Hukukçular ÇEDES Projesi'nin iptali için Danıştay'a dava açtı

Hukukçular, ‘manevi danışman’ adı altında okullara imam ve vaiz görevlendirilmesine ilişkin “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi” protokolünün iptali için Danıştay’da dava açtı.

Yayınlanma: 22.06.2023 - 03:00
Hukukçular ÇEDES Projesi'nin iptali için Danıştay'a dava açtı
Abone Ol google-news

Toplumun önemli kesiminin kaygılarına rağmen iktidar, laiklik karşıtı eğitim uygulamalarına devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur'an kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere "değerler eğitimi" verecek.

Demokratik kitle örgütler bu girişime tepki gösterirken, hukukçular Av. Murat Fatih Ülkü, Av. Mehrigül Keleş, Av. Ersoy Uluçay, Av. Ahu Tahmilci ve Av. Hilal Elbüken de projenin laik ve bilimsel eğitime aykırı olması nedeniyle Danıştay’da iptal davası açtı. 

“ISRARLI GİRİŞİM"


Başvuru metninde “Ülkemizdeki öğretmen açığı ile çelişen pedagojik formasyona sahip atanamamış öğretmenler varken, eğitimi metodolojik ve bilimsel olarak öğrenmiş ve meslek olarak benimsemiş öğretmenler yerine, eğitimde ısrarla din görevlilerini istihdam eden anlayış”a atıf yapılırken, bu girişimin “dinsel alandan gelen baskılara karşı korunması gereken ve çok farklı inanç kimliklerinden gelebilen ailelerin çocukların din ve vicdan özgürlüğünü de ihlal eder nitelikte” olduğuna dikkat çekildi. Başvuru sonrası gazetemize konuşan Av. Murat Fatih Ülke, ÇEDES ile hali hazırda yıpranmış “Laiklik”, “Laik ve Bilimsel Eğitim” ve “Eğitimin Birliği” ilkelerinin tamamen ihlal edileceğini söyledi.

“KANUNA DA AYKIRI”

Projede Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ana aktör, belirleyici, etkin, yönlendirici olduğu bir sürecin düzenlendiği, Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’nün ise, yan rolde, belirleyici olmaktan çok uzak bir konuma yerleştirildiğine dikkat çeken Ülkü, “Bu yaklaşımın, devrim yasası olarak Anayasal güvence altında olan ve eğitimin birliğini esas alan Eğitim Birliği yasasına, tüm eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetim ve gözetiminde yapılmasını öngören Milli Eğitim Temel Kanuna’na aykırı olduğu da çok açıktır” ifadelerini kullandı.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler