Hukukçu ve yaşam savunucuları, maden faciasının öncesi ve sonrasındaki süreçleri anlattı: İliç’te yargı delik deşik

Çöpler Altın Madeni’ndeki toprak kaymasının üzerinden 100 gün geçti. Göçük altında kalan dokuz işçiden dördünün cenazeleri bulundu, beş işçinin yakınları ise hâlâ bekliyor.

Yayınlanma: 23.05.2024 - 04:00
Hukukçu ve yaşam savunucuları, maden faciasının öncesi ve sonrasındaki süreçleri anlattı: İliç’te yargı delik deşik
Abone Ol google-news

Erzincan’ın İliç ilçesinde 13 Şubat’ta ABD ve Kanada ortaklı Anagold şirketine ait Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen toprak kaymasında dokuz işçi toprak altında kaldı. Facianın üzerinden 100 gün geçmiş olmasına karşın beş işçiye hâlâ ulaşılamadı. Hukukçular ve madene karşı yıllardır mücadele eden yurttaşlar sürece ilişkin Cumhuriyet’e konuştu.

"KEŞFİ BAŞKA KÖYDE YAPILDI"

Anagold’a karşı verdiği mücadeleyle tanınan İliç savunucusu Sedat Cezayirlioğlu, “Dört yıl önce bu maden ocağının kapasite artışının neden olabileceği zararlara karşı ve madenin kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurduk. 2023 sonunda AYM bizim lehimize hak ihlali verdi. Erzincan İdare Mahkemesi ise AYM’nin kararını yerine getirmek yerine bizim davamızla alakası olmayan, başka bir köyde yapılmış olan bir bilirkişi keşfini davamıza dahil etti” dedi.

Maden faciası yaşandığında siyanür havuzunun bir vanasının kırıldığını ve tamir edilene kadar siyanürlü suyun toprağa, yeraltı sularına karıştığını iddia eden Cezayirlioğlu, “Bu suyun Fırat Nehri’ne karıştığını düşünüyorum. Çünkü bu olaydan günler sonra balık ölümleri görülmeye başlandı. Bunu bakanlar bilmiyor mu? Bu delil karartmadır” ifadelerini kullandı.

"MAHKEMEYE MÜDAHALE"

Madenin faaliyetlerine karşı mücadelesiyle bilinen bir başka bölge sakini Eşref Demir ise mahkemelere müdahale edildiğini iddia ettti. Demir, “Üst düzey yetkililerden kimse yargılanmıyor. Bilirkişi raporunda ciddi eksiklikler söz konusu. İddia ediyorum madenin yıkılma sebebi birincisi kapasite artışı, ikincisi de Çakmaktepe projesinden getirilen atıkların farklı olmasıdır. AYM bizim lehimize bir hak ihlali kararı vermişti. Mahkeme üç ay bekletti. Sonra dosya incelemesi yapılmasına karar verdi. Şu an idare mahkemesinde dört dosyamız var. Dördü de ağır ilerliyor” dedi.

Bağımsız Maden-İş Sendikası avukatlarından Mürsel Ünder ise savcılığın inisiyatifiyle ilerleyen soruşturma sürecine sendikanın ve kayıp yakınlarının dahil edilmediğini söyledi. Bilirkişi heyetinin mesleki yetkinliklerinin eksik olduğunu söyleyen Ünder, “İş kazalarındaki cezasızlık politikası ve sermayenin korunması anlayışının İliç’te de sürdüğünü söyleyebiliriz” diye konuştu. Kazanın ardından Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün madenin ruhsatını geçici bir süreliğine iptal ettiğini anımsatan Ünder, “Bir süre sonra gerekli incelemeler yapıldığında bakanlık faaliyet izni verebilir. Kamuoyunun baskısı önemli” dedi.  


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler