CHP’li belediyelere yönelik yürütülen operasyonlar sonrası tutuklanan isimlerin aileleri, İstanbul Saraçhane Parkı’nda bir araya gelerek “Aile Dayanışma Ağı” başlığı altında basın açıklaması yaptı.
Etkinlikte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in kızı Av. Seraf Özer kamuoyuna seslendi. Açıklamalarda, iddianamesiz tutukluluk, cezaevlerindeki ağır koşullar, ailelere yönelik baskılar ve hukuk dışı uygulamalar eleştirildi.
“BİR ANNENİN AĞIR HASTA EVLADINI GÖRMESİNE BİLE TAHAMMÜL GÖSTERİLMİYOR”
Dilek İmamoğlu, açıklamasında tutuklamaların sadece bireyleri değil, tüm aileleri hedef aldığını vurgulayarak, “Adaleti yalnızca mahkeme salonlarında değil, toplumun vicdanında da aramak için buradayız” dedi. “Biz aileye el uzatılmaz diye büyüdük” sözleriyle konuşmasına başlayan İmamoğlu, şunları ifade etti: “Bugün çocuklar babasız, anneler evlatsız, eşler sevdiklerinden uzakta kalıyor. Tutuklular ailelerinden uzak cezaevlerine sürülüyor. Kadın tutuklular çocuklarından ayrı, yerlerde yatırılıyor. Hastalar bakımsız, yaşlılar çaresiz bırakılıyor.”
Konuşmasında duygusal bir örnek de paylaşan İmamoğlu, tutuklu bir annenin çocuğunun yazdığı mektubu aktardı. Mektupta, bir çocuğun annesine yalnızca izin verildiği günlerde sarılabildiğini belirterek, “Sözün bittiği yerde söyleyebileceğim tek şey teşekkür ederim” ifadesinin yer aldığını dile getirdi.
İmamoğlu, “Adaleti arayan herkesin sesini büyütmek, konuşanlar kadar konuşamayanların da sözcüsü olmak için buradayız” diyen İmamoğlu, “Bugün yaşadığımız adaletsizlik sadece bizim değil, bu ülkede adalet isteyen herkesin meselesidir” diye konuştu.
“YÜZDE 28’LİK SEÇMEN İRADESİ CEZAEVİNE KAPATILDI”
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kızı ve avukatı Seraf Özer ise açıklamasında operasyonların çapını ve hukuki ihlalleri detaylarıyla ortaya koydu. CHP’li belediyelere karşı yürütülen sürecin bir “siyasi tasfiye girişimi” olduğunu söyleyen Özer, 27 belediye başkanının görevden uzaklaştırıldığını, bunun da yaklaşık 17 milyon seçmenin iradesinin hiçe sayılması anlamına geldiğini belirtti.
“Bu durum, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde oy kullanan seçmenlerin yüzde 28’inin iradesinin yok sayılması demektir” diyen Özer, tutuklamaların siyasi saiklerle yapıldığını vurguladı.
Özer, tutukluların cezaevlerine sürgün edildiğini, kadınların yerlerde yatırıldığını, hasta başkanların tahliye edilmediğini ve avukatlara yönelik baskıların hukuk güvenliğini zedelediğini ifade etti.
Özer, “Masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı en üst seviyede ihlal ediliyor. Sadece tutuklular değil, aileleri de cezalandırılıyor. Hakkında iddianame dahi düzenlenmemiş kişiler suç örgütü üyesi ilan ediliyor, resimleri ve sesleri yasaklanıyor” dedi.
“HER ŞEY TEKRAR ÇOK GÜZEL OLACAK”
Konuşmasının sonunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Herhalde dünyada bir hak vardır ve hak kuvvetin üstündedir” sözünü anımsatan Özer, “Sevdiklerimizin sağlıklarını tehlikeye atmayın, ailelerin feryatlarına kulak tıkamayın. Biz güçlü bir aileyiz. Her şey tekrar çok güzel olacak” diyerek sözlerini noktaladı.
