Uzan Hanedanının çöküşü
Bankacılıktan enerjiye, çimentodan medyaya, sigortacılıktan otomotive, telekomünikasyondan müteahhitliğe, güvenlik sektörüne kadar farklı alanlarda 128 şirketin sahibi olan Uzan ailesinin 1989'da başlayan yükselişi gibi çöküşü de hızlı oldu.
Çok değil beş altı yıl öncesine kadar Türkiye’nin en zengin on ailesi içinde gösterilen, Forbes dergisinin her yıl belirlediği dünya zenginler sıralamasında 312. sıraya kadar yükselen ve 1.6 milyar dolarlık bir servete sahip olan Uzan hanedanlığı son ve en ünlü üyesinin de Fransa’ya iltica etmesiyle çöktü.
Ailenin kolları Türkiye dışında Ürdün, İngiltere, Amerika, İsviçre, Polonya, Kıbrıs, Norveç ve vergi cenneti bilumum adalara kadar uzanıyordu. Ancak bir ahta-potun kolları gibi birçok ülkeye uzanan Uzan hanedanlığının çöküşü bütün ülkelerde eşzamanlı oldu. Davalı olmadıkları ülke ve şirket neredeyse kalmadı. Arka arkaya gelen hacizler ve ipotekler nedeniyle ulaşılabilen tüm varlıklarına el konulunca Uzanlar, hapse girmektense kaçak yaşamı tercih ettiler.
Hep mahkemedeydiler
Baba Kemal Uzan başta olmak üzere ailenin ikinci kuşak üyeleri de hayli ilginç kişilikleri ile sürekli tartışmaların odağında oldular. Kilitlendikleri hedefe ulaşmak için her şeyi göze alan baba ve oğul Uzanlar’ın servetleri kadar hasımları da hatırı sayılır düzeydeydi. Yaşamları boyunca mahkemelere dava peşinde koşturan Uzan ailesinin Türkiye’de dava konusu olmayan şirketi, davalaşmadığı kamu ve özel kurum neredeyse kalmamıştı. Uğraşacak kimseyi bulamadıklarında da birbirleriyle davalaştılar. Baba oğullarını, oğul Uzanlar ise baba Kemal Uzan’la karşılıklı davalar açarak birbirlerine karşı güç savaşlarının içine girdiler. Ailenin iş yaşamındaki geçmişi 1960’lı yılların başlarına rastlasa da kamuoyunun bu ilginç aileyi tanıması Kemal Uzan’ın büyük oğlu Cem Uzan’ın medya sektörüne girmesiyle başladı. Göz önünde olmaktan hoşlanmayan Uzan ailesi basın sektörüne girip hırçın bir rekabete başlayınca, aile ile ilgili karanlıkta kalan ayrıntılar da su yüzüne çıkmaya başladı.
Yugoslavya’nın efsanevi Devlet Başkanı Tito’nun kara parasını döviz bulundurma imtiyazı verdiği kişiler aracılığıyla akladıkları da söylendi, Sovyet Merkez Bankası’na ait külçe altınları Kapalıçarşı’da paraya çevirme işini organize ettikleri de. Hatta Mersin’de gümrüğünde yurda kaçak mal girişi yaparak büyük paralar vurdukları da öne sürüldü. Ancak bunların hepsi iddia. Kanıtlanmış olansa Kemal Uzan’ın 1956’da kurduğu Yapı Ticaret A.Ş ile başladığı kamu müteahhitliği ile iş yaşamına atılışıdır.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı