Ali Sürmen: 'Oosterwolde yargılanmalı'

Trabzonspor Kulübü eski Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen, basın toplantısında açıklamalar yaptı.

Ali Sürmen yaptığı açıklamada, "Pazar gününden beri gerçekten 45 yıldır hukukçuyum, hakimlik avukatlık yaptım ama bir kolluk faciası yaşadık. Arkasından da şimdi adli bir vaka faciası yaşıyoruz. Suç tasnifleri biz de çok nettir. Bir insanı eğer hafif tokat atarsanız bu şikayete bağlıdır. Eğer şikayetçisi varsa gözaltına alırsınız. Hakaret hakeza aynıdır. Bir insana silah dediğimiz ayakkabı, sopa, yüzük, bıçak, tabanca gibi şeyle vurursanız şikayet aranmaz. Doğrudan soruşturma açılır" dedi.

Ali Sürmen, "Sayın Emniyet Müdürü'nün, adli mercilerin bilmeme şansı yok. Sahaya inen ve suç işleyen bir taraftar, oradaki bir güvenlik görevlisi tarafından yere yatıldı. Burada suç ne, darp var mı, yok. Onu dövenler? Onu dövenler nerede? Onları da emniyete alması gereken güvenlik güçleri, maalesef İstanbul'a gitmeleri için havaalanına kadar uğurladılar. Kafaya yapılan darbe, yerde yatan bir kişinin kafasına silahlı bir aletle yapılan darbe öldürmeye teşebbüs olarak başlar. Bunun sonuç olarak değerlendireceği yer Ağır Ceza Mahkemesi'dir. Bunda ne polisin ne de savcının takdir yetkisi yoktur" ifadelerini kullandı.

"BU YAPILANLAR UNUTULMAYACAK"

Oosterwolde ile ilgili de konuşan Ali Sürmen ayrıca, "Tutukluluğa sevk edilen arkadaşlarla görüştük. Hatalarını kendilerine söyledim. Biz hatalarımızı göreceğiz, kabul etmezsek haklı olamayız. Tutuklamaya sevkte adil davranılmamıştır. Ağır Ceza'da yargılanması gereken futbolcuya yol verilmiş, dayak yiyen tutuklanmıştır. Trabzonspor camiası olarak asla kabul edemeyiz. Sahaya atlamak suç ise Sporda Şiddet Yasası'na göre sahanın güvenliğini sağlama görevi emniyette. Fenerbahçeli futbolcuların sevinmesi sırasında hangi güvenlik tedbiri alınmıştır. O zaman müdürümüz ve kolluk kuvvetleri, bunun hesabını Trabzonspor'a verecektir. Bir hukukçu olarak söylüyorum. Asla bu yapılanlar unutulmayacaktır. O dayak yiyen çocukların, bugün orada tutuklanması onlar için özgürlüğün kısıtlanması olur. Renk aşkıyla hareket edenler, bir gün bunun hesabını verirler" şeklinde konuştu.