Dünyada 785 milyon kişinin temel hak olan temiz suya erişimi yok: Herkes için hijyen

2011 yılında Türkiye’de kutlanmaya başlanan Dünya Hijyen Günü, özellikle pandemi döneminde önemi daha da iyi anlaşılan temizlik hakkında farkındalığı artırmayı amaçlıyor.

Dünyada 785 milyon kişinin temel hak olan temiz suya erişimi yok: Herkes için hijyen
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.01.2024 - 04:00

16 Ocak Dünya Hijyen Günü, 2011 yılında sağlıklı bir yaşam için hijyenin önemine dikkat çekmek amacıyla Avrupa Hijyen Konseyi ve Türk Pediatri Kurumu’nun katkılarıyla hayata geçirildi. Bütün dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19)salgını ile birlikte bir çok insan hijyen kurallarını tekrar hatırladı. Peki hijyen nedir? Bir anneye sorduğunuzda evin temizliği ve dağınık olmayan bir ev yaşamı, bir doktora sorduğunuzda mikroplardan korunmak... Bir tarihçiye sorduğunuzda insan sağlığı hakkında tarihsel yapıda değişimleri, bir psikoloğa sorduğunuzda ise zihinsel hijyen diye bir konuyu da açmak gerektiği yanıtını alabilirsiniz. Özetle hijyene ilişkin tanımlamalar mesleki durumlardan, cinsiyetten ve/veya yaş gibi çeşitli unsurlardan etkilenir. Ancak hijyen hemen hemen tüm tanımlamalarda insanlığın devamı için gerekli madde olarak yerini alır.

YALNIZCA İNSANLAR DEĞİL...

Tabii ki hijyeni yalnızca insanlıkla eşleyerek kısıtlamamak gerekir. Hayvanlar ve hatta daha basit organizmalar da hijyenin yaşamın devamlılığı için gerekli olduğunu biliyor. Parazitlerin yuvalarını istila etmesini önlemek için antibakteriyel bileşikler kullanan arılardan kendilerini tımarlayarak mantar patojenlerini temizleyen karıncalara, bebeklerinin poposunu silen anne şempanzelerden dışkı kalıntılarının yakınında otlamaktan kaçınan koyunlara kadar birçok canlı türünde hijyen uygulamalarını gözlemlemek mümkün. O halde hijyenin öğrenilen bir durum olmasının yanında aynı zamanda öğrenme dışında evrimsel bir süreci olduğundan da bahsedilebilir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre ise hijyen, sağlığın korunmasına ve hastalıkların yayılmasının önlenmesine yardımcı olan koşulları ve uygulamaları tanımlar. Bu nedenle tıbbi hijyen, sağlığın korunmasıyla ilgili, örneğin çevre temizliği, ekipmanların sterilizasyonu, el hijyeni, su ve sanitasyon ve tıbbi atıkların güvenli bir şekilde imha edilmesi gibi belirli bir dizi uygulamayı içerir.

Peki hijyen çeşitleri nedir? Bu konuyu kişisel hijyen, ev hijyeni, beslenme hijyeni, çevresel hijyen başlıklarında inceleyebiliriz.

KADINLAR PEDE ULAŞAMIYOR

Kişisel hijyen, bir bireyin temizlik aracılığıyla bedensel sağlığına dikkat etmek için yaptığı uygulamaları içerir. Kişisel hijyen, el, tırnak, ayak, saç, ağız, anal ve regl hijyeni gibi alt başlıklara ayrılır. Her birinin önemi tartışmaya kapalı elbette ancak bir kadın olarak regl konusunu kişisel hijyende özellikle öne çıkarmak istiyorum. Regl döneminde hijyen uygulamaları enfeksiyonları önleyebilir, kokuları azaltabilir ve zihinsel olarak da konforlu hissetmenizi sağlayabilir.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’ne göre regl hijyeni için yapılabilecek uygulamalar şöyle: 

  • Hafif, nefes alabilen giysiler giymek.
  • Âdet ürünlerinizi düzenli olarak değiştirmek.
  • Genital bölgenizi temiz tutmak. 
  • Yeterli sıvı tüketmek.
  • Yıllık check-up yaptırmak.

Ancak neredeyse her gün gelen zamlar nedeniyle milyonlarca kadın hijyenik pedlere ulaşamıyor. Derin Yoksulluk Ağı’nın araştırmasına göre İstanbul’da yaşayan açlık sınırındaki ailelerde kadınların yüzde 82’si pandemi döneminde hijyenik ped alamadı.

10 KİŞİDEN BİRİ AÇLIK TEHDİDİNDE

Beslenme hijyeni, gıdaların doğru bir şekilde pişirilmesi, tüketilmesi ve muhafaza edilmesi anlamına gelir. Tam da bu nedenle gıda güvenliği ve beslenme hijyeni arasında sıkı bir ilişki vardır. İklim değişiklikliği kaynaklı aşırı hava olayları, kuraklık, yoksulluk ve savaş gibi çeşitli nedenler dolayı küresel ölçekte gıda güvenliği riski giderek artış göstermektedir. “Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu” raporu, 2022’de 691 ile 783 milyon arasında insanın açlıkla karşı karşıya kaldığını ortaya koydu. Bu sayı yaklaşık olarak dünyada yaşayan her 10 kişiden birine denk geliyor. 

Çevre hijyeni hastalıkların önlenmesi için güvenli alanlar yaratmayı amaçlar. Genel olarak çevre hijyeni, dezenfeksiyon, kemirgen kontrolü, ilaçlama ve fümigasyon faaliyetlerini içerir. Çevrenin kimyasal atıklarla kirlenmesi halinde ise çevrenin temizlen-mesinden ilgili makamlar sorumludur.

PATİLİ DOSTLAR İÇİN ÖNERİLER

Ev hijyeni, genellikle evdeki eşyalardan yiyecek hazırlama sürecine kadar evin genel temizliği anlamına gelir. Ev hijyeni uygulamaları insanların giysilerini, uyku setlerini, banyo ve tuvaletlerini temiz tutmak için yapılan tüm çalışmaları içerir. Bu çalışmalar giysilerin yıkanmasından tuvaletin temizlenmesine, halıların süpürülmesinden camların silinmesine, bulaşıkların yıkanmasından yüzeylerin tozdan arındırılmasına kadar gibi çeşitli faaliyetleri içerir. Evini bir patili dostla paylaşanların ise ev hijyeninde dikkat etmesi gereken birkaç eylem daha var: 

  • Patili dostların su ve mama kaplarının temizliği. 
  • Yataklarının süpürülmesi, oyuncaklarının ve varsa giysilerinin yıkanması. 
  • Yaşam alanları olan evlerde hijyeni sağlarken aynı zamanda doğa dostu ürünler kullanmanızı öneririm. Bu ürünler su, hava ve toprak kirliliğini önleyerek hem insan hem gezegen sağlığına katkı sunar.

EN ÇOK KADINLAR VE KIZ ÇOCUKLARI ETKİLENİYOR

Su ve sanitasyon, 28 Temmuz 2010 tarihinde BM Genel Kurulu tarafından insan yaşamını sürdürmedeki yüksek önemli nedeniyle insan hakkı olarak kabul edilmiştir. Her bir insanın temiz suya ulaşabilmesi bir hak iken ne yazık ki çeşitli nedenlerden ötürü çeşitli ülkelerde bu haktan mahrum kalan çok insan var.

  • Tahminen 3.6 milyar insan (küresel nüfusun neredeyse yarısı) güvenli bir şekilde yönetilen sanitasyon hizmetlerine erişimden yoksun yaşıyor.
  • 785 milyon insan temiz içme suyuna erişemiyor. Bu sayı ülkemizin nüfusun yaklaşık dokuz katı.
  • Her gün 5 yaşın altındaki yaklaşık 1000 çocuk, doğrudan veya dolaylı olarak güvenli olmayan su, sanitasyon ve el hijyenine atfedilen ishalli hastalıklardan ölüyor.
  • UNICEF’e göre bazı bölgelerde  kadınlar ve kız çocukları her gün temiz suya ulaşmak için toplamda 200 milyon saat harcıyor. Suya ulaşmak için harcanan bu zamana ek olarak toplumsal cinsiyete dayalı şiddet nedeniyle de kadınlar ve kız çocukları su krizinden erkeklere göre daha çok etkileniyor. 
  • Uzmanlar suya ulaşmak için kat edilen uzun yolculuklar kadınları ve kız çocukları tacize, cinsel saldırıya veya istismara karşı savunmasız bıraktığı konusunda uyarıyor.

ÇOCUKLARA HİJYEN KURALLARI ÖĞRETİLMELİ

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan uzmanlar küçük yaştan temizlik alışkanlıkları kazandırılmasının önemine dikkat çekti. 

Uzmanların uyarıları arasında şunlar yer alıyor: 

  • Tuvaletten sonra ve yiyeceklere dokunmadan önce eller yıkanmalı.
  • Her türlü spor etkinliğinden sonra saçlar dahil tüm vücut yıkanmalı.
  • Küçük yaştan çocuklar sabun kullanmaya alıştırmalı.
  • Temizlik sadece kirlilik belirtilerinin ortaya çıktığı durumlarda yapılması gereken bir uygulama değildir. Bazı temizlik uygulamaları sürekli ve düzenli olarak yapılmalıdır.