Minimalist yaşam tarzını evinize taşıyın: Evinizde dağınıklığa ve fazlalığa son!

'AZ ÇOKTUR' İLE YAŞAMANIN SIRRI

Tüketim ve zamansızlık çağında yaşam alanları, birçok kişi için sürekli ertelenen ve asla istenilen verimin alınamadığı külfetler listesinin başında geliyor.

Yaşam tarzının karmaşaya dönüştüğü şu sıralarda karşımıza çokça çıkan bir kelime var: Minimalizm.

Formların saflığı ve basitliği üzerine kurulu bir anlayış olan minimalizm, hayatı en temel biçime indirgemekten fazlası değil. Az çoktur kavramına dayanan minimalizm, 1960'larda tüketim toplumuna bir tepki olarak doğdu ve birçok kişiyi etkiledi. Üstelik aşırı tüketimin artmaya devam ettiği bir çağda minimalizm, az çoktur mottosuyla insanlara; finansal tasarruf, sakinlik, zaman arttırımı gibi avantajlar da sağlıyor.

Sanattan yaşam tarzına kadar özgürlüğü ve sadeliği hedefleyen minimalist tarzı ev dekorasyonuna yansıtmak ise oldukça pratik. Minimalist alanlardaki temel motivasyon, basit ve düzenli bir alan yaratmak için temel unsurları tüm çıplaklığıyla kullanmaktan geçiyor.

DAHA İYİ AMA DAHA AZ TÜKETİM

Minimalist yaklaşım, bir özgürlük ve rahatlama duygusu yaratmak için yalnızca temel unsurları kullanır. Her iç mekana uygulanabilen bir tarz olmasına karşın minimalizmi benimsemek birçok insan için oldukça zor çünkü evinizdeki tüm fazlalıklardan kurtulmalısınız. Minimalizm, yavaş gelişen ve benimsenen bir hayat tarzı olduğu için ani bir kararla evinizi boşaltmak elbette önerilmiyor. Ancak işe ilk olarak, eşyalarınızı toplayacak alanlar yaratarak başlayabilirsiniz.

Ivır zıvır olarak nitelendirdiğimiz eşyalarınızı görüş alanından uzak dolaplara kaldırın. Küçük bir adım olarak, uzun süredir kullanmadığınız eşyalarınızı elden çıkartın ve kendinizi daha az tüketime alıştırın.

MİNİMALİST DEKORDA MOBİLYA NASIL OLMALI?

Minimalist tarzda, bir odada bulunan mobilyaların sayısı kesinlikle minimum düzeyde olmak zorundadır. Burada karmaşık desenlerden, göz alıcı renklerden uzak bir kanepe seçimi oldukça önemli ancak kanepeniz aynı zamanda konforlu da olmalı.

Geniş oturma alanı ve rahatlık sağlayan mobilyalara öncelik verirken, geniş olmasına karşın kullanışsız eşyalardan uzak durun. Öte yandan mekanda doğrusallık ve süreklilik sağlamak için kullandığınız mobilyalarda benzer oranlar yakalamaya çalışın. Ayrıca birden çok amaca hizmet eden mobilyalar, minimalist tarz için biçilmiş kaftandır.

Tasarımcı Lindye Galloway, "Gizli depolama alanına sahip ve çok amaçlı mobilya parçaları, minimalist bir evin anahtarıdır" şeklinde konuya değinirken; çok amaçlı eşyaların dağınıklığı gizleyip, yığılmayı engellediğini vurguluyor.

PEKİ YA RENK SEÇİMİ?

Minimalist stil, sade ve nötr renklerle karakterize edilir. Bu nedenle, yaşam alanlarında, duvardan mobilyaya genellikle beyaz kullanılır. Ancak ruhunuz daha melankolik veya hareketliyse; gri, bej, siyah, kahverengi, koyu yeşil gibi renkleri de kullanabilirsiniz.

Burada önemli olan desenden ve göz alıcı oluşumlardan kaçınmaktır. Minimalizm her ne kadar beyaz renk ile temsil edilse de temelinde sadelik yattığını unutmamak lazım. Gerek zemin gerek eşya seçimlerinde öncelikli olan; düz, pürüzsüz, güçlü ve temiz yüzeylerdir.

MİNİMALİST DEKORDA AKSESUAR

Minimalizm, estetik ve sade bir üslup benimsemiş olsa da sıkıcı veya hayal gücünden yoksun alanlar yarattığı anlamına gelmiyor.

Evinize aksesuar seçerken yapmanız gereken belli başlı noktalar var. İlk olarak seçtiğiniz parça işlevsel olmalıdır. Örneğin, ahşap bir sandık hem dekoratif olarak evinize ruh katar, hem de gereksiz parçaları muhafaza etmek konusunda kullanışlıdır. Açık renkli hafif perdeler, doğal yapım sade ve kullanışlı parçalar, özgün aydınlatmalar size aksesuar konusunda doğru rehberlik edecektir.

Eğer beğendiğiniz bir ürünün evinizde olması gerekip gerekmediği konusunda kafa karışıklığı yaşıyorsanız, ‘mevcut eşyanın bir amaca hizmet edip, etmediğini kendinize sorun.’

EN ÖNEMLİSİ: AYDINLATMA

Minimalist evlerde doğal ışığa büyük önem verilmektedir. Bu konuda aydınlatmadan önce perde seçimi çok önemlidir. Muhakkak açık renkli ve düz perdeler kullanın. Hatta imkanınız varsa pencereleri perdesiz bırakabilir veya ölçülü ahşap panjurlar seçebilirsiniz.

Aydınlatma konusunda ise yeterli ışığı hedefleyin. Tasarımda ise her zaman stilize edilmiş basit aksesuarları kullanın. Zemin lambaları ve gömme tavan aydınlatmaları da oldukça kullanışlıdır. Elbette fazla detaya sahip avizelerden kesinlikle uzak durmalısınız.