Altın Portakal Film Festivali sürüyor: Antalya’da 'Kurak Günler' etkisi

59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Yarışma’da son filmlere gelinirken öne çıkan film ve adayları bir gözden geçirelim.

Yayınlanma: 06.10.2022 - 20:02
Altın Portakal Film Festivali sürüyor: Antalya’da 'Kurak Günler' etkisi
Abone Ol google-news

59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin sonlarına yaklaşırken Emin Alper’in Cannes’da da yarışan son filmi “Kurak Günler” herkesin favorisi olmuş gibi görünüyor. Hem izleyiciden hem de eleştirmenlerden yüksek not alan ve sosyal medyada da bir hayli övgüyle bahsedilen film, hem en iyi film hem de en iyi yönetmen dallarında öne çıkıyor ve şimdilik ciddi bir rakibi de yok gibi. Filmin başrolündeki isimlerden Selahattin Paşalı ise yine şimdilik olmak kaydıyla, en iyi erkek oyuncu dalında çoğunluğun tek geçtiği aday.

Herkesin üzerinde birleştiği ve yarışmanın en iyilerinden biri olarak kabul ettiği diğer film ise Belmin Söylemez imzalı “Ayna Ayna” oldu. Kulislerde filmin üç oyuncusuna özel bir ödül verilebileceği ya da jürinin takdiriyle en iyi kadın oyuncu ödülünün paylaştırılabileceği konuşuluyor. En iyi kadın oyuncu dalının öne çıkan diğer adayları ise “Kar ve Ayı” filminin hemen her sahnesinde yer alan Merve Dizdar ve “Iguana Tokyo” filminde yine büyük ölçüde filmi sırtlayan Saadet Işıl Aksoy. Tabii tüm bu tahminler son gün izlenecek “Karanlık Gece” ve “LCV (Lütfen Cevap Veriniz)” adlı filmleri izleyince değişebilir. Ne de olsa Özcan Alper günümüz sinemasının önemli isimlerinden biri ve “Karanlık Gece” Antalya’da gösterilen son film olarak bir anda öne çıkarsa çok da şaşırtıcı olmaz. Bekleyip göreceğiz.

EN İYİ İLK FİLM ÖDÜLÜ NE OLACAK?

Mesele şu: Antalya Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümünde verilen en iyi ilk film ödülüne aday sadece bir film var: “Kar ve Ayı”. Bu durumda ödül otomatikman Selcen Ergun’un ilk uzun metrajlı filmine mi gidecek yoksa örneğin jüri filmi beğenmediyse "Bu kategoride ödüle değer film bulunamamıştır" diyerek bu yıl bu ödülü vermeyecek mi?

Tabii ki jürinin filmi beğenip beğenmemesi çok da önemli bir mesele değil, yarışmaya kabul edilecek denli iyi ilk filmlerin sayısının azlığı aslında sinemamızın geleceğine dair karanlık bir tablo sunuyor, bu çok daha önemli. Festival Başkanı Ahmet Boyacıoğlu “Bu durumda takdiri jüriye bırakıyoruz elbette, eğer filmi beğenmezlerse ödül vermek zorunda değiller, yok beğenirlerse verirler” diyerek akıllardaki soruları yanıtlarken, Antalya’da bu konu hakkındaki tartışmalar sonrası genel kanı İlk Film ödülü için ayrı bir jürinin kurulmasının daha sağlıklı olacağı yönündeydi.

Yani Cannes’da yapıldığı gibi, ya da İstanbul Film Festivali’nde... Tabii Cannes’da bu ödül sadece Altın Palmiye seçkisinden filmlere özgü değil, ki Antalya’da da öyle olması iyi bir fikir gibi duruyor, yani belgesel dalını da içerecek bir yarışma olması (hatta belki Uluslararası Yarışma’yı da) ve jürinin bu dallardaki tüm ilk filmleri izleyerek ödül vermesi. Belki bundan sonraki yıllarda böyle bir uygulamaya gidilir.

Iguana Tokyo Ekip fotosundakiler: (soldan sağa) Ertan Saban, Saadet Işıl Aksoy, Deniz Ülkü, Kaan Müjdeci, Kanat Doğramacı, Doruk Kaya, Yunus Emre Yurtseven, Meral Efe Yurtseven, Mecra Yazıcı

‘O BAŞKAN ARTIK YOK’

“Iguana Tokyo” filminin gösterimi öncesi film ekibiyle birlikte sahneye çıkan yönetmen Kaan Müjdeci’nin söyledikleri günün belki de en çok akılda kalan hadisesiydi Antalya’da. Müjdeci bir önceki Belediye Başkanı’nın Ulusal Yarışma’yı kaldırma düşüncesi üzerine onunla yaptığı sohbeti aktardı ve “Başkanım bunu yapmayın, sonuçta bugün siz başkansınız ama yarın başkası gelir' dedim, ama bana ‘Merak etme ben hep başkan olacağım’ dedi. Görüyorsunuz bugün o başkan yok” sözleriyle Antalya seyircisinden alkış aldı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler