CHP'li Ersever Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı yardımcılığı formülüne tepki gösterdi: Halkın iradesini değil ön yargılarını ön plana çıkartıyorlar

CHP'li Ersever Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı yardımcılığı formülüne tepki gösterdi: Halkın iradesini değil ön yargılarını ön plana çıkartıyorlar

29.07.2025 18:07:00
Güncellenme:
CHP'li Ersever Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı yardımcılığı formülüne tepki gösterdi: Halkın iradesini değil ön yargılarını ön plana çıkartıyorlar

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin "Biri Kürt biri Alevi Cumhurbaşkanı yardımcısı" önerisine ilişkin açıklamalarda bulunan CHP'li Aliye Timisi Ersever asıl gündemin geçim, adalet ve gelecek olduğunu belirterek, "Bu tartışmayı açanlar, aslında halkın iradesini değil, kendi ön yargılarını ön plana çıkartmaktadır" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Cumhurbaşkanı yardımcısı iki kişi olsun birisi Kürt birisi Alevi olsun" önerisinde bulunmuş, bu öneriye bazı siyasetçilerden tepki gelmişti. Bahçeli'nin bu çıkışına CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever'den de tepki geldi. Ersever konuya ilişkin sosyal medya hesabından "Ne etnik kimlik siyaseti, ne saray rejimi; çözüm eşit yurttaşlık ve parlamenter demokrasi" başlıklı bir paylaşım yaptı.

 "CUMHURİYET EŞİT YURTTAŞLIĞI KORUMA KARARLILIĞIDIR"

Cumhuriyetin, halkın egemenliğini, eşit yurttaşlığı ve laikliği koruma kararlılığı olduğunu ifade eden Ersever 'Kimlik değil, eşit yurttaşlık esastır' diyerek, "Son dönemde bazı siyasetçilerin, Cumhurbaşkanı yardımcılarının inanç ve etnik kimlikler üzerinden belirlenmesine dair ortaya attığı tartışmalar, Cumhuriyetimizin kurucu ilkeleriyle bağdaşmayacağı gibi ayrımcılığı besleyecek ve derinleştirecektir. Bu anlayış başta Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesine, 66. maddesinde tanımlanan vatandaşlık esasına, 101. maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı seçilme şartlarına aykırıdır.Ne etnik köken, ne mezhep ne de inançları, bir yurttaşın bir göreve gelmesinin gerekçesi olamaz. Kamu hizmetine girmede tek bir ölçüt vardır. O da kanun ve teamüllerde belirlenmiş gerekli koşulları taşımak ve liyakattir. Bu ülkede bir Alevi, bir Kürt ya da başka bir kimlikten yurttaşımız Cumhurbaşkanı olabilir; tek temel ölçüt ise demokratik kurallara bağlılık, millet iradesinin tecellisi, Anayasanın belirlediği koşulları taşımak, eşit yurttaşlık ve hukukun üstünlüğüdür" dedi.

"CUMHURİYET HALK SÖZLEŞMESİDİR"

Cumhuriyetin, halkın kendi kaderine sahip çıkması olduğunu belirten Ersever, "Cumhuriyet yalnızca bir yönetim şekli değil, bir halk sözleşmesidir. Bu sözleşmenin temeli; laiklik, eşit yurttaşlık, sosyal devlet ilkesi ve demokratik temsil hakkıdır. Kimlikler üzerinden siyaset yapmak, bu temel sözleşmeyi zedelemek; Cumhuriyetin ruhunu yok saymaktır.Biz, bu topraklarda herkesin onuruyla, hakkıyla, eşit bir yurttaş olarak yaşamasını savunuyoruz. Cumhuriyet, işte bu idealin rejimidir" diye konuştu.

"LAİKLİK, VİCDANLARI SİYASETTEN KORUR"

Laikliğin ve demokrasinin zayıflatmasının birliğie zarar vereceğini kaydeden Ersever, "Laiklik, sadece inanç özgürlüğünün değil, aynı zamanda vicdanların siyasetten korunmasının da teminatıdır. Mezhebi veya dini kimlikleri siyasallaştırmak ise toplumu kutuplaştırır, devleti taraflaştırır. Laikliğe sahip çıkmak; toplumun barışını, devletin tarafsızlığını ve özgürlüklerin güvencesini korumaktır. Türkiye, inançların özgürce yaşandığı, ancak siyasetin bu inançları araçsallaştırmadığı bir düzeni hak etmektedir" ifadelerini kullandı.

"ALEVİLER LÜTUF DEĞİL HAK İSTİYOR"

Alevi yurttaşların talebinin lütuf değil hak olduğunu vurgulayan Ersever," Alevi yurttaşlarımızın yıllardır ifade ettiği talepler, herhangi bir lütfa değil, anayasal eşitliğe dayanmaktadır. Bugün bürokraside, bakanlıklarda, valiliklerde Alevi yurttaşların neredeyse yok sayılması; bu iktidarın kapsayıcı değil, dışlayıcı bir devlet pratiği sürdürdüğünü göstermektedir. Biz diyoruz ki: eşit yurttaşlık, anayasal bir haktır. Sadece temsiliyet değil, yönetime katılım da bu hakkın parçasıdır" dedi.

"BİZ HALKIN İRADESİNE İNANIYORUZ"

 Kürt ya da Alevi bir cumhurbaşkanı kararını ön yargıların değil halkın vereceğini söyleyen Ersever, "Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına sahip, 40 yaşını doldurmuş ve yükseköğrenimini tamamlamış her yurttaş, Cumhurbaşkanı adayı olabilir. Yani bir Alevi yurttaş, bir Kürt yurttaş, bir kadın, bir emekçi, bir genç halkın güvenini kazandığı sürece bu ülkenin en yüksek makamına seçilebilir. Bu tartışmayı açanlar, aslında halkın iradesini değil, kendi ön yargılarını ön plana çıkartmaktadır. Biz halkın iradesine sonuna kadar inanıyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinde anlam bulan 'Halkın efendisi halkın bizatihi kendisidir' ilkesini inanıyoruz ve bu uğurda demokrasi mücadelesi veriyoruz" diye konuştu.

"ASIL GÜNDEM GEÇİM, ADALET VE GELECEK"

Asıl gündemin geçim, adalet ve gelecek olduğunu ön plana çıkaran Ersever, "Kimlik siyaseti, ekonomik krizi örtmeye yetmez. Bugün halkın gündemi; pazar filesinin boşluğu, emeklilerin sefalet maaşları, gençlerin işsizlik çığlığı, kadınların adalet talebidir. İktidar bloğu ise bu gerçek sorunları kimlik tartışmalarıyla perdelemeye çalışıyor. Ama biz biliyoruz: Bu halk sahici olanı da, sahte olanı da ayırt eder" diye konuştu.

"BU KARANLIK DÜZEN DEĞİŞECEK"

Çıkış yolunun; halkçı, laik ve demokratik cumhuriyetin yeniden inşasında olduğunu belirten Ersever, "Türkiye’nin geleceği; kadınların özgürce yaşayabildiği, gençlerin hayal kurabildiği, her kimliğin eşit yurttaşlık ilkesi temelinde temsil edilebildiği bir düzendedir. Bizim görevimiz; halkçı, laik, demokratik ve sosyal Cumhuriyeti yeniden ayağa kaldırmaktır. Son söz: Cumhuriyeti halk kurdu, yine halk yükseltecektir. Cumhuriyet, bu toprakların eşitlik harcıyla yoğrulmuş temelidir. Laiklik, bizim vicdan direncimizdir. Bu karanlık düzen değişecek. Halk sandıkta sözünü söyleyecektir" dedi.

İlgili Konular: #Alevi