Ulusal Onur

Ulusal Onur
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.02.2009 - 06:58

Davos’ta yaşanan gerginlik sonrasında, Türkiye’nin Ortadoğu’daki konumunun zedelendiğini söylemek gerçekçi bir yaklaşım olur. Bu olaydan sonra Türkiye’nin Ortadoğu’da barış sağlamak için üstlendiği arabulucu rolünün, eski değerini ve önemini yitireceği çok açıktır. Başbakan’ın Davos’ta yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin İsrail ile Filistin ve Suriye arasında yürütmeye çalıştığı arabuluculuk çabalarını da zora sokmuştur. Türkiye’nin Ortadoğu’daki barış süreci için uzun yıllar izlediği denge politikası, Başbakan’ın açıkça taraf tutmasıyla ve yaptığı açıklamalarla bozulmuştur.

Davos’ta kendilerince ulusal onuru dik tutmaya çalışanların, ulusal onurdan ne anladıkları bellidir.

Başbakan ABD ordusunun Irak’ı işgal etmesine ses çıkarmamıştı, tezkerenin TBMM’den geçmesi için yoğun çaba harcamıştı. ABD’nin Irak’a yaptığı saldırılarda silahsız, savunmasız Iraklı kadın, erkek ve çocuklar başta olmak üzere, bir milyondan fazla insan öldürülürken sesini çıkarmamıştı. Telafer’de, Bağdat’ta, Basra’da, ABD askerleri Irak halkına soykırım uygularken, değil suskun kalmak lojistik destek bile vermişti. Bütün bunların yanında Kuzey Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçirilirken de susmuştu.

İsrail Cumhurbaşkanına “Sen öldürmeyi çok iyi bilirsin” diyen Başbakan, İsrail savaş uçaklarının kendi ülkesinde eğitim uçuşu yaptığını bilmiyor mu? Hamas’ı terörist örgüt olarak niteleyen Batı’ya sert çıkan Başbakan, Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas’a karşı, “değişim ve reform hareketi” dediği Hamas’a övgüler yağdırmaktadır. Başbakan, 29 Kasım 2005 tarihinde yayımlanan ve hükümetinin de imzaladığı Avrupa Birliği Ortak Tutum Belgesi’nin ekindeki terör örgütü listesinde Hamas’ın da olduğunu unutmuştur. Başbakan’ın savunduğu ve amacı cihat yoluyla İsrail’i yok etmek olan Hamas örgütü, Kuran’ı anayasa olarak görmektedir.

Büyük Ortadoğu Projesi adı verilen işgal planının “eşbaşkanıyım” diyen bir Başbakan’ın, o projenin “as başkanı” olan İsrail’in, Filistin politikasına karşı çıkışındaki samimiyeti inandırıcı değildir. İktidarının olurunu, ABD’nin Beyaz Saray’ından ve etkin Yahudi lobisinden alan bir Başbakan’ın, o çevrelere karşı bağımsız ve ulusal bir politika izlemesi mümkün değildir.

Ulusal bağımsızlık, ulusal çıkarlar ve ulusal onur, her şeyin üzerinde tutulan eylemlerde ve davranışlarda aranır. Yoksa ülkelerin dik duruşları ve onurları, ucuz nutuklar atmak ya da skandal boyutuna varan eylemlerle gösterilmez. Eleştiriler üzerine, karşısındakine hakaret eden, sinirlerine egemen olamayan Başbakan’ın Davos’ta gösterdiği bu tepki, açıkça şov amaçlıdır. (Suay KARAMAN Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Sekreteri)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon