Yargıtay'dan vahim gerekçe: Erkeği kızdırma, dayak yiyip üstüne tazminat ödersin

Genel Kurul kararında, kadının erkeğin güvenini sarsacak davranışlarda bulunması sonucunda hiddetlenen erkeğin karısını dövmesi durumunda kadının daha ağır kusurlu olacağı savunuldu.

Karara karşı çıkan bazı Yargıtay üyeleri ise karşı oy yazılarında Genel Kurul kararıyla benzer davalarda kadına şiddet uygulayanların tazminat almalarını sağlayacağı uyarısında bulunarak kararın "Şiddete sıfır toleransın geçerli olduğu devlet ve hukuk düzeninde fiziksel şiddet uygulayan eşe manevi tazminat verilmesi sonucunu doğurduğuna" dikkat çekti.

Facebook paylaşımları

Kocaeli'de 5 yıllık evli V.Y,  eşinin kızlık soyadıyla Facebook'ta hesap açtığını ve başka bir erkekle samimi pozlarını paylaştığını gördü.  V.Y boşanma davası açtığı karısından bu durum nedeniyle de 50
bin maddi ve 50 bin manevi olmak üzere 100 bin TL tazminat istedi. Davalı kadın İ.Y. ise eşinin kendisine şiddet uyguladığını ve mahkemenin de bu nedenle eşini mahkum ettiğini belirterek tazminat talebinin reddine karar verilmesini istedi.

Kocaeli 2. Aile Mahkemesi, tarafların boşanmasına karar verirken davalı kadını da kocasına 10 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kararın tazminata ilişkin kısmını bozdu.  Bozma üzerine dosyayı yeniden görüşen Kocaeli 2. Aile Mahkemesi, ilk kararında direnince dosya nihai kararı vermesi için Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na geldi. Kurul, geçen Şubat ayında yerel mahkeme kararını
onadı.

Güven sarsıcı davranış...

Genel Kurul’un gerekçeli kararında kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu belirtilerek erkeğin, duymuş olduğu hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında eşine “basit tıbbi müdahale ile giderilebilir
nitelikte” fiziksel şiddet uyguladığını belirtti. Bu cezaya ilişkin ceza mahkemesince verilen kararda erkeğin cezasında “haksız tahrik hükmü” uygulanmak suretiyle indirime gidildiğine dikkat çekilen
kararda “Hiçbir eylem şiddete gerekçe olmayacağı gibi, hukuk düzeni de şiddeti korumayacağı, ne var ki tazminat davalarında kusur durumunun göz önüne alınacağı” anlatıldı. 

Kadının facebook’ta başka bir erkekle birlikte çekilmiş samimiyet içeren fotoğraflarını paylaşmasının ve ayrı bir GSM hattı edinerek geç saatlere kadar görüşmesinin “güven sarsacak davranışlar” olduğu  belirtilen kararda şöyle denildi: “Davalı kadının birden fazla güven sarsıcı davranışları, bunu öğrenen davacı erkekte şiddetli elem ve hiddet oluşturmuştur. Bu duygular içerisinde bulunan ve öncesinde de eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı kanıtlanamayan erkek sadece bu olay sebebiyle eşine basit nitelikte fiziksel şiddet uygulamıştır. Bu sebeple boşanmaya neden olaylarda her iki tarafın da kusuru olmakla birlikte kadın, erkeğe nazaran daha ağır kusurludur. Davalı kadının belirlenen kusurlu davranışı davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Bu sebeple erkek yararına manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.”

Karşı oyda isyan

Bu karara karşı çıkan Yargıtay üyelerinin karşı oy yazılarında ise “Şiddete sıfır toleransın geçerli olduğu Devlet ve Hukuk düzeninde fiziksel şiddet uygulayan eşe manevi tazminat verilmesi sonucunu doğuran ve benzer davalarda fiziksel şiddet uygulayanların tazminat almalarını sağlayan bir görüşe katılmamız mümkün değildir”  denildi. Karşı oy yazısında alışılmadık bir üslup kullanılarak Hukuk Genel Kurulu kararıyla ortaya çıkan durum “tane tane” şöyle anlatıldı:

“Maddi vakıa:

Kadın Eş : Güven sarsıcı davranışlarda bulundu.

Erkek Eş : Fiziksel şiddet uyguladı. Ceza Mahkemesince cezalandırıldı.
Bu konuda yerel mahkeme ve Daire arasında bir çekişme bulunmamaktadır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi: Taraflar EŞİT KUSURLU sayılır. Eşler birbirinden manevi tazminat alamaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun Değerli Çoğunluğu: Güven sarsıcı davranışta bulunan kadın kendisine fiziksel şiddet uygulayan erkeğe göre AĞIR KUSURLUDUR. Kadın, kendisine fiziksel şiddet uygulayan erkeğe manevi tazminat vermelidir. Şiddete sıfır toleransın geçerli olduğu Devlet ve Hukuk düzeninde fiziksel şiddet uygulayan eşe manevi tazminat verilmesi sonucunu doğuran ve benzer davalarda fiziksel şiddet uygulayanların tazminat almalarını sağlayan bir görüşe katılmamız mümkün değildir.”