‘Yarın’ların ‘umut’lu şarkıları ve 1970’ler
70’li Yıllarda Türkiye: Sazlı Cazlı Sözlük - “Görecek günler var daha” adlı kitabında, 70’lerin müziğine toplumsal değişimin ve siyasetin aynasından bakıyor Derya Bengi. Devamında ise “A’den Z’ye, Abba’dan Zülfü’ye” uzanarak koca on yılın birikimini anılarla, öykülerle, plaklarla dile getiriyor.
Derya
Bengi’nin 50’li yıllarda Türkiye: Sazlı Cazlı Sözlük - “Şimdiki Zaman beledir” ve
60’lı Yıllarda Türkiye: Sazlı Cazlı Sözlük adlı kitapları epey ilgi çekmişti. Giderek
bir piyasa hâlini alan “nostalji dünyası”nın neredeyse ilk ve özgün bir fikirle
derlenip toplanmış, kapsayıcı bir hâliydi çünkü Bengi’nin kitabı.
Bir
yandan dönemin toplumsal meseleleri akıp giderken sayfalar arasında diğer
yandan bu toplumsal olayların üstünde dönen bir dünyanın şarkılı türkülü
resmini çiziyordu Bengi. 1950’ler, 1960’lar Türkiyesi’nin toplumsal ritmi üzerine
müziğin o kendine has dünyasının ritmini yediriyordu. Bir anlamda 1950’ler ve
1960’lar Türkiyesi’ni müzikle okuyordu.
Siyasal
ve kültürel boyutlarıyla, bu rengârenk dönemin perde önünden ve perde
arkasından anılar da çıkıyordu elbette gün yüzüne ve bu anılar gazete sayfaları
arasından kendini gösteriyordu okura. Belki kimsenin bir daha dönüp yüzüne
bakmayacağı tozlanmış gazete ve dergi sayfaları, bugünün okuru için de anlam
kazanıyordu böylelikle.
DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK İSTEYEN GENÇLERİN TEMPOSU
O
günlerin bakışına, mizacına, lisanına, sesine sadık kalmaya çalışıyordu ayrıca
yazar. Dahası; dünyayı değiştirmek isteyen gençlerin, yeni bir tempo tutmaya
başlamış hayatın heyecanına ortak olmaya çalışıyordu.
Tam
da bu nedenle Bengi’nin ortaya çıkardığı kitaplar, müzikle yazılmış bir
toplumsal tarih çalışmasıydı. Bu toplumsal tarihin akışı ise gündelik hayatın
tarihiyle veriliyordu.
Kitaplara
verilen sözlük formu ise meseleleri derli toplu bir hâle getirmenin ötesinde;
kitabın, o günleri açıklayabilmede önemli bir rehber olacağı ironisini daha en
baştan hissettiriyordu.
Yazının
hemen başında da bahsedildiği gibi içerik ve bu içeriği ele alış şekli
böylesine özgün olunca kitaplar da okurun radarına hemen takıldı…
İki
askerî darbenin arasına sıkışmış ve bir tanesine giden yolun tozunu atmış,
toplumsal anlamda bu çok değerli zamanı okuma girişiminden sonra bu bir adım
ötesinin resmiyle geliyor okur karşısına Bengi: 70’li Yıllarda Türkiye: Sazlı
Cazlı Sözlük - “Görecek günler var daha”.
Derya
Bengi bu kitabında da ilk ikisinde izlediği haritanın izinden gidiyor. Kitabın
‘Sunuş’ yazısında Bengi, “Bu sazlı cazlı sözlük, 70’lerin müziğine toplumsal
değişimin ve siyasetin aynasından[GA1] [GA2] bakıyor”
diyerek, çalışma boyunca ne yapmaya uğraşacağını açıklıkla dile getiriyor.
Devamında
ise kitabın, “A’den Z’ye, Abba’dan Zülfü’ye” uzanarak koca on yılın birikimini
anılarla, öykülerle, plaklarla dile getirdiğini söylüyor.
UMUDUN ON YILI!
Derya
Bengi, 1950’lerin ve 1960’ların sazlı cazlı söküğünü yaparken, dönemleri
özetleyecek şarkılar olarak “Şimdiki zaman beledir” ve “Dünya durmadan dönüyor”u
seçmişti; kitapların alt başlığı, şarkıların sözlerinden alınmıştı. Belirlediği
on yılların hızlı değişimini anlatabilmek için iki şarkı da dönemlerinin özeti
gibiydi âdeta.
1970’leri
ise “umut”un on yılı olarak anlatıyor Bengi. 68 Kuşağı’nın taşıdığı “yarın”
beklentisi ve “güzel günler” temennisi, 1970’lerin adını “umut” koymamızda bize
yardım ediyor.
Yine
Derya Bengi’nin ‘Sunuş’ yazısından devam edersek…
Yılmaz
Güney’in sinemada “Umut” dediğini söylüyor Bengi. Pınar Kür’ün “Yarın… Yarın…”
romanı devrin, güzel günler temennisini yarınlarda aradığının edebiyat
cephesinden bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor âdeta.
Meselenin
müzik cephesine gelindiğindeyse Orhan Gencebay sahne alıyor bu kez; “Biz
görmesek de görecekler var o mutlu yarınları” derken Gencebay, bir kitlenin,
büyük bir kitlenin hislerine tercüman oluyordu.
Aynı
şekilde Ali Rıza Binboğa ise bugün bile herkesin yüzünde tebessüm uyandıran
şarkısında “Yarınlar benim, yarınlar senin, yarınlar onun, yarınlar bizim”
diyordu. Devamını herkes biliyor: “Yarınlarda, yarınlarda mutlu günler var…”
UZAKLAŞAN HÜRRİYET!
Dönemin
“yarınlar umudu”nu şöyle okuyor yazar: “60’lı yıllarda toplum ‘hürriyetin
elle tutulacak kadar yakınında’ olduğu inancıyla bugüne sarılıyor, ’70’li
yıllarda [aslında] ne kadar uzak olduğunu’ yavaş yavaş sezerek yarına
sığınıyordu sanki…”
Tam
da bu nedenle 1970’leri anlatan şarkı olarak “Görecek günler var daha”yı seçmiş
Bengi. Sabahattin Ali’nin şiirinden alınarak dönemin bir başka kült ismi Edip
Akbayram tarafından bestelenerek seslendirilen şarkı, Bengi’nin çizdiği
çerçeveyle dönemin özeti niteliğinde karşımıza çıkıyor.
Öte
yandan 1980’e uzanan dönemin tüm gerilimini üzerinde taşıyan bir zaman dilimi
1970’ler. Sayfalar arasında dolaşırken bunun izlerini görmek de mümkün ancak
Bengi daha çok 1970’lerin içinde kalmak istemiş. 1980’e uzanan o gerilimli
damarı belirginleştirmeye çalışmamış.
Görülen
o ki “Sazlı Cazlı Sözlük” çalışamasının devamı gelecek. 1980 süreci, diğer on
yıllık süreçte daha net ortaya çıkacaktır.
Şarkıları,
icracılarını, filmleri, gazeteleri, dergileri, edebiyatçıları ve dönemi
birbiriyle konuşturma uğraşı aslında Bengi’nin yaptığı “Sazlı Cazlı
Sözlük”leriyle.
Bu
hâlâ konuştuğumuz ve aslına bugünlere nasıl geldiğimizi özetleyen dönemlere kim
“dün” diyebilir? Yakın tarihin gündelik akışıyla birlikte bir popüler kültür
okuması aynı zamanda Derya Bengi ile ortak olduğumuz bu sözlük serüveni. Bu
serüvende sıra 1970’lerin şimdi…
70’li Yıllarda Türkiye: Sazlı Cazlı Sözlük / Derya Bengi / Yapı Kredi Yayınları / 398 s.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'