekleştirilen terör operasyonu kapsamında Bağcılar’daki bir evde canlı bomba olduğu iddiasıyla vurularak öldürdülen Günay Özarslan’ın cenazesi için dün aile ile birlikte, Halk Cepheliler’inde bulunduğu kalabalık bir grup cemevi önünde toplandı. Polisin cenazeyi kaçıracağı iddiasıyla cemevinin bulunduğu caddeyi ve sokakları barikatlarla kapatan grup, ateş yakarak çeşitli sloganlar attı. Bunun üzerine polis gruba biber gazı, basınçlı su ve boyalı mermilerle müdahale ederken göstericiler de polise taş, havai fişek ve molotof koktyeli ile karşılık verdi. Polisin cemevi bahçesine kasıtlı gaz attığı görüldü.
Gazi Mahallesi’nde yaralanan polis şehit oldu
‘IŞİD bahane’ Cemevi önünde polislerle göstericiler arasında çatışmalar sürerken, kızı Günay Özarslan’ın fotoğrafını elinden düşürmeyen anne Makbule Özarslan da Cemevi bahçesinde konuştu. Anne Özarslan, “Benim kızımı katledip öldürdüler. Benim kızımın vücudundan 15 kurşun çıktı. Sebebi nedir 3 gündür benim cenazemi bana vermiyorlar. Kendi gelenek ve göreneklerime göre kızımı kaldırmak istiyorum ben. Benim kızımı uykuda öldürdüler. Kızımın suçu neydi. Benim kızımın tek suçu devrimci olmasıydı. 3 gündür bu insanları niye burada perişan ediyorlar. Kızımı terörist diye öldürdüler, terörist diye de kaldırırım. Onlara ne. Benim cenazeme ne karışıyorlar. Çocuğumun suçu neydi de 15 kurşunla öldürdüler. Benim çocuğumu uykuda öldürdü bu katil devlet” dedi. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün de “IŞİD’e operasyon yapıyoruz diye bu ülkede şu anda devrimcilere, demokratlara, Alevilere operasyon yapılıyor. Kamuoyunun da bunu görmesi gerekiyor. Bu cenazenin sahipleri, kendi adabına uygun, kendi değerlerine uygun cenazeyi kaldırmalıdırlar” dedi. Gazeteciler de yaralandı Polisin attığı biber gazı kapsülünün ayağına isabet etmesi sonucu eski Dicle Habar Ajansı muhabiri Cüneyt Özyavuz ile atılan gaz kapsülünden kaçarken düşen Hürriyet Gazetesi muhabiri Aziz Özen yaralandı. Çok sayıda kişi de atılan biber gazı kapsülü ve boyalı mermiden hafif şekilde yaralandı. |
Düşmana saldırır gibi
Polisin cemevi avlusuna attığı biber gazı nedeniyle cenaze sahipleri ve HDP milletvekilleri Turgut Öker, Ali Kenanoğlu, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün ile kurs için cemevine gelen çok sayıda öğrenci etkilendi. Milletvekilleri güçlükle cemevinden çıkarak atılan gazın durdurulması için polislerle görüşmek üzere karakola gitti. Görüşmenin ardından Cumhuriyet’e konuşan Turgut Öker, cumartesi akşam cemevine gittiklerini ve bugün (dün) için emniyet yetkilileri ile sorunun çözümü için sözleştiklerini belirterek, “Saat 12.00 için randevulaştık. Ancak randevuya 10 dakika kala cemevinin bahçesi sanki Lübnan’da bir çatışma ortamı gibi idi. Polis, cemevinin içinde bir düşman karargahı varmış gibi saldırıyordu. Karakola giderek cemevine yoğun gaz atışı olduğunu söylememize karşı ‘Öyle bir şey yok’ dediler. Geri geldiğimizde sanki bir cenaze değil, başka cenazelerde çıksın istiyorlar gibi bir hava hissettik. Polisin başka bir planı mı var bilmiyoruz. Ama bir inanç merkezine bu şekilde saldırının arkasında başka hesaplar varsa yanılırlar” dedi.
Emniyet yalanladı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ise yaptığı yazılı açıklama ile cemevi ve cenazeye yönelik müdahale iddialarını yalanladı.
Vücudunda 15 mermi var
Günay Özarslan’ın avukatı Ebru Timtik müvekilinin vücudunda 15 mermi olduğunu ve açık bir “infaz” yapıldığını söyledi. Özarslan’ın kaldığı evin sahibi Gül Canpolat’ın polislere “Öldürmeyin ben onu ikna ederim” dediğini anlatan Timtik, “Polislerin önüne geçip yalvarmış. Ancak polisler odaya girip kurşun yağdırmış” dedi. Annenin de olayı kendisine anlattığını kaydeden Timtik, “Polisler evin kapısına geldiklerinde Günay salondaymış. Polisler silahlarla odaya girme hazırlığı yapmış. Anne de ‘Ben onu teslim olması için ikna ederim” demiş. Ancak polis odanın kapısını açarak Günay’ı infaz etmişler” diye konuştu. Avukat Günay Dağ ise polislerin eve Yılmaz Viraner’i yakalamak için gittiklerini öne sürdü.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık