11. Yargı Paketi’nde dikkat çeken ayrıntı: ‘İBB kumpası çıkınca ağırlaştırıcı düzenlemeler yapıldı’

11. Yargı Paketi’nde dikkat çeken ayrıntı: ‘İBB kumpası çıkınca ağırlaştırıcı düzenlemeler yapıldı’

5.12.2025 04:00:00
Güncellenme:
Aytunç Ürkmez
Takip Et:
11. Yargı Paketi’nde dikkat çeken ayrıntı: ‘İBB kumpası çıkınca ağırlaştırıcı düzenlemeler yapıldı’

38 maddelik 11. Yargı Paketi'nin ilk 15 maddesi kabul edildi. Yasa teklifindeki “örgüt kurma ve yönetme suçunun cezası dört yıldan sekiz yıldan beş yıldan on yıla kadar artırılmasına ilişkin düzenlemeye” ilişkin komisyon CHP sözcüsü Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül; “‘Örgüt’ tabirini; çocuklar için kreş açan, kent lokantalarında yemek dağıtan, öğrencilere yurt yapan, burs veren başkanlarımıza kadar genişlettiler. Ağırlaştırıcı düzenlemeler, bugün İBB kumpas davası kapsamında git gide genişletilen ‘örgüt’ tanımı üzerinden yapılmak isteniyor. Bu düzenlemenin ne suçla mücadele ne de örgütlerle mücadele ile ilgisi yoktur” dedi.

TBMM Adalet Komisyonu, kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak bilinen 38 maddelik yasa teklifinin görüşmelerine önceki gün başladı. İlk toplantıda Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal kararları kapsamında oluşan yasal boşlukları doldurma ve yargılamaları hızlandırma hedefiyle hazırlanan teklifin ilk 15 maddesi komisyonca kabul edildi.

AVUKATLARIN DİSİPLİN CEZALARINDA YENİLİKLER ÖNGÖRÜLÜYOR

Kabul edilen ilk kısımların çoğunluğu “Avukatlık Kanunu”nda kapsamlı değişiklikleri içeriyor. Kabul edilen teklifler kapsamında; avukatlara verilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, para cezası, işten çıkarma ve meslekten çıkarma olarak yeniden sınıflandırıldı. Uyarma cezası, meslektaşı küçük düşürücü ifadeler kullanmak, eleştirileri kamuoyuna taşımak, duruşmalara cübbesiz çıkmak veya neden bildirmeden katılmamak gibi daha hafif ihlallerde uygulanacak. Kınama cezası, reklam yasağını ihlal etmek, zorunlu müdafilik görevini yerine getirmemek, haklı neden olmadan işi bırakmak veya ücret iadesi yapmamak gibi daha ciddi ihlaller için öngörülüyor. Para cezaları (20–200 bin TL) ise meslektaşa fiili saldırı, müvekkil zararına menfaat sağlama, yasaya aykırı şube açma gibi daha ağır fiillerde uygulanacak. İşten çıkarma ve meslekten çıkarma ise sahtecilik, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma gibi avukatlık onuruyla bağdaşmayan suçlarda devreye girecek.

DOLANDIRICILIK ASLİYE CEZA’YA KAYDIRILDI

Kabul edilen bir diğer düzenleme ise dolandırıcılık suçları, Ağır Ceza Mahkemeleri’nin görev alanından çıkarılarak Asliye Ceza Mahkemeleri’ne devredildi. Ancak; halihazırda Ağır Ceza Mahkemeleri'nde görülmekte olan davalar veya istinaf ile temyiz aşamasındaki dosyalar kesin hüküm verilene kadar bu mahkemelerde görülmeye devam edecek. Kabul edilen bir diğer değişiklikle de kısmi akıl hastalığı olan failler hakkında mahkumiyet kararının yanı sıra zorunlu olarak “akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri” kapsamında yüksek güvenlikli hastanelerde tedaviye hükmedilmesi koşulu getirilecek. Geri kalan maddeler de komisyonda görüşüldükten sonra TBMM Genel Kurulu’nda gönderilecek. Paketin bütçe görüşmelerinin ardından genel kurulun gündemine gelmesi bekleniyor.

‘AĞIR CEZA KORKUSU KALKMIŞ OLACAK’

Yargı paketine ilişkin CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Sözcüsü Süleyman Bülbül, gazetemiz Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Bülbül; dolandırıcılık suçlarının Asliye Ceza’da görülmesine ilişkin; “Bizim CHP Grubu olarak bu maddeye itirazımız şu çerçevede: dolandırıcılık suçunun git gide yaygınlaşması ve yüzbinlerce mağdurun bu suçtan etkilenmesi karşısında sanıklar bakımından daha caydırıcı kabul edilen ‘Ağır Cezada yargılanma’ korkusu artık ortadan kalkmış olacak” dedi.

‘İBB KUMPASI KAPSAMINDAKİ ‘ÖRGÜT’ TANIMI ÜZERİNDEN YAPILIYOR’

Yasa teklifinde daha görüşülmeyen örgüt kurma ve yönetme suçunun cezası dört yıldan sekiz yıldan beş yıldan on yıla kadar artırılmasına ilişkin düzenleme hakkında ise Bülbül, CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu ile belediye başkanlarına yönelik soruşturmaları anımsatarak şunları söyledi:

“İmamoğlu başta olmak üzere birçok partilimizi, belediye başkanlarımızı akşamdan sabaha icat edilen örgütlerle  ‘elebaşı’ ya da ‘örgüt lideri’ olarak ilan edip partililerimizi, bürokratlarımızı da örgüt üyesi ilan eden yargı kumpasları var. ‘Örgüt’ tabirini; çocuklar için kreş açan, kent lokantalarında yemek dağıtan, öğrencilere yurt yapan, burs veren başkanlarımıza kadar genişlettiler. Cherokee isimli Hollanda menşeili zehir taciri suç örgütünün ele başı Türkiye’de yakalanıyor. Bir gecede örgüt lideri hakkında tahliye kararı veriliyor ve örgüt lideri yurtdışına kaçıyor. İşte o gün yapılmayan ağırlaştırıcı düzenlemeler, bugün İBB kumpas davası kapsamında git gide genişletilen ‘örgüt’ tanımı üzerinden yapılmak isteniyor. Bu düzenlemenin ne suçla mücadele ne de örgütlerle mücadele ile ilgisi yoktur. Bu nedenle söz konusu düzenlemeye CHP Grubu olarak karşı çıkıyoruz.”

‘SANSÜR MEKANİZMASI MEŞRULAŞTIRILIYOR’

Komisyonda teklif kapsamında görüşülmesi beklenen internet yayınlarına ilişkin düzenlemelerini “ifade özgürlüğünün ağır biçimde sınırlandırılması” olarak değerlendiren Bülbül; “Bu düzenlemeye karşı çıkmamızın temel nedeni, yargı yetkisinin fiilen yürütmeye devredilmesidir. AYM kararına rağmen BTK Başkanına tek başına içerik çıkarma ve erişim engelleme yetkisi verilmesi, hukuk devleti ilkesine açık aykırılık oluşturur. Suç sadece ‘şüphe’ düzeyindeyken idarenin karar verebilmesi, masumiyet karinesini ve adil yargılanma güvencelerini ortadan kaldırır. Bu değişikliklere karşı çıkıyoruz çünkü: Yargı yetkisi idareye devrediliyor. Adil yargılanma hakkı sistematik biçimde zayıflatılıyor. İfade ve basın özgürlüğü ağır şekilde kısıtlanıyor. Sansür mekanizması meşrulaştırılıyor. Hukuki belirlilik ve ölçülülük ilkeleri yok ediliyor. Bu çerçeve, demokratik toplum düzeniyle bağdaşmayan, anayasanın koruması altındaki temel hak ve özgürlükleri zedeleyen bir düzenlemedir” dedi.