"Üniversite hastaneleri bir ticarethane değildir"
Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) İzmir Şube Başkanı Kemal Yılmaz, Sağlık Bakanlığı'na bağlı devlet hastanesi çalışanları ile YÖK'e bağlı üniversite hastanesi çalışanları arasındaki teşvik ödemesi farkına tepki göstererek, “Üniversite hastaneleri bir ticarethane değildir. Üniversite hastaneleri çalışanları bakanlığa bağlı devlet hastaneleri gibi aynı halka hizmet veren aynı devletin memurlarıdır. Bu adaletsizliğin kalkması için sırtımızdaki üniformanın alın terinin hakkını alana kadar alanlarda durmaya, hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
İzmir Ege Üniversitesi Hastanesi'nde, devlet hastanesi çalışanları ile YÖK'e bağlı üniversite hastanesi çalışanları arasındaki teşvik ödeme farkının eşitlenmesini isteyen Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN), Birlik, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Birlik Sağlık Sen), Genç Sağlık Sendikası (Genç Sağlık Sen), Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık İş), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Hekim Birliği, ve Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmetleri Kamu Görevlileri Sendikası (Türk Sağlık Sen) hastane bahçesinde ortak basın açıklaması düzenledi.
Sendikalar adına konuşan HEP-SEN İzmir Şube Başkanı Kemal Yılmaz, Sağlık Bakanlığı'na bağlı devlet hastanesi çalışanları ile aralarındaki teşvik ödeme farkının adaletsiz olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Tüm sağlık profesyonelleri olarak biz alana çıktık. 1 Temmuz 2022 tarihinde çıkarılan Teşvik ek ödeme yönetmeliği neticesinde YÖK'e bağlı 28 üniversite hastanesi, bakanlıktan ayrı tutularak farklı bir ödeme şekli getirilmeye çalışıldı. Ve bu yönetmelik çerçevesinde Sağlık Bakanlığı oranları hem enflasyon oranında hem Cumhurbaşkanı kararlarıyla güncellenip 0,3'ten 0,8'e çıkarılmıştır ama YÖK'e bağlı kurumlar 2 yıldır bu orana sabit bırakılmıştır. Adeta aradaki adaletsiz ödeme kapsamında bizler Sağlık Bakanlığı'na bağlı devlet hastanelerinden 10 kata yakın daha az teşvik ödeme almak durumunda kaldık.”
“YÖK NEDEN DEVLETİN ÜVEY EVLADI GİBİ BİZLERİ GÖRMEKTEDİR?”
Toplum sağlığı için aynı devletin, aynı mesleği icra eden memurları olarak aynı halka hizmet etmelerine rağmen devlet hastanesi çalışanları ile farklı teşvik ödemesi aldıklarının altını önemle çizen Yılmaz, “Neden biz farklı alıyoruz? YÖK neden devletin üvey evladı gibi bizleri görmektedir? Burada da sağlık çalışanları var. Burada da hizmet üreten bir emek çalışması var. Yapılan görüşmeler neticesinde alanın sesini dinleyerek Ege'deki 7 sendika bir araya gelip yönetimle şunu konuştuk. Bu oran güncellenmeli ve bu oran geçen ay 0,33'ten 0,40'a çıkarılarak çok cüzi, komik bir rakam yapıldı. Bunun için biz eylem kararlarımıza devam ettik ve dün yapılan son görüşmeler neticesinde 0,40 oranı 0,70 oranına güncellenerek Nisan ödemelerine yansıtılacağı bize iletildi” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTE HASTANELERİ BİR TİCARETHANE DEĞİLDİR”
Teşvik ödemesinde yapılan güncellemenin yeterli olmadığını ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı devlet hastaneleri ile aynı orana gelene kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyleyen Yılmaz, “Tabii ki bu güncellemenin yetmediğini tekrar dile getirmeye çalışıyoruz. Bakanlıkla aynı orana gelene kadar bu mücadelemiz devam edecek. Tek sorum var. Buradan tüm yetkililerin duyması lazım. Üniversite hastaneleri bir ticarethane değildir. Üniversite hastaneleri çalışanları bakanlığa bağlı devlet hastaneleri gibi aynı halka hizmet veren aynı devletin memurlarıdır. Bu adaletsizliğin kalkması için sırtımızdaki üniformanın alın terinin hakkını alana kadar alanlarda durmaya, hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği