Vakit'ten çirkin iftira

ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi Ali Suat Ertosun'un basın toplantısında kendi muhabirlerinin gazeteci olmadığı iddiasıyla korumalarca dışarıya çıkarılmasına, gazetemiz muhabirinin yol açtığını öne sürerek, gazetemizi ve muhabirimizi hedef gösterdi.

Vakit gazetesi dünkü haberinde, "korumaların Cumhuriyet gazetesi muhabirinin uyarısı üzerine harekete geçtikleri" iddiasında bulundu. Oysa muhabirimizin böyle bir girişimi olmamıştı. Koruma ile muhabirimiz arasında da herhangi bir diyalog yaşanmamıştı. Ayrıca gazetemiz muhabiri ile koruma arasındaki fiziki mesafe de Vakit’in bu iddiasını yalanlıyordu. Vakit gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven'in muhabirimizin hemen önünde oturmasına karşın, gazetenin böyle bir iftiraya başvurması da olaydaki maksatlı yaklaşımı ortaya koydu. HSYK üyesi Ali Suat Ertosun konuya ilişkin olarak, "Olaya müdahale eden koruma benim sağımdaki bölümdeydi. Cumhuriyet muhabiri ise bana göre solumdaydı. Korumaya bulunduğu bölümdeki bir kişi 'bu arkadaş gazeteci değil' demiş. Bunun üzerine koruma müdahale etmiş. Cumhuriyet muhabirinin olaya dahil olması fiziki olarak mümkün değil" dedi. Muhabirimizin hemen önündeki sırada Vakit gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven ile yan yana oturan Zaman gazetesi muhabiri Metin Arslan da, olayla muhabirimizin bir ilgisinin bulunmadığını söyledi.

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Yönetim Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Vakit muhabirinin salon dışına çıkarılmasına yalnızca kendi gazetesinin Ankara Temsilcisi’nin değil salonda bulunan diğer gazetecilerin de tepki gösterdiği belirtildi. Açıklamada, Vakit gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven'in diğer gazetecilerin soru sorma hakkını hiçe sayarak basın toplantısını kendi görüşlerini provokatif bir şekilde dile getirdiği bir şova dönüştürmeye çalışmasının da yine gazetecilerin haklı tepkisiyle karşılandığına işaret edildi. ÇGD’nin açıklamasında şöyle denildi: "Vakit gazetesi, Cumhuriyet gazetesi muhabirinin koruma polislerine Vakit muhabiri için 'gazeteci değil' dediğini iddia etmiştir. Salonda bulunan gazetecilerden alınan bilgilere göre, bu tamamen yalandır. Cumhuriyet gazetesi muhabiri, basın toplantısı sırasında Vakit gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven'in hemen arkasında oturmaktaydı ve bulunduğu yerden koruma polisleriyle diyalog kurması mümkün değildi. Buna orada bulunan bütün gazeteciler tanıktır. Ayrıca basın toplantısının görüntülerinin izlenmesiyle de durum anlaşılacaktır. Kaldı ki, Vakit muhabirinin sorduğu sorudan sonra çıkarılmasına Cumhuriyet muhabiri de tepki göstermiştir. Durum böyleyken, Vakit gazetesinin hasmane bir tutumla Cumhuriyet muhabirini suçlaması ahlaka ve insafa aykırı bir tutumdur. Cumhuriyet muhabirini hedef göstermesi Vakit gazetesinin ilk uygulaması da değildir."