Gelecek hafta Nâzım Hikmet, doğumunun 111. yılında çeşitli etkinliklerle anılacak. Benim şimdiden duyduklarım 12 Ocak Cumartesi günü Kadıköy Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 14 Ocak Pazartesi Akatlar Kültür Merkezi’nde, 15 Ocak Salı günü Ses Tiyatrosu ve Tarabya’da yapılacaklar.\n

Nâzım Hikmet için ilk kitlesel anma günü 75. doğum yıldönümünde 15 Ocak 1977 günü bugünkü Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde Türkiye Yazarlar Sendikası ve demokratik örgütlerin girişimiyle yapılmıştı. On bine yakın insanın izlediği o coşkulu günü hiç unutamam. Aziz Nesin, binanın balkonuna çıkmış, yer kalmadığı için içeriye giremeyen kalabalığa, “Gelmeyin, gelmeyin, bina çökecek” diye bağırıyordu. Tiyatro dünyamızın önde gelen sanatçıları o gün orada şiirler okumuşlar, türküler, marşlar söylenmişti.\n

Bu kitlesel Nâzım sevgisi, o günden bu yana artarak sürdü. Kentler, kasabalar, köylere dek yayıldı anma etkinlikleri. Belki gülümsetici bir şey ama artık turizmciler Moskova tur programlarına mutlaka Nâzım mezar ziyaretini koyuyorlar. \n

Nereden nereye…\n

Bir ozanın böylesi kitlesel bir ilgi odağına dönüşmesi, yalnızca güzel şiirler yazmış olmasıyla açıklanabilir mi? Sanmıyorum.\n

Nâzım Hikmet bize yalnızca birbirinden güzel şiirler değil, yalansız, gerçek, mutlu bir hayatın nasıl olabileceğinin de gizlerini bıraktı.\n

Hayatının temel ilkesi her durumda ve ortamda gerçeğin söylenmesi ve savunulması oldu. Komünizmin yasaklı olduğu bir ülkede komünist olmayı, komünizm uygulamasının bir baskı düzenine dönüştüğü ülkede de özgürlükleri savunan aynı insandı. Nâzım Hikmet’i hapishanelerde, çalıştığı yerlerde, uluslararası toplantılarda, aile ve arkadaş çevrelerinde kuşatıldığı sevgi çemberinin odağı kılan bu yalansızlığıdır.\n

Nâzım Hikmet Vakfı’nda onun üstüne yazılmış şiirlerin toplandığı bir kitap yayımlamıştık: “Mavi Gözlü Arkadaşım”. \n

Ne güzel anlatıyor onu bu başlık. Onun ister şiirlerini okuyun, ister hayatını, başından geçen olayları, hep yüce bir insan örneği olarak karşınızda duran arkadaşınıza rastlarsınız. \n

Aynı duyguya günümüz ressamlarının kapıldığını da düşünebiliriz. 12 Ocak günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde açılacak “Sanatçıların Nâzım’ı” adlı sergiyi gezerseniz, ressamlarımızın Nâzım’a nasıl aramızda yaşayan bir arkadaşları gibi, hayatın türlü durumları içinde yaklaştıklarını, onu resmettiklerini göreceksiniz.\n

Nâzım Hikmet, bir ozan ya da sanatçı olmanın çok ötelerine geçerek hem kendi halkı hem de onu tanıyan çeşitli dünya halkları için bir can yoldaşı, hayatta tutunulacak bir dal, bir yolgösterici, arkadaş olabildi. \n

Onu bugün de, yarın da unutulmaz kılan temel özelliği bu yalanlar dünyasında yalansız yaşayabilmenin mümkün, mutluluk verici yanını gösterebilmiş olmasıdır.\n

Geride dürüstçe yaşanmış bir hayat bıraktığınızda, ayrılmış olmuyorsunuz dünyadan.\n

\n

Değerli Okurlar,\n

17 yıldır her çarşamba bu köşede birlikte olduk. \n

Her şeyin günübirlik değiştiği dünyamızda uzun bir süre.\n

Sizlere ve gazetemize uzun ve başarılı bir ömür diliyorum.\n

Hoşça kalın…