Gölbaşı Belediye Başkanı İskender Yıldırım: Bir belediye havuzu oluşturulmalı

Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketinde Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesi büyük yıkım yaşadı. Altyapısının tamamının yerle bir olduğu ilçedeki binaların yaklaşık yüzde 70’i ağır hasarlı. Yaşanan süreci Cumhuriyet’e anlatan Gölbaşı Belediye Başkanı İskender Yıldırım, “Hatay’dan sonra en büyük altyapı tahribatı Gölbaşı’nda oldu. Biz burada unutulduk, büyük ölçüde bireysel girişimlerimizle sorunları çözmeye çalışıyoruz ancak bu durum sürdürülebilir değil” dedi.

İlçede yaklaşın 4 bin bağımsız yapının,  ağır hasarlı olduğunu, 860 işyerinin yıkıldığını ve 3 bin ailenin konteynerlerde kaldığına değinen Yıldırım, karar verme mekanizmasında belediye başkanlarının dışarıda bırakılmasının da birçok soruna yol açtığına dikkat çekti. “Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geldiğinde kendisine belediye başkanlarının da koordinasyonda olması gerektiğini söylediğini” belirten Yıldırım, “Çünkü yurttaşlar her an vali, kaymakam karşısına çıkamaz, sorunlarını anlatamaz, yerleşim yerine belediye kadar hakim olamaz” ifadelerini kullandı.

“ROGAR KAPAKLARINI BULAMADIK”

Bakan Soylu’nun kendisini dinlediğini buna karşın hiçbir gelişme yaşanmadığını söyleyen Yıldırım, “Örneğin çarşıları şehir girişlerine yapın dedik, göz boyamak için plansız programsız yerlere yaptılar. Rogar kapaklarının bile üstü kapanmış, bulmakta zorlanıyoruz” dedi.

Deprem sonrası büyük sıkıntı yaşadıklarını belirten Yıldırım, “270 km uzunluğundaki su borularının her 10 metresinde bir patlak vardı. Asbest riski yükseldi, halk sağlığı için tepki pahasına sistemi onarmak yerine yenilemeyi tercih ettik” sözleriyle mevcut boruların halk sağlığına büyük zarar vereceğine dikkat çekti.

İmar belirsizliğinin, enkaz çalışmalarındaki sorunların ve sosyoekonomik problemlerin sürdüğünü vurgulayan Yıldırım, yetkililere şu sözlerle çağrıda bulundu:



“ÖZEL HAVUZ OLUŞTURULMALI”

“Gelirlerimiz deprem nedeniyle bitme noktasına gelirken giderlerimiz katlandı. Depremden beri toplam 7 milyon lira destek aldık, oysa sadece içme suyu sistemi için 20 milyon lira harcadık. Sosyoekonomik durumu düzeltmezsek yurttaşları ilçemizde tutamayız.

Yaşanan sorunlar ancak özel önlem ve desteklerle çözülebilir. Bakanlıktan randevu talep ediyoruz ama almakta zorlanıyoruz. Bakanlık nezdinde tüm belediyelerin olduğu bir havuz oluşturulmalı.

Arazöz, küçük iş makinaları gibi ihtiyaçlarımızı oradan karşılayabilmeliyiz. Öte yandan İller Bankası’nın deprem öncesi kesintileri sürüyor. En azından depremi yaşayan belediyelerden bu kesinti bir süre alınmamalı.

Yurttaşlarda ‘İktidar partisine oy vermezseniz yeterli hizmet alamazsınız’ algısı yaratılmaya çalışılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı gibi biz de seçimle, halktan oy alarak geldik. Kurayla belirlenmedik. Bu ayrımlardan uzak durulmalı.”