İdrar kaçırma problemi, 20’li yaşlarda kendini gösteriyor, menopozdan sonra da giderek artıyor

İdrar kaçırma problemi, 20’li yaşlarda kendini gösteriyor, menopozdan sonra da giderek artıyor

16.09.2025 11:33:00
Güncellenme:
Haber Merkezi
Takip Et:
İdrar kaçırma problemi, 20’li yaşlarda kendini gösteriyor, menopozdan sonra da giderek artıyor

30 yaşın üzerindeki kadınların üçte birinin sessizce mücadele ettiği idrar kaçırma problemleri, dünya genelinde milyonları etkisi altına alıyor. Basit görünen bu sorunun yaşam kalitesini doğrudan etkilediğine dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Eserdağ idrar kaçırma ve diğer vajinal rahatsızlıklarla başa çıkmanın yöntemlerini açıkladı.

Dünya çapında 20 yaş ve üstü yaklaşık 423 milyon bireyin yaşadığı idrar kaçırma problemi, özellikle 30 yaşın üzerindeki kadınların üçte biri için önemli bir mücadele alanına dönüşüyor. 60 yaş ve üstü kadınların ise yarısından fazlası idrarını tutmakta zorluk yaşıyor. İdrar kaçırmanın yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini paylaşan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Eserdağ, bu durumla başa çıkmanın yöntemlerini de açıkladı. 

“İDRAR KAÇIRMA SORUNU FARKLI ŞİKAYETLERE YOL AÇABİLİYOR”

Kadın sağlığının genellikle gebelik ve jinekolojik hastalıklarla özdeşleşmesine rağmen, birçok kadının günlük yaşamını etkileyen ve dile getirmekten çekindiği farklı sorunlara da çözüm aradığını aktaran Doç. Dr. Süleyman Eserdağ, “İdrar kaçırma başta olmak üzere, genişleme, sarkma ve hissizlik gibi vajinal problemleri yaşayan kadınlar, yalnızca bedensel değil; psikolojik olarak da yıpranıyor. Kişinin psikolojik sağlığını derinden etkileyip, sosyal hayatını kısıtlayabiliyor. Tüm bu şikayetler doğum yapmış kadınlarda, menopoz döneminde veya ileri yaşlarda daha fazla can sıkıcı olabiliyor” dedi.  

“TEDAVİLERDE CERRAHİ VE CERRAHİ DIŞI YÖNTEMLER UYGULANABİLİYOR” 

İdrar kaçırma sorunu iki şekilde ortaya çıkabiliyor: Gülme, hapşırma veya egzersiz gibi aktiviteler sırasında karın içi basıncın artışına bağlı olarak görülen “stres tipi” ve tuvalet geldiğinde tuvalete yetiştirememe şeklinde kendisini gösteren “ani sıkışma tipi”. Stres tipi idrar kaçırma tedavilerinde günümüzde en sık olarak lazer ve radyofrekans gibi “ameliyatsız” yöntemleri tercih ediliyor. Ancak özellikle doğumlara bağlı aşırı gevşeme ve sarkma sorunu olan kadınlarda cerrahi yöntemler ön plana çıkıyor. Vajinoplasti ameliyatları ile bu hastalar çözüme kavuşabilmekte ve sosyal hayatlarını rahat bir şekilde idame ettirebilmektedirler. 

Image

“RAHATSIZLIĞIN GÖZ ARDI EDİLMESİ, CERRAHİ MÜDAHALE GEREKTİREBİLİR”

Kadınların sessizce yaşadığı sağlık sorunlarından dolayı çoğu zaman sosyal ortamlardan uzaklaştığını, iş hayatında dahi kısıtlanma hissettiğine dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Eserdağ, bu sağlık problemleri için alınabilecek önlemleri de sıraladı: “Erken dönemde pelvik taban kas egzersizleri, sigara ve alkolden uzak bir yaşam, ideal kilonun korunması ve sağlıklı beslenme bu gibi sorunların önüne set çekebiliyor. Ancak rahatsızlığın göz ardı edilmesiyle ilerleyen olgularda medikal ya da cerrahi destek gündeme gelebilir. Kadınların bu konuları dile getirmekten çekinmemesi ve uzman hekimlerden destek alması erken dönemde çözüm yollarına ulaşmalarını kolaylaştırıyor”. 

“UZMAN DESTEĞİNE BAŞVURMAK HEM BEDENSEL HEM DE RUHSAL SAĞLIĞI KORUYOR”

Yaşam kalitesini bozan, günlük aktiviteleri sınırlandıran ya da çift ilişkilerini zedeleyen durumlarda profesyonel yardım almak gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Süleyman Eserdağ, “Tedavilerde cerrahi dışı yöntemlerden cerrahi yaklaşımlara kadar farklı seçenekler bulunuyor. Hangi yöntemin uygun olacağı, kişisel ihtiyaçlar ve tıbbi değerlendirme sonrasında uzman hekim tarafından belirleniyor. Görmezden gelmek yerine erken fark etmek, doğru önlemleri almak ve gerektiğinde uzman desteğine başvurmak hem bedensel sağlığı hem de ruhsal dengeyi korumak için büyük önem taşıyor” dedi.

İlgili Konular: #Kurumsal Haber