Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, basın toplantısındaki konuşmasının başında, Türkiye’nin AB ülkeleri ile ticaret hacminin 220 milyar dolar olduğunu, bunun 50 milyar dolarının Almanya ile gerçekleştiğini vurguladı.
VİZE SERBESTİSİ
Wadephul ile görüşmelerinde enerji işbirliği, Almanya’daki Türk toplumu, Türkiye-AB ilişkileri ve gümrük birliğinin güncellenmesinin gündeme geldiğini söyleyen Fidan, “Bir diğer öncelikli konu ise vize serbestisi diyaloğunun yeniden canlandırılması. Bu konuda karşılıklı niyet beyanını tekrarladık. Türkiye'nin yapması gereken 4-5 tane konu var. Bu konuda bizim sistem içindeki ön görüşmelerimiz bitti. Gerekli adımları atacağız” dedi. Fidan, Avrupa ülkelerinin Türk vatandaşlarına, ikinci seyahatten itibaren vize alımını kolaylaştırmasına karşın, bunun pratikte tam olarak uygulanamadığını kaydetti. Savunma sanayisi alanında da kısıtlamaların değil, ortak projelerin konuşulduğunu söyleyen Fidan, Türkiye’nin Avrupa güvenlik girişimi SAFE mekanizmasına etkin katılımının önemli olduğunu aktardı. Fidan görüşmede Gazze, Suriye ve Ukrayna konularını da ele aldıklarını söyledi.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VURGUSU
Almanya Dışişleri Bakanı Wadephul da iki ülkenin iyi ilişkilerine vurgu yaparak, Türkiye’de 8 binden fazla Alman şirketinin 120 binden fazla kişiye istihdam sağladığını, Almanya’da ise 80 bin işletmecinin 400 bin kişiye iş imkanı yarattığını söyledi. “İnsani ilişkiler, kültürel ilişkiler, ekonomik ilişkiler, ortak dış politika çıkarlarımız veya NATO müttefikleri olarak işbirliğimiz olsun, çıkarlarımız örtüşüyor. Bu nedenle Türkiye bizim için sadece NATO'da bir müttefik değil, bütün dış politika konularında stratejik bir ortak, aynı zamanda iyi bir dost” diyen Wadephul, Türkiye ile AB ilişkilerinin gelişmesi için ise Kopenhag kriterlerine vurgu yaptı. Wadephul, “Türkiye'nin ve Avrupa Birliği’nin yerine getirmesi gereken görevler var. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü Avrupa Birliği'nin önemsediği koşullar. Türkiye Avrupa Birliği'ne girmek isterse, Almanya her zaman güvenilir bir ortak olacaktır” diye konuştu.
EKREM İMAMOĞLU SORUSU
Ardından toplantının soru cevap bölümüne geçildi. Alman Die Zeit gazetesi muhabiri, iki bakana, Gazze’yi ve Ukrayna’yı sorarken, “Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını ele aldınız mı” ve ayrıca “Polonya’nın bir Ukrayna vatandaşını sınır dışı etmesi ile ilgili ne düşünüyorsunuz” diye ekledi. Her iki bakan, İmamoğlu sorusuna doğrudan cevap vermezken, Wadephul, Ukrayna vatandaşının sınır dışı edilmesiyle ilgili, “Polonya'da bir mahkeme karar verdi, saygı duyuyorum bu mahkeme kararına. Çünkü biz güçlerin ayrımına inanıyoruz ve bir mahkeme karar verdiğinde, özellikle başka ülkelerde bizim yürütmemizin oraya müdahale etmesi söz konusu değil” dedi. Wadephul, Türkiye’nin Gazze konusunda ise yapıcı bir tutum aldığını dile getirdi. Hakan Fidan ise bu konuda kalıcı barış vurgusu yaptı.
ALMAN BAKANA ‘SOYKIRIM’ SORUSU
Anadolu Ajansı muhabiri ise Wadephul’a, Türkiye’nin AB güvenlik mimarisine katkısının bazı Avrupa ülkelerince engellendiğini, Almanya’nın Gazze’deki ‘soykırım’a sessiz kaldığını söylerken “Tekrar böyle bir soykırım olursa Filistin’i tanımayı düşünüyor musunuz? Gazze’de Alman basını için çalışan gazetecilere yardım etmeyi düşünüyor musunuz?” diye sordu. Wadephul soruların tümüne cevap vermezken, “Biz 7 Ekim'de Hamas'ın terörü nedeniyle Holokost’tan beri en büyük sayıda Yahudi'nin hayatını kaybettiğini söyledik. Bu hiçbir şekilde haklı gösterilemeyecek bir terör saldırısıydı. Fakat aynı zamanda neredeyse iki yıldır süren İsrail'in Hamas'a karşı mücadelesinde gerçekten bir cehennem azabı yaşadı insanlar. Burada hiçbir şeyi göz ardı etmek istemiyoruz. Almanya İsrail'e silah sevkiyatlarını kısıtladı. Gazze'de kullanabilecek bazı silahların sevkiyatını sınırladı ve biz her zaman iki devletli çözümü savunduk” diye konuştu. Wadephul ayrıca, “Tarihi nedenlerle elbette İsrail'e karşı sorumluluğumuzun bilincinde olarak, biliyorsunuz Almanya kavranması güç olan bir suç işledi... Fakat gözlerimiz kör değil. Uluslararası hukuka karşı sorumluluğumuz var ve Filistinlilere karşı olan bu sorumluluğumuzu da yerine getireceğiz” dedi.
‘YAKIN GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARACAĞIZ’
Hakan Fidan ise, AA muhabirinin Türkiye-AB ilişkilerinin hangi seviyede olduğu sorusuna, “2007’ye kadar bir zamanın ruhu vardı. Ondan sonra değişen bir Türkiye-Avrupa Birliği ilişkiler manzumesi var. Ama bugün, yakın geçmişimizden ders çıkararak Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde zamanın ruhuna uygun yeni bir stratejik çerçeveyle, yeni bir bakış açısıyla bir bütünleşme sağlanması gerekiyor. Bugün geldiğimiz aşamada daha iyi bir noktada olduğumuzu düşünüyorum” yanıtını verdi.