Soldan yürüyen futbolcu: Selçuk Yula

Futbolcunun isyan edenini severiz. Skora, oyuna, arkadaşlarına isyan eden futbolcuları kabullenmeyen futbolcuları her zaman baştacı ederiz. Kaybedilen bir maç sonrasında takımımıza “Kaybetmek problem değil ama mücadele edin, isyan edin” diye serzenişte bulunuruz. İşte Selçuk Yula isyan eden bir oyuncuydu ama sadece saha içerisinde oyuna, hakeme isyan etmez; düzene, siyasete, emeğin sömürülmesine de baş kaldırırdı. Cumhuriyet Gazetesi’nde yazdığı yazılarla futbolculuğu kadar yorumlarıyla da adından söz ettirdi. Günümüz futbolcuları gibi magazin figürü değildi Yula, futbolculuğu ile konuşulurdu. Futbolu salt bir spor olarak görmez onu hayatla bağdaştırırdı

 “Kitap okumayan, Dostoyevski’yi bilmeyen kişi çok akıllı ve doğru futbol oynayamaz, futbolcu olamaz…” der, futbolu düşüncelerini yansıtma aracı olarak nitelendirirdi. 

DARBE GENÇLERİ FUTBOLLA APOLİTİZE ETTİ

“Darbeyi yapanlar toplumu ve siyaseti istedikleri gibi biçimlendirdiği gibi spora ve özellikle de futbola el attılar. O dönemin ünlü bir futbolcusu olarak sokakta yaşananların sahalarda pek hissedildiğini söyleyemem. Ancak bu futbola dokunmadıkları anlamına gelmemeli. Kenan Evren bu işe çok önem veriyordu. Kupa törenlerinde kupayı bizzat teslim etmesi bile bir propaganda şekliydi. Darbe döneminden tribünler de nasibini aldı. Önceki yıllarda sokaklarda biriken öfke bilinçli olarak stadyumlara kaydırıldı. Gençlerin buralarda depolitize olması istendiği çok açık ortadaydı. Dönemin devrimci sloganları bile değiştirildi: Gündoğdu hep uyandık stadlarda toplandık! Sonraki yıllarda tezahüratlar ordu ve Kenan Evren lehine atılmaya başlanmıştı…”

“Türkiye politika kaldırmıyor. 12 Eylül Türkiye’deki kırılma noktasıdır. İyi devrim midir, kötü devrim midir? benim için Kötü devrimdir. Gençler bu dönemde depolitize edildi. Günümüzün futbolcuları hep o dönemin çocukları. Neticede sağ-sol kavramını bilmiyorlar. Mercedes’e, Ferrari’ye binen futbolculardan bir şey bekleyemezsin zaten! Futbolcuları bir kenara bırak, Türkiye’deki gençlerin bir misyonu yok. Üniversite öğrencileri ne biliyor ki Türkiye’de? 12 Eylül’den sonra milyonlarca kitap yakıldı bu ülkede. Okumayı bilmeyen gençlik üretildi. Biz Beatles’larla, Pink Floyd’larla büyüdük. Şimdiki çocuklar, Arto’nun müzikleriyle göbek atıyorlar diskolarda. Bunlarla da politika konuşamazsın.”

NAZIM HİKMET’İN VATANDAŞLIĞININ İADESİ 

Selçuk Yula, Cumhuriyet Gazetesi’nin 21.3.1993 tarihli sayısında yer alan, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın “Nazım Hikmet’in vatandaşlığının iadesi” ile ilgili imza kampanyasına da imza vermişti.

SBP’YE DESTEK 

Yine Cumhuriyet Gazetesi’nin 15.1.1991 tarihli sayısının 15. sayfasında yeni kurulan Sosyalist Birlik Partisi’nin kuruluşunu kutlayan ilanın altında partiyi destekleyen Selçuk Yula’nın da imzası yer alıyordu. 

SELÇUK YULA KİMDİR

8 Kasım 1959 tarihinde, Ankara’da doğan Yula, futbolculuk kariyerine, Şekerspor’da başladı.

Transfer olduğu Fenerbahçe’de golcülüğü ve penaltı atışları ile tanınan Yula, takımda oynarken, 1981 – 1982 sezonunda kaydettiği 16 golle, 1982 – 1983 sezonunda da attığı 19 golle, Gol Kralı oldu.

1979 – 1986 seneleri arasında, Fenerbahçe formasıyla, 134 gol atan Yula, 1986’da, Almanya’nın, Blau Weiss 90 Berlin takımına geçti. Berlin’de bir sezon geçiren Yula, daha sonra Türkiye’ye dönerek, Sarıyer formasını giydi. 19 Temmuz 1991’de Galatasaray ile 2 yıllık mukavele imzalayan ve 31 Mayıs 1993’e kadar, sarı-kırmızılı formayı giyen Yula, 21 kez oynadığı Milli Takım’da, 3 kez kaptanlık yaptı.

Selçuk Yula, futbolculuk hayatını noktaladıktan sonra Cumhuriyet’in de aralarında bulunduğu çeşitli gazetelerde ve televizyon kanallarında, futbol yorumculuğuna başladı.

2013'te kalp krizi sonrası hayata veda eden Yula hiçbir zaman unutulmadı.

Derleyen: Hasan Hüseyin Alimoğlu