İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 18 Mart'ta üniversite diploması iptal edilip, ertesi günü gözaltına alınması üzerine başlayan Saraçhane protestolarına katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan çoğu genç toplam 109 sanık 31 Ekim’de beraat etti.
İstanbul 61. Asliye Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ifade özgürlüğünün bir parçası olduğunu kaydetti. Anayasa’nın 34. maddesi, AİHS’nin 10. ve 11. maddeleri ile BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne atıf yapıldı.
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEBİLİR”
Gerekçede, “Düşünce değişiminde bulunmak veya belli ortak çıkarları savunmak amacıyla bir araya gelerek belli fikir ve kanaatler çerçevesinde kamuoyu oluşturma ya da siyasal karar organlarını etkileme amacı ile toplantılar yapılması ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilir” ifadeleri yer aldı.
“TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ, KANAAT VE DÜŞÜNCE AÇIKLAMA YÖNTEMİDİR”
Mahkeme gerekçesinde, “2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde düzenlenen 'Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşlerine katılıp da, ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etme' şeklindeki suç, normal şartlarda 'sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemi' kapsamında kabul edilebilir. Çünkü toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılması, barışçıl amaçlarla yapıldığı, silahsız ve saldırısız olduğu, kendi içerisinde başka bir suçu oluşturmadığı, hukuken korunabilecek sınırda kaldığı sürece düşünce ve kanaat açıklama yöntemidir” denildi.
“ÇOĞULCU DEMOKRASİNİN KURULMASI BAKIMINDAN ÖNEMLİ”
Anayasa’nın “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı” başlıklı 34. maddesinde yer alan “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir…” ifadelerini anımsatan mahkeme, şu ifadeleri kullandı:
“2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 3. maddesinde ise; herkesin önceden izin almaksızın, şiddet veya silah kullanmadan gösteri veya toplantı düzenleyebileceği hüküm altına alınmıştır. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri, çoğulcu bir demokrasinin kurulması, farklı siyasi, kültürel, dini, sanatsal ve benzeri fikirlerin oluşabilmesi ve bir arada yaşayabilmeleri bakımından önemlidir.”