Üretime engel, yandaşa rant
CHP’nin iktidarın hayvancılık politikası raporuna göre, süt ineklerinin kesilmesine göz yumuldu, ancak fiyatların yükselmesini engellenemediği için ithalata gidildi. İthalat yapanlar ise iktidar yanlıları...
CHP Edirne Milletvekili ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Okan Gaytancıoğlu, AKP’nin hayvancılık politikasına ilişkin rapor hazırladı. Gaytancıoğlu hazırladığı raporla AKP’nin hayvancıık politikasının iflas ettiğini rakamlarla ortaya koydu. Rapordan dikkat çeken başlıklar şöyle:
Hayvancılığa son
2010’dan başlayarak 2018’in ilk yarısına kadar Türkiye büyükbaş, küçükbaş ve kırmızı et ithalatına yaklaşık 6 milyar dolar ödedi. Bu ithalatın duracağına artarak hızlanması düşündürücü. Sanki AKP uyguladığı hayvancılık politikası ile Türkiye hayvancılığına son vermek istiyor. Bu kadar çok döviz harcamasına rağmen et ithalatı bir çözüm olmadı. En belirgin örnek 2010’da kilosu 18 TL olan kıyma fiyatının günümüzde 60 TL olması.
Kesime göz yumdu
Hayvancılıkta en önemli maliyet girdisi olan yemdeki hammadde ithalatı devam ettiği sürece istikrarın olmayacağı açık. Türkiye 2008’e kadar ette ve canlı hayvanda ithalatı hiç konuşmadı. Ancak AKP’nin uyguladığı niteliksiz tarım politikası et ve sütteki dengelerin bozulmasına yol açtı. Bir kombine ırk olan Holstein ırkı inekler sayesinde sütte üretim arttı. Buna karşılık AKP bu sütün tüketimini sağlayabilecek önlemleri bir türlü geliştiremedi. Süt üretiminin artması buna karşın tüketimin aynı düzeyde artmaması sonucu 2008’de süt fiyatları ciddi oranda düştü, et fiyatları arttı. AKP tüketimi arttıracak ve üretimi değerlendirecek politikalar yerine süt ineklerinin kasaplık et olarak kesilmesine göz yumdu.
Kesim önlem olmadı
2008’de yaşanan bu durum ile birlikte birçok süt ineği, eti için kasaplık olarak değerlendirildi. O dönemde süt ineklerini keserek et fiyatını sözüm ona düşürmüş olan AKP 2009’da et fiyatlarının yükselmesini önleyemedi. Çünkü dişi hayvanların kesilmesiyle Türkiye hayvan varlığı azaldı, kırmızı et açığı baş gösterdi.
İthalatı yandaşlara
AKP, kırmızı et açığını kapatabilmek için üretimi ve üreticiyi destekleme yerine 2010’da et ithalatına yöneldi ve yüzde 250’lerde olan gümrük vergilerini sıfırladı. 2010’da 584 milyon dolarlık canlı hayvan ve kırmızı et ithalatı yapılarak uzun yıllar sonra ithalatın önü açıldı. Et ve canlı hayvan ithalatının AKP destekçileri tarafından yapıldığı da unutulmamalı.
Tekelleşme ve kirlilik
AKP, Türkiye`de 2002’de 50 baş ve üzeri büyükbaş hayvan bulunan orta ve büyük boy hayvancılık işletmesi sayısının 4 bin 300 iken, 2017 itibariyle 30’binleri aşması ile övünüyor. Oysa büyük işletmelerin özendirilmesi, tekelleşme eğilimini artırmasının yanı sıra söz konusu işletmelerin çok daha fazla arazi talep etmelerine yol açarak toprak mülkiyet yapısını değiştirecek, çevre kirliliğini daha büyük bir sorun haline getirecek.
İnternette satılık çiftlik
Geniş çaplı büyükbaş hayvancılık işletmelerinin kurulması için 2010’da başlatılan ve 390 bin üreticinin yararlandığı sıfır faizli kredi için Ziraat Bankası aracılığıyla toplam 9.3 milyar TL kaynak harcanmış olup o gün kurulan çiftliklerin Türkiye hayvancılığına ne denli katkı yaptığını anlamakta güçlük çekmekteyiz. Çünkü kurulan işletmelerin birçoğu bugün faaliyetlerine son verdi. İnternette sadece Trakya’da 124 adet satılık çiftlik ilanı bulunmaktadır.
Meralar betonlaştı
Bunun yanında ucuz yem kaynağı olan meralarımız, AKP’nin uyguladığı peşkeş politikaları nedeniyle azaldı, var olan meralarımızın bir bölümü yandaşlara kiralandı. Tarım alanlarının rant uğruna yok edilmesi yetmiyormuş gibi, bu hükümle sıra mera alanlarının da betonlaşmasına geldi.
Süt içmeyen var
Süt arzının arttığı söylenmesine rağmen Türkiye’de kişi başına süt tüketiminin istenilen düzeyde olmadığı söylenebilir. Ulusal Süt konseyinin verilerine göre Dünya’da kişi başına süt tüketimi 109 litredir. AB ülkelerinde bu rakam 280 litreyi aşıyor. Afrika ülkelerinde 49 litre olup, Türkiye’de ise 160-170 litre civarındadır.
Çiftçi rehinde
Türkiye AKP iktidarı sonucunda net ihracatçı bir konumdan net ithalatçı bir konuma gelmiştir. Çiftçilerimiz borç batağı içerisindedir. Girdi fiyatları sürekli artarken, ürün satış fiyatları neredeyse son 7-8 yıldır aynı düzeylerde seyretmektedir. Üreticiler tarlalarını ipotek ederek kredi kullanmaktadırlar.
Yandaşa rant
AKP iktidarı devam ettiği sürece Türkiye tarımında uygulanan politika bellidir. Üreticilerin alın terinin karşılığını görmezden gelerek, üretmesini engellemek, büyükşehirlerde varoşlar oluşturarak yoksullaştırma politikası ile o yurttaşların oylarını almak ayrıca Türkiye’nin tarımsal hammadde ve gıda ihtiyacını ithal ederek yandaşlara rant sağlamak AKP’nin tarım politikasının özetidir.
Faturayı rantçılar ödesin
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, AKP’nin yarattığı ekonomik krizin bedelinin kendilerine ödettirilmek istendiğini vurgulayarak, “Krizin faturasını emekçiler değil yaratanlar ödesin. Aynı gemide değiliz” mesajı verdi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan ortak basın açıklamasını okuyan DİSK Ege Bölge Temsilciliği Başkanı Memiş Sarı, sermayenin su yüzünde kalması için yoksulların fedakârlığa davet edilmesini “pişkinlik” olarak tanımladı. Sarı, “Bizler aynı gemide değiliz. Krizin faturasını emekçiler ödemeyecek” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Emekliye iyi haber yok!