19 Mayıs coşkusu: Karanlığa teslim olmayacağız

Mustafa Kemal Atatürk bundan 104 yıl önce Bandırma Vapuru’yla İstanbul’dan yola çıktı.

19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basan ulu önder bir milletin kaderini değiştirecek kurtuluş mücadelesinin ateşini fitilledi. İşgal altındaki Anadolu’dan tam bağımsız, laik ve modern Türkiye Cumhuriyeti’ni inşaa etti. Atatürk’ün kendi doğum günü olarak ilan ettiği 19 Mayıs da Türk gençlerinin bayramı oldu. 

104 yıl önceki ruh dün bir kez daha tüm yurda yayıldı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları büyük coşkuya sahne oldu. Gençler, dans, forklor ve spor gösteriyle bayramlarını kutladı.

Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı ise sabah erken saatlerden itibaren ziyaretçi akınına uğradı. Türkiye’nin bir yanından genç, yaşlı yüz binlerce yurttaş, Atatürk’ün mozolesinin önünde saygı duruşunda bulunurken ellerindeki karanfilleri de mozoleye bıraktı. Akşam saatlerinde de birçok kentte fener alayı ve 19 Mayıs konserleri düzenlendi. 

KALPAKLI ATATÜRK ANITKABİR’E ALINMADI

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Atatürk’ün kalpaklı portresinin ve “Bağımsızlık benim karakterimdir” sözünün yazılı olduğu bayraklarla Anıtkabir’e gitmek istedi ancak parti üyeleri Anıtkabir’e alınmadı. Bunun üzerine HKP, Tandoğan Meydanı’nda eylem yaparak tepki gösterdi. 

HKP üyeleri adına Deniz Çakır’ın yaptığı açıklamada, Atatürk’ün “Millet her türlü fedakârlığı göze alarak istiklalini kazanmış olsa da saltanat sürüp gittiği takdirde, bu istiklale kazanılmış gözüyle bakılamazdı. Artık, vatan ve milletle hiçbir vicdan ve fikir bağlantısı kalmamış bir sürü delinin, devlet ve milletin istiklâl ve haysiyetinin koruyucusu mevkiinde bulundurulmasına nasıl göz yumulabilirdi?” sözleri anımsatıldı.

Çakır, “Laik cumhuriyet, 19 Mayıs 1919’un 104. yılında saltanat özlemcilerinin iktidarında yok edilmiş durumda. Ortaçağcı faşist din devletinin taşları döşeniyor. Vatan ve milletle hiçbir vicdan ve fikir bağlantısı kalmamış çıkar amaçlı bir suç örgütü olan AKP’giller, yıllardır devlet ve milletin istiklal ve onurunun koruyucusu değil, yok edicisi oldular. Bağımsızlığımızı AB-D emperyalistlerinin eline teslim ettiler” dedi.