Üst solunum yolu enfeksiyonu göz sağlığını tetikliyor

Kış aylarında artış gösteren üst solunum yolu enfeksiyonları başta olmak üzere birçok etken, halk arasında göz enfeksiyonu olarak bilinen konjonktivitede artışa neden oluyor. Acıbadem Hastanesi'nden Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir, kış aylarında gerek yetişkinlerde gerekse çocuklarda; gözde kızarıklık, yaşarma, çapaklanma ve görme bozukluğu gibi şikayetlere yol açabilen konjonktivite çok sık rastlandığını belirterek, Cumhuriyet.com.tr’ye, kışın gözlerimizi tehdit eden 8 etkeni anlattı.

İşte göz sağlığını tehdit eden 8 etken;

1. Üst solunum yolu enfeksiyonları

Üst solunum yolu enfeksiyonlarından gözlerimiz doğrudan etkilenebilyor. Gözyaşı kanalı vasıtasıyla göz yüzeyi boğazla bağlantı halinde. Dolayısıyla üst solunum yolu enfeksiyonu, boğaz enfeksiyonu olduğunda bu enfeksiyonlar kolayca göze de ulaşabiliyor. Genellikle gözde çapaklanma, kızarıklık, ışık hassasiyeti ve görme bozukluğu gibi şikayetlere yol açan üst solunum yolu enfeksiyonları viral olabileceği gibi bakteriyel de olabiliyor.

2. Soğuk hava

Göz, soğuğa karşı duyarlı bir organ. Soğuk hava, damarlarda daralmaya sebep olurken, gözün yüzeyindeki epitel dokuyu etkileyip olarak yüzey bozukluğu oluşturabiliyor. Bunların sonucunda gözde bulanıklık, sulanma, ışık hassasiyeti, kızarıklık ve çift görme gibi görme gibi şikayetler ortaya çıkıyor” diye konuştu.

3. Kapalı ve kalabalık ortamlar

Soğuk havalarda kapalı ve kalabalık mekanlarda daha fazla zaman geçirilmesi sadece üst solunum yolu enfeksiyonlarına değil, göz enfeksiyonlarına da kolayca zemin hazırlıyor. Öksürük ve hapşırıkla yayılan virüsler nedeniyle konjonktivitede artış yaşanıyor.

4. Kirli eller

Kışın kendine özgü kirli yapısı, zaten mikrop yuvası olan ve en çok bakteri barındıran ellerimizi hastalıkların bulaşmasına daha yatkın hale getiriyor. Kirli ellerin gözlerle teması, mikropların özellikle de bağışıklığı düşük olan kişilerde kolaylıkla gözlerde enfeksiyona yol açmasına zemin hazırlıyor. Bu nedenle ellerin sık sık sabunla yıkanması, gözle temas ettirilmemesi çok önemli. Göz sağlığını korumak için ayrıca; öksürüp hapşırırken avuç içine değil, kollarımızı ya da kağıt mendil kullanmak ve kağıt mendili hemen çöpe atmak gerekiyor.

5. Çok sıcak ve kuru oda

Evde oda sıcaklığının yüksek, nemin düşük olması, buharlaşmaya bağlı olarak gözyaşını azaltıyor ve gözün yüzeyindeki tabakanın incelip yer yer kaybolmasıyla göz kuruluğuna yol açıyor. Göz yüzeyi bozuluyor. Bu da gözde yanma, batma, sulanma, acıma gibi bulanıklık ve görme bozukluğu sorunlarına yol açıyor. Oda ısısının çok sıcak olmaması, en fazla 22 derece hatta yatak odalarının ısısının 18-19 derece olması önemli. Odayı nemlendirmek, buhar oluşmasını sağlamak için kalorifer üzerine su dolu bir kap koyabilirsiniz.

6. Bilgisayar, tablet, televizyon ekranı

Kışın açık havada aktivitelerin azalması, evde televizyon, bilgisayar ve tablet karşısında uzun zaman geçirilmesi gözlere zarar veriyor. Hem ekranlardan yansıyan ışınlar hem de ekran karşısında göz kırpma sayısının yüzde 50-75 oranında azalması gözleri olumsuz etkiliyor. Bilgisayar karşısında uzun süre kalmamak, göz kırpmayı ihmal etmemek, gözleri dinlendirmeye özen göstermek çok önemli”.

7. Makyajla ve lensle uyumak

Göz makyajı ile uyunması halinde makyajın birikintileri, göz kapağının kenarındaki kanalların tıkanmasına yol açarken, bu da gözleri enfeksiyona açık hale getiriyor. Lensleri çıkarmadan uyumak da konjonktivit riskini artırıyor. Ayrıca kontakt lenslerin dikkatsiz kullanımı, lenslerin takılması ve çıkarılması sırasında ellerin yıkanmaması göz enfeksiyonlarına yol açabiliyor”.

8. Karda yansıyan güneş ışığı

Kayak merkezlerinde mutlaka gözlerimizi korumamız gerekiyor. Çünkü karlı ortamda gözlere yoğun şekilde ultraviyole geliyor ve bu da gözün yüzeyini etkileyip, ışığın fazlalığına bağlı olarak göz yanığına yol açıyor. Karda gözlüksüz dolaşan kişilerde ayrıca gözdeki sarı noktada olumsuz etkileniyor. O nedenle karda mutlaka güneş gözlüğü takmak gerekir.