30 Haziran gecesi LeMan dergisi önünde yaşananlar sırasında
çekilmiş görüntülerin sosyal medyada yayınlanmasının ardından Barış
Akademisyenleri üyesi Aslı Aydemir, dün sabah gözaltına alınıp akşam
saatlerinde 'polise mukavemet' ile 'kasten yaralama' suçlamalarıyla
tutuklanmıştı.
Aydemir'in avukatı Yunus Emre Işık, Aydemir'in tutuklandığı
Çağlayan'da, İstanbul Adliyesi önünde ANKA'ya bir açıklama yaptı.
Işık, müvekkilinin bir grup erkeğin saldırısına uğrayan bir
mağdur olduğunu asıl haklarında soruşturma açılması gerekenlerin, LeMan dergisi
binasına, çevredekilere saldıranların olduğunu savundu.
"LEMAN ÖNÜNDE 'O BİNA YANACAK', 'DİŞE DİŞ KANA KAN' SLOGANLARI ATTILAR"
Çağdaş Hukukçular derneği avukatı olarak Aslı Aydemir'in
avukatlığını yapan Yunus Emre Işık, olay akşamı, gözaltı ve tutuklama sürecine
ilişkin şu bilgileri verdi:
"Bilindiği üzere geçen hafta LeMan Dergisi'nde bir
karikatür yayınlanmıştı. Bu karikatür hiçbir suç unsuru barındırmamasına,
herhangi bir aşağılama veya tahkir kastı gözetmemesine rağmen hedef gösterildi
ve bunun üzerinden toplumsal muhalefeti susturmaya, baskılamaya yönelik bir
liinç iklimi oluşturulmaya çalışıldı. Çok öncesinde yayınlanmış olan fakat
bilerek hedef gösterilmesi amacıyla tekrar gündeme getirilen bu karikatür
neticesinde geniş bir insan topluluğu, dergi binasını basmaya, bu binayı
yakmaya ve dergi binası çevresindeki insanlara saldırmaya, Taksim'e gittiler.
Toplanan o kalabalık bilindiği üzere 'o bina yanacak', 'dişe
diş kana kan' şeklinde sloganlar attılar. Binayı basıp tahrip etmelerinin yanı
sıra çevrede bulunan insanlara da saldırdılar. Bu saldırılar gerçekleşirken
burada bulunan kolluk kuvvetleri ve polis memurları saldırganları engellemekle
veya onları dağıtmakla uğraşmadı. Aksine İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, kendi
hesabından herhangi bir suç unsuru barındırmayan karikatür çizerleri veya LeMan
dergisinde çalışan başka, birçok kişinin işkenceyle (gözaltına alınışını) övücü
bir şekilde paylaştı.
"BELKİ ON, BELKİ DAHA FAZLA ERKEK LİNÇ ETMEK ÜZERE BİR KADINA SALDIRIYOR"
“Dergi çevresinde bulunan barlarda oturan vatandaşlara da
bilindiği üzere sözlü ve fiziki olarak saldırılar gerçekleştirildi. Aslı hanım
tam olarak o gün çevrede arkadaşlarıyla oturuyorken, bu saldırganların
saldırısına maruz kalan insanlardan birisi. Saldırganların Aslı hanıma
saldırdığı sırada yani belki on kişi, belki daha fazla erkek bir kadına
saldırıyorken orada bulunan bir polis memuru anladığımız kadarıyla ayırmaya
çalışıyor.
Ve tam olarak o an Aslı hanımın elindeki bardak kırılıyor ve
düşüyor. Görüntülerde Aslı hanım elindeki bardağı kimseye fırlatmıyor. Hiç
kimseye saldırmıyor. Fakat belki sayısı onu aşkın tamamı erkeklerden oluşan bir
topluluk bir kadını linç etmek üzere saldırıyor.”
"KENDİSİ SALDIRIYA UĞRAMIŞ OLMASINA RAĞMEN ASLI HANIM DÜN TUTUKLANDI"
“Ve aradan birkaç gün geçtikten sonra bu video sosyal
medyaya düştükten sonra dün sabah saatlerinde Aslı hanımın evi basıldı. Kendisi
saldırıya uğramasına rağmen ve kendisi hiç kimseye saldırmamış olmasına rağmen
dün akşam tutuklandı. Bilindiği üzere olayın gerçekleştiği an hem sosyal
medyada hem birçok yayın kuruluşunda yayınlandı.
Olayın gerçekleştiği an, yani müvekkilimiz Aslı hanıma
saldırıldığı zaman dilimi birçok farklı açıdan kayıt altına alınmış durumda. Bu
kayıtlarda müvekkile çok fazla erkeğin saldırdığı, müvekkilin elindeki bardağı
hiç kimseye fırlatmadığı, elinden düştüğü görülüyor. Bu düşme neticesinde zaten
yaralanan iki kişi var. Birisi kendi eşi.Çünkü o eşini korumaya çalışıyor.
Diğeri de yanında bulunan polis memuru olduğunu bilmediği kişi, o an
saldırganları uzaklaştırmaya çalışıyor. Zaten bir insan elindeki malzemeyi
fırlatacak olsa kendine saldıranlara fırlatır. Yanında kendini korumaya çalışan
insanlara değil. Fırlatmadığı her açıdan görünüyor.
Savcılıkta, mahkemede o videoları izlettik. Tamamında
müvekkilin, Aslı hanımın saldırıya uğrayan kişi olduğu, hiç kimseye
saldırmadığı, zaten çevresindeki insanların da onu korumaya çalıştığı
görülüyor. Fakat bunlara rağmen müvekkilin tutuklanmasına karar verildi. Şu an
Silivri'ye sevk edilmiş durumda.”
"SALDIRIYA UĞRADIĞI YERDE KASTEN YARALAMA SUÇLAMASI BEKLEMİYORDU"
“Kendisi tabii ki böyle bir suçlamayla gözaltına
alınabileceğini tahmin etmiyordu. Yani kendisinin şöyle bir fikri vardı; O
görüntüler sosyal medyaya düştükten sonra İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı
kalkıp da dergiyi hedef gösterdikten ve de ellerinde taşlarla, sopalarla bina
yakmaya gelen insanları savunduktan, onları cesaretlendirip, yüreklendirdikten
sonra her ne kadar saldırıya uğrayan kişi olsa dahi bir şekilde hakkında bir
soruşturma açılabileceğini düşünüyordu.
Fakat bu suçlamanın saldırıya uğradığı yerde kasten yaralama
suçlaması olmasını beklemiyordu. Çünkü biliyorsunuz bu tarz meselelerde işte
halkın değerlerine, dini değerleri aşağılamak veya düşmanlığa tahrii şeklinde,
kapsamı belli olmayan, herkesi içine atabileceğiniz çeşitli suçlamalarla
insanlar tutuklanabiliyor. Ama kasten yaralama suçundan tutuklama bu tarz
meselelerde çok fazla gözlemleyemiyoruz. Çünkü kasten yaralama için bir kasıt
ve yaralama fiilinin olması gerekir.”
"MEMURUN YARALANMASINA NEDEN OLANLAR DA O SALDIRGANLAR"
“Saldırıya uğrayan biri, hiç kimseye bir saldırı
yöneltmemişken kasten yaralamayla yargılanamaz. Ve bu sebeple tutuklanamaz.
Normal şartlarda o ortamda yaralanan birisi varsa bu yaralama saldırganların
saldırısıyla gerçekleşmiştir. Bu durumda o gün o binayı basmaya gidenler, her
ne kadar binayı yakmak istemelerinden, taşlı sopalı saldırılarından ötürü
yargılanmamış olsalar dahi en azından orada bulunan memur yaralandığı için
memura saldıranlar da bu arada yine orada bulunan saldırganlar.”
Önümüzdeki günlerde tutukluluğa itiraz edeceklerini de
söyleyen Işık, "Ancak eğer bir hukuki işleyiş gerçekleştirecek olsa ortada
ne kasıt var, ne saldırı var ne de kasten herhangi bir yaralama var.
Tutuklamanın hiç gerçekleştirmemiş olması gerekirdi. Ve hatta böyle bir
suçlamanın işleme alınması veya bu soruşturmanın yürütülmesi neticesinde
soruşturmaya yer olmadığı karar verilmesini gerekirdi. Halihazırda bu
yönlendirme ve siyasi baskı ortamı içerisinde ne kararın çıkacağını doğal
olarak elimizdeki hukuki metinlerle ve yaya yasal işleyişle tahmin
edemiyoruz" dedi.