150 yıllık pedagoji hikâyesi
İstanbul Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi, 150 yıllık tarihini bir sergiyle taçlandırıyor. Kurum arşivi ile Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinden sanatçıları bir araya getiren etkinlik, farklı sanat çalışmalarına ev sahipliği yapıyor.
Saint Joseph: Fevkalade Bir Makinenin Kalbi adını taşıyan sergi; sanatseverlere biçimler, sahneler ve öykülerle 150 yıllık bir pedagoji hikâyesi sunuyor.
Küratörlüğünü Aslı Seven’in üstlendiği sergi, ilk etapta sanatçıların Türkiye’ye gelip öğrencilerle birlikte çalışması şeklinde planlanmış ancak pandemi koşullarında bu gerçekleşememiş.
Aslı Seven sergiye neden bu adı verdiklerini ise okuldaki bilimsel ve pedagojik koleksiyonların yanı sıra “okul”, “müze” ve “laboratuvar” gibi kurumların ortak soy kütüğünün kendilerini Saint-Joseph Lisesi’ni fevkalade bir makine olarak düşünmeye davet ettiği şeklinde dile getiriyor. Okulun yaşayan bir organizma olduğu düşüncesini yansıtmak amaçlanıyor.
GEÇMİŞİ VE ŞİMDİYİ SORGULATIYOR
150 yıllık bir geçmişe sahip Saint Joseph Fransız Lisesi, büyük bir arşive ve etkileyici bir materyal zenginliğine de sahip. Okulun koridorları, 1930’lu yıllardan 1990’lara kadar her dönemin birincilerinin gösterildiği ve kendine özgü tasarımlarla sunulduğu tablolarla bir galeriyi andırıyor.
Sergi binasının ilk salonunda bir dia çalışması ve Neşvünema adlı harita bizleri karşılıyor. Diadaki siyah beyaz görüntüler Botanik Enstitüsü eğitmenleri ile Frerler’in Orta Anadolu’ya yaptıkları geziler ve bu gezi sonunda ortaya çıkan haritayı tanıtıyor.
Veli-öğrenci görüşme odası olarak kullanılan salon ise bilim ve eğitim tarihine ışık tutuyor. 19. yüzyılda Frerlerin derslerde kullanmak için kendi çabalarıyla oluşturdukları panolar, afişler, görseller ve deney aletleri ile okul arşivinin değerli parçaları cam panel ve vitrinler içinde mükemmel bir görünüm kazanıyor. Vitrinlerde belli bir ışık ve netlik kompozisyonuyla sunulan bilimsel alet ve matbu malzeme insan-makine öğreniminin farklı yöntemlerine odaklanıyor. Geçmişi ve şimdiyi sorgulamamızı sağlıyor.
FARKLI DİSİPLİNLER, FARKLI SANATÇILAR…
Okula dair değerli parçaların yanında sergide yerli ve yabancı sanatçıların yapıtlarını görmek ve izlemek de mümkün. Örneğin Daniel Otero Torres’in çalışmaları Kolombiya’dan yola çıkıp Köy Enstitüleri bağlamında şekillenen ürünlerden oluşuyor. Kolomb öncesine dair figürlerle elde ettiği görüntüleri birleştirerek yaptığı bir tarih karşılaştırmasını örnekleyen kolaj çalışma görülmeye değer.
Öte yandan etkileyici bir kısa film gösterimi de yaşama farklı bir noktadan bakmamızı sağlıyor. Şehir yaşamının yoğunluğunda göremediğimiz ancak yaşadıklarını bildiğimiz varlıklarla ilgili çalışmaların olduğunu görüyoruz. Sözgelimi, uyuyan sokak köpeklerinin aynı fay üzerinde bizlerle aynı tehlikeyi beklediklerini, onların rüya sekansları ve bilinçaltı görüntüleri eşliğinde irdeliyor sanatçı Emin Fırat Övür.
Son salonsa serginin temasına en çok yaklaşan bölüm. Sergilenen ürünlerin aynı mimari yapı içindeki ölçülü kompozisyonu yanına geometri ve çizgiyi de alarak bir devinim oluşturuyor. Etkinlik, sergi gözetmeni Evin Figen’in rehberliğinde çok keyifli bir gezintiye dönüşüyor.
Komet, Maude Maris, Virginie Yassef, Eda Aslan, Dilşad Aladağ, Ekin Kano, İz Öztat Julien Previeux ve Sergen Şehitoğlu’nun farklı disiplinlerdeki çalışmalarını da içeren sergi, 21 Ocak 2022’ye kadar Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi’nde ücretsiz olarak izlenebilir.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama