Hollanda, 12 eyaletten oluşan bir ülkedir ve her eyaletin yarı bağımsız bir parlamentosu bulunur. Bu eyaletlerden biri olan Frisland, Türkçede genellikle Frisya olarak anılır. Güney Hollanda eyaletinin eski parlamento üyelerinden Bekir Cebeci, gazetemizin sadık okurlarındandır. Özellikle pazar yazılarımızı düzenli takip eder. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir yazıdan sonra bana ulaşarak neden Frisya konusunu işlemediğimi sordu. Haklıydı.
650 bin nüfuslu bu küçük eyaletin başkenti Leeuwarden. Frisya, yalnızca nüfusuyla değil, kültürüyle de diğer Hollanda bölgelerinden ayrılıyor. Çünkü burada Hollandaca dışında farklı bir dil konuşuluyor: Frizce (Frysk). Frizce, Hollandaca ile neredeyse hiçbir benzerlik taşımaz. Kimi zaman İngilizceyi, kimi zaman Almancayı andıran bu dil, Friesland’da resmi statüye sahip. Okullarda Frizce eğitim veriliyor, bölgenin kendi dilinde televizyon kanalları, radyoları ve gazeteleri bulunuyor. Yol tabelalarından reklam panolarına kadar her şey çift dilli. Zaman zaman Frizce televizyon yayınlarını izlemeye çalışıyorum ama itiraf etmeliyim, pek bir şey anlayamıyorum.
FRİZYA TARİHİ
Tarih boyunca Frisyalılar zaman zaman ayaklanma eğilimleri göstermiş ve bağımsızlık arayışında olmuşlar. MÖ 4. yüzyıla kadar uzanan bir yerleşim geçmişleri var. 7. yüzyılda kurulan Frizya Krallığı, bugünkü Hollanda’nın kuzey kıyı şeridinden Almanya’nın batı kıyılarına kadar uzanan bir bölgede hüküm sürdü. Ancak 743 yılında Franklara karşı kaybettikleri bir savaşla bu bağımsızlık sona erdi. Hıristiyanlığı kabul etmelerine karşın dil ve kültürlerini koruyarak feodal sistemin dışında kalan nadir Avrupa topluluklarından biri ve 1581 yılında Hollanda’yı kuran yedi kurucu eyaletten biri oldular. Bu da Frisyalılara kendi kimliklerini sürdürme açısından önemli bir avantaj sağladı. Frizce dili, 1956 yılında Hollanda’da resmi olarak tanındı ve bugün Avrupa’da korunan azınlık dilleri arasında yer alıyor.
Günümüzde tam bağımsızlık isteyen bir hareket bulunsa da bu, oldukça sınırlı bir azınlık. Ancak kültürel özerklik ve dil hakları konusunda verilen mücadele devam ediyor. Fryske Nasjonale Partij (FNP)/ Frisya Ulusal Partisi gibi yerel partiler, daha fazla özerklik ve kimliğin korunmasını savunuyor. FNP, 11 belediyede temsil ediliyor ve toplamda 49 meclis üyesi ile bölgenin en güçlü partilerinden biri. Frisya’da farklı bir dilin konuşulması ve farklı bir kültürel yapının olması, Hollanda’da neredeyse kimseyi rahatsız etmiyor. Sağ partilerden sol partilere, hatta aşırı milliyetçi gruplara kadar siyasi yelpazenin birçok unsuru, Frizya’nın kültürünü ve dilini destekliyor. Ülkenin zenginliği olarak görülüyor...
BAŞKENTİN GÜZELLİĞİ
Frizya’nın başkenti Leeuwarden, yaklaşık 100 bin nüfusa sahip, tarihiyle öne çıkan bir şehir. Şehirde ve çevresinde tam 600 tescilli anıt bulunuyor. Amsterdam’da tarihi istasyon binası ve Rembrandt’ın eserlerinin yer aldığı Rijksmuseum’un da mimarı olan P.J.H. Cuypers tarafından tasarlanan Sint Bonifatius Bazilikası, şehrin merkezindeki tarihi eczane binası, kısa süre öncesine kadar hapishane olarak kullanılan Blokhuispoort gibi pek çok önemli yapıyı görmek olanaklı.
Hollanda’ya gelen turistlerin büyük çoğunluğu Amsterdam’a yoğunlaşır. Ancak o kalabalıktan uzaklaşmak, daha sakin ve özgün bir deneyim yaşamak isterseniz rotanızı kuzeye, Frisya’ya çevirmeyi düşünün. Belki de Frizce birkaç kelime öğrenmeye bile başlarsınız, kim bilir?