Laodikya ve Tripolis antik kentlerindeki kazı çalışmaları devam ediyor

Laodikya ve Tripolis antik kentlerindeki kazı çalışmaları devam ediyor

24.05.2025 04:00:00
Güncellenme:
Mehmet S. Aman
Takip Et:
Laodikya ve Tripolis antik kentlerindeki kazı çalışmaları devam ediyor

Anadolu: Binlerce yıllık tarihin, imbikten süzülürcesine akmış hikâyelerin adı. “Kimler geldi, kimler geçti” deyiminin hem manen hem de madden tek sözcükte birleşmiş hali.

Laodikya ve Tripolis antik kentlerini gördükten sonra, “Ne büyük bir mirasmış omuzlarımızda taşıdığımız” diyor insan ve tarihin derinliklerinden fısıldayan seslerle, büyülenmiş bir halde ayrılıyor.

ATATÜRK'E ARMAĞAN

Laodikya antik kenti, Denizli kent merkezine yaklaşık 6 km uzaklıkta, Anadolu’nun en önemli arkeolojik alanları arasında yer alıyor. Antik dönemlerde ticaret, kültür ve inanç açısından önemli bir merkez olan Laodikya’da 2003’ten bu yana yapılan kazı ve araştırmalarda ilk yerleşimin M.Ö. 5500 yılından başlamak üzere MS 7. yüzyıl depremine kadar kesintisiz devam ettiği tespit edilmiş.

2003’ten beri kazı çalışmalarının başında olan Laodikya Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, Laodikya’nın, Denizli’nin binlerce yıl önceki aktif ticari hayatını yansıtan ve birçok belgeyi sunan bir kent olması itibarıyla önemli olduğunu dile getiriyor. Şimşek, kentin yalnızca yüzde 1.3’ünün kazıldığını söylüyor, “Daha kaç yıl sürer” sorumuza da şakayla karışık, “Bin yıl sürer” yanıtını veriyor. Şimşek, 2024’te Laodikya’yı 150 bin kişinin ziyaret ettiğini belirtiyor. 150 bin kişinin yüzde 80’inin yabancı turist olduğunu da ekliyor. 2025’te ziyaretçi sayısının 300 bin olmasını beklediğini vurguluyor.

Her bir adımı büyüleyici olan Laodikya’nın en önemli noktası, kuşkusuz Traian Çeşmesi. Şimşek, İmparator Traian ve Dacialı esirden oluşan heykel grubunun 29 Ekim 2023’te, işçisiyle, ustasıyla, arkeoloğuyla, mimarıyla Atatürk’e ve Cumhuriyete ithaf ettiklerini söylüyor.

Laodikya’da şimdi, Batı Tiyatrosu’nun sahne binasında yoğun restorasyon çalışmaları devam ediyor.

MEVZİLERLE İÇ İÇE

Bir sonraki durağımız, Denizli’nin Buldan ilçesindeki, antik dönemdeki isimleriyle Lidya, Frigya ve Karya bölgelerinin kesişim noktasında önemli ticari yolların geçiş güzergâhında konumlanan Tripolis antik kenti. Tripolis’in adı, anlatmaya değer: Helenistik dönemde çeşitli kaynaklarda adı geçmeye başlayan kent sanat, müzik, şiir ve kültürün koruyucu tanrısı Apollon’a ithafen Apollonia olarak isimlendirilmiş. Geç Cumhuriyet döneminde Jül Sezar’ın yakın arkadaşı ve Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın sevgilisi olan Roma generali Mark Antony’e ithafen “Antoniopolis” adını almış, bu meşhur komutan aynı zamanda, William Shakespeare’in ünlü karakterlerindendir. İmparator Augustus döneminden itibaren ise kentin isminin üçüncü ve son kez Tripolis olarak değiştirilmiş. Tripolis, Roma ve Bizans dönemlerine ait mimari özellikleri ve yapı örneklerini yansıtmasıyla ve stratejik konumu sayesinde hem batı ve kuzeydeki vadiler aracılığıyla Ege’ye hem de güneydoğusunda yer alan Çürüksu Ovası ve vadileri üzerinden İç Anadolu ve Akdeniz’e ulaşımının bulunmasıyla oldukça önemli. Bir başka önemli nokta, henüz kazılamamış, Milli Mücadele kahramanlarının mevzilendiği iki tepenin de antik kentin sınırları içerisinde olması. Tripolis Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bahadır Duman, mevzilerden birinin 100 metre kadar kazıldığını, Kurtuluş Savaşı’ndan kalan bazı mühimmat ve konservelerin bulunduğunu söylüyor.

Duman, kentin 12 yıl süren kazı çalışmaları sonucunda hünüz yüzde 5’inin kazıldığını belirtiyor. Kazılmayan alanlardan en heyecan verici olanı ise tespit edilen 30 bin kişilik stadyum.

İlgili Konular: #antik kent