Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İki Güncel Oyun
Şehir Tiyatroları’nın Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde izlediğim Ilan Hatsor’un Maskeliler adlı oyunu, izleyenleri çağımızın en uzun süreli, en acı yaralarından biri olan Filistin sorununa götürüyor.
Filistin halkı, 1948’de İsrail devletinin kurulup yaşadıkları toprakların işgal edilmesinden bu yana direnişini sürdürüyor. Yüz binlerce insan komşu ülkelerdeki mülteci kamplarında yaşamlarını sürdürmek zorunda kalırken büyük çoğunluk da işgal altındaki topraklarda kaldı.
Maskeliler oyunu, hemen her gün gazete sayfalarına, televizyon ekranlarına yansıyan trajik olaylara, bir sanat yapıtının bütünlüklü, derinlikli yaklaşımını getiriyor.
Filistinli üç kardeş, İsrail işgali altındaki bir köyde gizlice buluşurlar. Büyük kardeş Davut, yaşamını güvence altında sürdürebilmek için İsraillilerle işbirliği yapmayı seçmiştir. Ortanca kardeş Naim ise dağlarda yaşayan bir gerilladır ve görevi İsraille işbirliği yapanlara verilen ölüm cezalarını yerine getirmektir. İki kardeşi buluşturan en gençleri Halit ise köylerinde bir İsrail kurşunu ile kötürüm kalmış küçük kardeşlerine bakmaktadır.
Üç kardeşin buluşmasıyla başlayan oyun, Ortadoğu’nun altmış yıldır kan ve ateş içinde süren trajik yazgısının tek tek bireylerin hayatlarına nasıl yansıdığını, insanları ne denli çıkmazlara sürüklediğini gösteren bir arenaya dönüşür.
Oyunu günümüz tiyatrosunun efsane oyuncularından Taner Barlas, büyük başarıyla yönetmiş. İçinde yaşadığımız kuşku, nefret ve şiddet toplumunun insanı ezen unsurlarını; kardeş kavgalarına dek yayılan kılcal damarlarının nasıl yeryüzünü kuşattığını, izleyenlere derinliğine duyurmayı başarıyor.
Oyunun metni de, ülkemizin oyun yayımlayan tek yayınevi olan Mitos-Boyut Tiyatro Yayınları tarafından yayımlandı (çeviren: Nebil Tarhan).
***
Akbank Sanat’ta Yeni Kuşak Tiyatro’nun sergilediği Jose Rivera’nın Salvador Dali Göndermeleri İçimi Isıtıyor adlı oyunu ise ABD’nin yıllardır savaştığı Ortadoğu’da görev yapan bir askerinin izinli döndüğü evinde yaşadıklarından yola çıkarak kendisinin ve eşinin içine düştükleri yabancılaşma duygusunu anlatıyor.
Anlatımda bolca yer verilen gerçeküstü göndermeler, oyunu soyutlaştırmak şöyle dursun, savaşın insanlar üzerindeki yıkıcı etkilerini daha yoğun duyuran somut yaşam sahnelerinin oluşmasını sağlıyor.
Sermaye düzeninin daha çok güç ve kâr elde etme güdüsüyle insanları sürüklediği çıkmazların, bireysel yaşamlar üzerindeki yıkıcı etkilerini tartışıyor oyun. Bunu yaparken müzik, aydede, kedi gibi unsurları, vahşet karşısında insani yanı ortaya çıkarabilmek için kullanıyor.
Seyirciye alışılmadık, yeni bir anlatım diline sahip gibi görünse de son derece sağlam, ne dediğini bilen bir oyun.
Başarılı oyuncuların yanı sıra yönetmen Mehmet Ergen de son yıllarda sahnelerimize taşıdığı yeni oyunlarla özel bir övgüyü hak ediyor.
İzlediğim iki oyun, her gün insanlığımızdan bir şeyler yitirerek yaşamak zorunda kaldığımız günümüz dünyasında tiyatro sanatının ne denli insanın yanında olduğunu yeniden anımsattı bana.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Kayyum rektörün paylaşımına tepki
- Öğrenilmesi en zor dili açıkladı
- Milletvekili sayısı artacak
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Soylu geri mi dönüyor?
- Taksim bombacısı için karar çıktı
- Özgür Özel 'kırmızı motosiklet' sözünü tuttu
- 'Asla yalnız yürümeyeceksin'
- Kapısı açık seyreden otobüsten böyle düştü!
- 'Dükkânı kapat gel diyor'