"Yabancı kuralının gençlerle alakası yok"

Türkiye Futbol Federasyonu’nun yabancı kuralıyla ilgili yaptığı değişikliği değerlendiren Alman ekibi Hannover 96’nın Türk teknik direktörü Kenan Koçak, "Eğer bu yabancı kuralı Türk gençlerinin önünü açmak içinse bence yanlış bir karar" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.07.2020 - 11:22

Türkiye Futbol Federasyonu’nun yabancı kuralıyla ilgili yaptığı değişikliği değerlendiren Alman ekibi Hannover 96’nın Türk teknik direktörü Kenan Koçak, "Eğer bu yabancı kuralı Türk gençlerinin önünü açmak içinse bence yanlış bir karar. Çünkü onunla alakası yok. Türk gençlerinin önünü açmak istiyorsak öncelikle gençlere bu platformu sağlamamız lazım. Platform nedir; tesisleşme, eğitim, futbolcuyla iletişim" dedi.
Bundesliga 2 ekiplerinden Hannover 96’yı çalıştıran Türk teknik direktör Kenan Koçak, takım olarak hedeflerinden, kariyer planlamasına ve Türk futbolu hakkındaki görüşlerine kadar birçok konuda İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Ligin 14. haftasında Hannover’in başına geçen ve 21 maçta 10 galibiyet ve 4 beraberlik alarak Alman temsilcisini 6. sıraya kadar taşıyan Koçak, elde ettikleri bu başarıyı, “İnanmak lazım. Ben bu göreve geldiğim zaman bu takımı zor durumdan kurtaracağımıza dair inancımız tamdı. Ekibimiz ve futbolcu kardeşlerimizle beraber bu inancı taşıdık. Gecemizi gündüzümüze kattık. Sonuçta inanarak bu yola çıktık. Sonucunda da takımı 6. sıraya kadar yükselttik" sözleriyle anlattı.

"İNŞALLAH TÜRK MİLLETİNİ DAHA İYİ TEMSİL EDERİZ"


Bundesliga’da tek Türk olarak görev aldıklarını hatırlatan başarılı çalıştırıcı, "Bunun avantajları da var, dezavantajları da var. Zaman zaman her türlü kulvarda fark ediyoruz. Ama biz bunun üstesinden gelecek güce de sahibiz. Çalışıyoruz, inanıyoruz, herkesten de dua bekliyoruz. İnşallah Türk milletini orada daha iyi şekilde temsil ederiz. Orada tek Türk teknik direktör olarak bulunduktan sonra belli bir anlam kazanıyor yaptığımız görev. Biz de bu görevi layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Almanya’da gurbetçi sayımız yüksek oranda. Dediğim gibi insanımızı en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Hannover 96’da teknik direktörlük koltuğuna oturduğunda kendilerine iki aşamalı hedef koyduklarını dile getiren Koçak, "Benden bir yıl önce Bundesliga’da oynuyorlardı. Kendileri maalesef küme düşünce hedef tabii ki önümüzdeki 2-3 yıl içinde tekrar Bundesliga 1’e çıkmak. Önemli olan bu seneyi kazasız atlatmak. Başkan beni aradığında çok tedirgindi. Küme düşmekten korktuğunu söyledi. Takımı, kulübü küme düşmekten kurtarmamı istedi ve ondan sonraki yıllarda da tekrar Bundesliga’da görev almak istediğini söyledi. İlk etabı başardık, takımı küme düşmeden kurtardık. Önümüzdeki ikinci etap da Hannover 96’yı tekrar Bundesliga’ya çıkarmak" şeklinde konuştu.

"HERKESİN KENDİ FELSEFESİNİ BELİRLEMESİ LAZIM"


Örnek aldığı teknik direktörler olup olmadığına ilişkin gelen soruyu ise Kenan Koçak, şu şekilde cevaplandırdı:
"Görüştüğüm, samimi dostluğumun bulunduğu teknik direktörler var. Guardiola, Tuchel, Heynckes bunlar tabii samimi dostlarım. Futbolla alakalı akıl alışverişinde bulunduğum dostlarım. Ama ben hoca olarak şuna inanıyorum; herkesin hoca olarak kendi yolunu belirlemesi lazım. Herkesin kendi felsefesini belirlemesi ve inandığı yolda gitmesi lazım. Dostlarım var ama kendime örnek aldığım bir teknik direktör yok. Bence her hoca eğitime açık olmalı. Herkesten bir şey kapmaya çalışması lazım ama kendi yolunu da belirlemesi lazım."
Türkiye’den bazı teklifler aldığını da açıklayan Koçak, "Biz de profesyoneliz. Profesyonelliğin içinde zaman zaman teklifler geliyor. Fakat kendimce etik olmayan bir konu var. O da; ’şu kulüp beni istiyor’ dememin o kulübe, oradaki hocaya saygısızlık olacağını düşünüyorum. O yüzden kendimle alakalı spekülasyonlara yorum getirmedim, getirmem. Çünkü ben meslektaşlarıma, kulüplere saygı doluyum. Ama tabii ki görüştüğüm kulüpler oluyor. Açık mıyım bu tür tekliflere; söylediğim gibi biz profesyoneliz. Ben kendi insanını, devletini, ülkesini seven biriyim. Gönül ister ki tabii ilerleyen zamanlarda gelip burada kendi insanıma hizmet edeyim futbol çatısı altında" dedi.
Türk futbolunu takip ettiğini ve bir takım izlenimler edindiğini de aktaran tecrübeli antrenör, "Dıştan sezgilediğim kadarıyla Türk futbolunda çok önemli bir dengesizlik var. Hem maddi açıdan hem vizyon açısından bir dengesizlik var. Bakıyoruz, bir takımda senede 6-7 hoca oluyor. Her transfer döneminde 10 futbolcu gidiyor, 15 tane geliyor. Yeni hocalar geliyor, o kendi ekibini getiriyor. Bunun maddi hasarları da oluyor kulüplere. Herhangi bir strateji, plan, çalışma doğru düzgün göremiyorum. Size örnek olarak Liverpool’u gösterebilirim. Bu başarıları dünden bugüne olan olay değil, senelerin birikimi. Bir şeyi halletmek istiyorsanız sabır lazım, bir plan, vizyon lazım. Başarı bence istikrardan geçer. Umarım Türk futbolu da istikrarı kendi çerçevesi altında sağlar" ifadelerini kullandı.
Süper Lig’de istikrar sahibi teknik adamların olduğunu da söyleyen Koçak, "Başakşehir bu saatten sonra şampiyonluğu vermez. Okan hoca müthiş bir iş çıkardı. Sadece Başakşehir’de değil, son yıllarda çıkışı büyük olan bir hocamız. Erol hoca da çok başarılı Alanyaspor’da. Yani başarılı, istikrarı sağlayan hocalarımız var. İnşallah başarılarının devamı gelir" diye konuştu.

"MİLLİ TAKIM’I ÇALIŞTIRMAK İSTERİM"


Bir gün A Milli Futbol Takımı’nı çalıştırma hedefinin olduğunu da sözlerine ekleyen Kenan Koçak, şunları söyledi:
"Zaten bir Türk olarak teknik adam veya futbolcu nezdinde ay-yıldızlı forma altında çalışmak istemeyen olmaz diye düşünüyorum. Tabii ki bizim de kendimize göre hayallerimiz var. Tabii ki günün birinde A Milli Takım’ı da çalıştırırsak dünyada benden mutlusu olmaz. Hedefimiz tabii ki var. Ama yine söylüyorum, hakkımızda hayırlısı neyse o olsun."
Önümüzdeki sezondan itibaren Türkiye’de uygulanacak yabancı kısıtlaması hakkında görüşlerini bildiren Koçak, "Bir kararın sonucunda hedef oluşturulması lazım. Boş karar alınmaz, bu her branşta geçerli. Eğer bu yabancı kuralı Türk gençlerinin önünü açmak içinse bence yanlış bir karar. Çünkü onunla alakası yok. Türk gençlerinin önünü açmak istiyorsak öncelikle gençlere bu platformu sağlamamız lazım. Platform nedir; tesisleşme, eğitim, futbolcuyla iletişim. Bence bu yoldan geçiyor. Biz önce eğitmene değer vermemiz lazım. O gençlere en iyi eğitmenleri verip en iyi eğitimleri sağlamamız lazım. Bence en büyük sorun burada. Bu sorunu çözersek eminim Türk futbolunun alt yapısıyla beraber yabancı sayısı ne olursa olsun yetenekli gençlerimiz çıkacak. Çıkıyor da zaten o kadar kötü değiliz, karamsar olmaya gerek yok. Yeteri kadar gençlerimiz var ama daha da çok olabilir" şeklinde konuştu.