‘Dünya Tarihinde Sanayi Devrimi’

George Mason Üniversitesi profesörlerinden Peter N. Stearns, Say Yayınları etiketiyle Nurdan Soysal’ın çevirisiyle yayımlanan kitabı Dünya Tarihinde Sanayi Devrimi’nde, devrim niteliği taşıyan sanayileşmeye, başlangıcından gelişimine, ülke ve coğrafyaya göre şekil değiştirmesinden, gelecekte ulaşabileceği noktalara değin inceleyerek farklı bakış açılarından yaklaşıyor.

Yayınlanma: 30.09.2021 - 00:02
Abone Ol google-news

DÜNYAYI KÖKTEN DEĞİŞTİRDİ!

Dünya tarihini kökünden değiştiren ve devrim niteliği taşıyan pek çok keşif sayabiliriz: Ateşin, yazının, paranın icatları, avcı toplayıcılıktan tarımın keşfiyle insanlığın yerleşik düzene geçmesi, düzenli orduların olduğu şehir devletlerine kurulması, kıtalara sığmayan medeniyetler…

Hep daha fazlasını isteyen insanlığın keşfetme arzusunun sınırını neyin çizdiğini filozoflar asırlardır düşünüyor, soruyor, cevaplar arıyor.

Pek az şey dünyayı sanayi devrimi kadar etkilemiştir diyebiliriz sanırım. Makineleşmenin getirmiş olduğu üretim kapasitelerinin artışı, görece insanlığın ihtiyaçlarının karşılanmasında, insani malzemelerin teminindeki zorlukların önüne geçmiş gibi görünebilir.

Ancak sermaye sahiplerinin daha çok kazanma telaşıyla ve insanlığın bitmez bir açgözlülük sarmalı içerisinde ihtiyacı olmayanı tüketme çabası, günümüz dünyasının en büyük problemlerinden birisi olmuş gibi görünüyor.

İktisadın temel tanımlarından biri olarak kabul edilen sınırlı, hatta kıt kaynakların sınırsız isteklerin karşılanması gayesi, dünyayı iki farklı kutba ayırmış durumda. Ve bu iki kutup arasındaki mesafe gün geçtikçe artıyor, hiçbir zaman kapanamayacak konuma geliyor.

George Mason Üniversitesi profesörlerinden olan Peter N. Stearns, Dünya Tarihinde Sanayi Devrimi isimli kitabında, devrim niteliği taşıyan sanayileşmeye, başlangıcından gelişimine, ülke ve coğrafyaya göre şekil değiştirmesinden, gelecekte ulaşabileceği noktalara değin inceleyerek farklı bakış açılarından yaklaşıyor.

Kitabın giriş kısmında sanayi devriminin insanlık tarihi için neden en önemli, önemli olduğu kadar da toplumları değişikliğe iten bir yapıda olduğunu açıklayarak başlıyor.

Britanya’da başlayan ve toplumu önlenemez bir şekilde değiştiren, refah seviyesini arttırırken bir yandan da hayat kalitesini sınırlama başarısını gösteren bu devrimin, tüm dünya üzerindeki farklı ülkelerde nasıl farklı sosyolojik yankılarının olduğunu ve hatta günümüzde dahi gelişmekte olan ülkelerde sanayileşme çabasının, toplum dinamiklerini nasıl derinden etkilediğini örneklerle okurlarına sunuyor.

“Yeni makinelerden, fabrikalardan, mağazalardan ve günümüzdeki ofislerden ne gibi değişimler doğan?” sorusunun etrafında cevaplar ararken, toplum yapısının geçmişten günümüze nasıl şekillendiğini görüyoruz.

Örneğin sanayi devrimi öncesi toplumun çok büyük bir bölümü kırsal alanlarda yaşarken, devrim sonrası 1850’li yıllarda nüfusun yarısından fazlası şehir merkezlerine taşınmıştı.

Bu durum pek tabii ki hayat şartlarının değişmesine, işçi ve işveren sınıflarının doğumuna, adım adım kapitalist bir dünya düzenine ulaşılmasına değin siyasal, sosyal, ekonomik ve insani pek çok unsuru değiştiriyor.

ÜÇ EVREDE SANAYİ DEVRİMİ

Stearns, kitabında sanayi devrimini üç evreye ayırarak anlatıyor. Birinci evreyi buharlı makinelerin icadıyla başlayan devrimin ilk yüzyılı olarak tanımlıyor.

Bu ilk evrede sanayi devriminin Britanya’dan başlayarak dünyanın büyük güçlerince nasıl kullanıldığını ve bu güçlerin neden olduğu gelişimlerle beraber, dünya haritasının nasıl değiştiğini görüyoruz.

İkinci evreyi 1880 ve 1950 yılları arasına yerleştiren Stearn, dünya ekonomisindeki güç savaşlarını konu ediniyor. Sosyalist Rusya’nın ekonomik atılımları, Japonya’nın gelişimi ve uluslararası sanayileşme sürecinin farklı boyutlara evrilmesini konu edinen bölüm, sanayi devriminin günümüz dünyasını nasıl şekillendirdiğine dair somut örnekler ve bilimsel araştırmalar sunuyor.

Üçüncü ve son evre olarak tanımladığı zaman diliminde ise günümüze değin uzanan ve hepimizin her gün maruz kaldığı teknolojik gelişmelerin, küresel güç haline gelmiş çok uluslu şirketlerin, siyasi otoritelerin üzerinde güç kullanabilme yetkinliklerinin irdelendiği bölüm oluyor.

Kömürle çalıştırılan motorlardan başlayan bu sürecin artık dünyayı siyaseten yönetecek bir güce dönüşmüş olmasının üzerinde duruyor Stearns. Sanayileşmelerini tamamlamış ülkelerin doğal bir gelişimle güçlü ülke konuma yükselişlerinin yanında, doğan çatışma ortamlarının ne gibi sonuçlara varabileceğini okuyoruz.

Bunun haricinde kıt olan kaynakların hızla tüketilmesinin dünyanın geleceği için dönüşü olmayan zararlar doğurduğunu, en başından itibaren sanayileşmenin dünyaya zarar veren bir devrim olduğunu görüyoruz.

Doğal kaynakların tüketilmesi, havanın ve suyun kirletilmesi, toplumsal sınıflaşmanın giderek keskinleşerek yeni bir sınıf çatışmasının doğması ihtimali, bu olumsuz sonuçlardan kaçınılmaz olanları olarak öne çıkıyor.

DÜN, BUGÜN VE GELECEĞE İLİŞKİN UFUK AÇICI BİR KAYNAK

Stearns’ın Dünya Tarihinde Sanayi Devrimi kitabı, yakın dönem dünya tarihi, sosyolojik ve ekonomik olarak dünya devletlerinin sanayi hareketi etrafında şekillenmesi konularında ufuk açıcı bir kaynak olurken, gelecekte sanayi ve teknolojik gelişimlerin, toplum üzerinde ne gibi değişikliklere sebep olabilir sorusuna da yanıtlar arıyor.

Bunu benzer kaynakların aksine Çin, Rusya, ABD gibi büyük sanayi ülkeleriyle sınırlı tutmayıp ülkemiz dahil olmak üzere sanayileşme gayreti içerisindeki Brezilya, Mısır gibi ülkeler bazında da sanayi devrimini irdeliyor.

Nurdan Soysal’ın çevirisini yaptığı ve günümüz dünyasına şekil veren bu büyük devrimi anlamak isteyen herkesin rahatlıkla okuyabileceği sadelikte olan kitap, Say Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı.

Dünya Tarihinde Sanayi Devrimi / Peter N. Stearns / Çeviren: Nurdan Soysal / Say Yayınları / 408 s.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler