AKP'ye yakın Albayrak Medya tarafından düzenlenen Yatırım ve Finansta Türkiye Yüzyılı Zirvesi, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımı ile yapıldı.
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, milyonlarca yurttaşı ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri için değerlendirmelerde bulundu.
"ORTA NOKTAYI BULMAZSAK İŞLETMELER KAPANIR"
"Asgari ücret meselesinde, esas iki muhatap işveren ve işçi. Kamu burada biraz hakem gibi bir konumda" diyen Yılmaz "Esas iki muhatap var. Bir tarafta tabii ki haklı olarak emek tarafı daha fazla ücret almak istiyor. İşletmeler ise, istihdamı sürdürmek istiyor, rekabet gücünü korumak istiyor. Dolayısıyla orada bir denge noktası bulmak önemli. Orta noktayı bulmaktır önemli olan. Hem çalışan tarafını hem de işletmeleri.. Çünkü işletmeler de rekabetçi olacak, sürdürülebilir olacak, ayakta kalacaklar ki iş imkanı sağlasınlar. Bunu yapmazsanız, işletmeler kapanırsa o zaman çalışan kesimlere en büyük zararı vermiş oluruz. Dolayısıyla burada bu dengeler içinde bir rakam ortaya çıkacaktır diye inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"ASGARİ ÜCRETİ ÇOK YÜKSEK YAPTIĞIMIZDA KAYIT DIŞI ARTIYOR"
Yılmaz, "Ancak şunu da ifade etmem lazım. Bazen muhalefet diyor ki 'Herkes asgari ücreti almaya başladı, toplumun yarısına yakını asgari ücretli', bunun da pek böyle olmadığını söylemek durumundayım. ‘Kayıt dışılık’ dediğimiz bir şey var. Asgari ücreti çok yüksek yaptığımız zaman, bazı hususlarda kayıt dışına kayış artıyor açıkçası. Kayıt dışının iki türü var. Bir tam kayıt dışılık, bir de eksik kayıtlılık dediğimiz şey. Devlet asgari ücret üzerinden prim aldığı için bazı işletmeler diyelim çalışanlarına daha fazla ücret verseler de asgari ücretten gösterip oradan prim ödüyorlar. Buna eksik kayıtlılık diyoruz. Dolayısıyla bu rakamlara baktığınız zaman asgari ücretli çok fazla görünüyor ama gerçekten o kadar olmayabilir ki değil. İstanbul’da da her gittiğim yerde soruyorum, 'Ne kadar ücret veriyorsunuz, ne yapıyorsunuz' diye, fiili ücretle gösterilen ücret arasında farklar olduğunu biliyoruz" dedi.
"İSTEYEN YUKARINI VERİRSE MEMNUNİYET DUYARIZ
Yılmaz, "Şunu söylemeye çalışıyorum. Burada aslolan bir dengenin oluşması, bir hakkaniyetin oluşması, sürdürülebilir bir seviyenin tayin edilmesi. Geriye kalanı zaten piyasa kendi içinde belirliyor. Tabii ki bu işletmelerin vereceği bir ücret. Ne denir? ‘Ağanın eli de tutulmaz.’ Asgari ücret yüz lira diye herkesin yüz lira vermesi gerekmiyor. Adı üzerinde asgari ücret, yani 'Bundan aşağı veremezsin' diyoruz. Yukarı verme imkanı işletmeler için sınırsız. İsteyen işletmesinin şartlarına göre ne kadar çok verirse bundan memnuniyet duyarız. Yeter ki işletmeler sürdürülebilir olsun. Sürdürülemezse o zaman da bir anlamı yok, hepimiz için kayıp" ifadelerini kullandı.