Dünya genelinde 60 ülkede cilt gençleştirme, saç çıkarma ve kırışıklık azaltma gibi alanlarda kullanılan “altın eksozom”, Türkiye’de de yapılmaya başlandı. Bu yenilikçi çözümün klasik mezoterapilere kıyasla yaklaşık 8 kat daha güçlü sonuçlar verebildiğini açıklayan İstanbul Atlas Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Tümtürk, dermatolojik estetikte bu yenilikçi çözümün faydalarını sıraladı.
Klasik mezoterapilere kıyasla yaklaşık 8 kat daha güçlü sonuçlar verebiliyor
“Estetikte doğal sonuçlar sunan kök hücre ve eksozom gibi hücresel tedaviler trend haline gelirken, etkin ve güvenilir bir yöntem olarak kolostrum kaynaklı eksozom kompleksleri ön plana çıkıyor” diyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Mustafa Tümtürk, altın eksozom teknolojisinin klasik eksozom uygulamalarından temel farklarını şu şekilde özetliyor: “Altın eksozom, biyolojik imtiyazlı ilk süt olan kolostrumdan elde ediliyor. Patentli özel formülasyonu sayesinde, yalnızca hücresel düzeyde yenilenme sunmakla kalmıyor, aynı zamanda mikrosirkülasyonu artırarak daha hızlı ve derinlemesine bir etki yaratıyor.”
“Dünya genelinde 60’tan fazla ülkede kullanılan bu teknoloji, klasik mezoterapilere kıyasla yaklaşık 8 kat daha güçlü sonuçlar verebiliyor. Cilt gençleştirme ve saç dökülmesi tedavilerinde etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış, biyomühendislik ürünü eksozomlar, büyüme faktörleri, vitaminler, peptitler ve antioksidanlarla zenginleştirilmiş özel bir kompleks içeriyor. Her seansın ortalama 20–30 dakika sürdüğü bu uygulama, yaş ve cilt tipi fark etmeksizin geniş bir yelpazede uyarlanabilirliğiyle dikkat çekiyor. İnce kırışıklıkların açılması, cilt tonunun eşitlenmesi gözeneklerin sıkılaştırılması, güneş lekeleri ve sivilce izlerinin tedavisinde kullanılıyor. Tüm bunların yanı sıra saç dökülmesinin azaltılması ve saç köklerinin güçlendirilmesi için de değerlendiriliyor. Botoks, dolgu, lazer, radyofrekans ve ip uygulamaları gibi işlemlerle kombine edilebiliyor.”
“GELECEĞİN STANDART TEDAVİ PROTOKOLLERİNDEN BİRİ OLMA YOLUNDA İLERLİYOR”
Dermatoloji Uzmanı Dr. Mustafa Tümtürk, “Altın eksozom, sahip olduğu hücresel etki mekanizması, hızlı iyileşme süreci ve geniş uygulama alanı sayesinde yalnızca geçici bir estetik trend değil, aynı zamanda geleceğin standart tedavi protokollerinden biri olma yolunda ilerliyor.
Bu yeni jenerasyon formülasyonun içeriğinde yüksek yoğunlukta eksozom, büyüme faktörleri, multivitaminler, multimineraller, amino asitler, antioksidanlar ve biyoaktif peptitler bulunuyor. Zengin biyomoleküler yapısı sayesinde, yalnızca yüz gençleştirme değil, aynı zamanda saç tedavileri, leke tedavisi ve iz giderimi gibi pek çok dermatolojik sorunda da etkili sonuçlar sunuyor. Bu bilimsel altyapı, tedavinin güvenilirliğini artırırken, estetik dermatolojide yeni bir dönem başlatıyor. Biz dermatologlar olarak, estetik uygulamalarda bilimselliği temel alıyoruz. Altın eksozom gibi yenilikçi tedaviler hem güvenli hem de etkili olmasıyla hastaların bu doğal beklentilerine de yanıt veriyor.”
“BİLİMLE DESTEKLENEN GÜZELLİK MÜMKÜN”
Modern estetik uygulamalarda hastaların en büyük beklentisinin doğal görünümlerini koruyarak gençleşmek ve mümkün olduğunca hızlı şekilde günlük yaşantılarına dönebilmek olduğunun altını çizen Dermatoloji Uzmanı Dr. Mustafa Tümtürk, ifadelerini şu şekilde sonlandırdı: “Hastalar artık yüzlerinde dramatik değişimlerden çok, cildin dokusunu koruyarak tazelik kazanmak istiyor. Altın eksozom ile yapılan uygulamalar cilt yapısını bozmadan, hücre düzeyinde yenilenme sağlıyor. Üstelik cerrahi olmayan ve anestezi gerektirmeyen bu işlem sonrası kişi hemen sosyal hayatına dönebiliyor. Altın eksozom yalnızca cilt değil, saç sağlığı için de faydalı sonuçlar sunuyor. Özellikle erkek tipi saç dökülmesi ve kadınlarda mevsimsel saç incelmesinde umut vadediyor. Bu teknoloji, saç köklerini besleyip aktif faza geçmesini sağlayarak yeni saç oluşumunu destekliyor. Ayrıca saç ekimi planlanan bireylerde, işlem öncesi uygulanan altın eksozom hem saç derisini tedaviye hazır hale getiriyor hem de mevcut saçların kalitesini artırıyor. Yani bilimle desteklenen güzellik mümkün.”